Kötü yöneticilerin beslem kaynağı kötü düzen olduğundan dolayı iyi sistemlere çomak sokmak ve onları da işlemez hale getirip kokuşturmak yegane şiarları olmaktadır.
Bu ülkede tıkır tıkır çalışan, görevini yapan, üreten, sorunlara çözüm bulan kurumların belki de en başında Rekabet Kurulu gelmektedir. Bu kurul aynı zamanda da İhale İtiraz Kurulu olarak görev yapmaktadır.
Kurulalı çok bir zaman olmamasına rağmen, bu kısa süre içerisinde 145 itiraz edilen ihaleyi incelemiş, çözümler üretmiş ve yolsuzlukları, vurgunları, talanları engellemiştir.
Kurumun üzerine gidilmesinin nedeni kesinlikle bu işlevinden dolayıdır. Kurum yıpratılacak ki; kötü emellere, çirkin amaçlara ulaşılabilsin.
Kurum tarafından dün yapılan açıklama her şeyi ayrıntılarıyla açıklamaktadır. Merkezi İhale Kurumu, her hükümet programında, kurumsallaştırılma sözü ile baş rollerdedir. Teşhis konmuş, sorunun ana kaynağı tespit edilmiştir. Fakat hastanın ölmesi için ilaç verilmemektedir. Kuruma “kahramanlarına teşekkürü borç bilen” kişiler atanmakta, çok iyi niyetli olsalar da üyeler uzman kişilerden oluşturulmamaktadır. Canla başla ve tüm iyi niyetleriyle çalışsalar dahi hezimetleri/fiyaskoları/skandalları engelleyememektedirler.
Rekabet Kurulu tarafından açıklanan rakamlar içler acısıdır. Merkezi İhale Komisyonu çok acil kurumsallaştırılmalı ve kamu kaynaklarının verimli, tutumlu, etkin bir şekilde kullanımına vesile olmalıdır.
145 ihalenin 67 tanesi kurum tarafından onay almamış ve ya karar ya da süreç iptalle sonuçlanmıştır.
İhalelerde esas olan en ucuz fiyatın verilmesi değildir. İlgili yasada bu husus açıkça belirtilmiştir. Önemli olan EN UYGUN teklifi sunmaktır. En ucuz EN UYGUN olacak diye bir kural asla bulunmamaktadır. Şekli şartlar da önemlidir. Mevzuat hükümleri ve gerekleri aynen yerine getirilmelidir. Örneğin; 100 şart aranmışsa ve 99’una uyulup tek bir tanesi ihmal/ihlal edilmişse o ihalenin İPTAL edilmesi yasa gereğidir.
Rekabet Kurulu, her iki ihaleden birini iptal etmektedir. Gerekçelerini ayrıntılarıyla vermekte ve yargı yolunu açık bırakmaktadır. İptallerin tek sorumlusu Merkezi İhale Komisyonudur. Son günlerde basınımızda yer alan suçlamalar, karalamalar bu sorumluluğu hafifletmemektedir.
Temiz toplum, temiz siyaset söylemi ile başa gelenlerin önde gelen ilk sorumluluğu, komisyonu ehil/yetkin kılmaktır. Bu da ancak kurumsallaşma ile olur.
Kıt kamu kaynaklarının daha fazla heba edilmesine müsaade edilmemelidir. Devlet ihalelerinin güvenilir, şeffaf, hesap verilebilir, rekabetçi, ihtiyaçları en uygun şartlarda ve zamanında tedariki esastır.
Kamu İhale Yasası uygulanmaya başlandığı andan itibaren, yasanın arkasından dolaşamayanlar tarafından değiştirilmeye çalışılmaktadır. Bu hususu “paket” denilen ve üzerine yazılan kağıt kadar bile değer taşımayan, lüzumsuz nesneye bile ithal etmeyi başarabilenlerin, bu yasa kötü amaçları doğrultusunda değiştirilirse, neler yapabileceklerini umarım hepimiz tahmin edebiliyoruzdur.
Bu yasa ellettirilmemeli, Merkezi İhale Komisyonu acilen kurumsallaştırılmalıdır.
Rekabet Kurulu gibi kurullara/kurumlara/oluşumlara bu ülkenin ve insanının şiddetle ihtiyacı vardır.
Yılmadan, bıkmadan, usanmadan yola devam etmeli, kurumu çökertmek isteyenlere karşı etkin mücadele verilmelidi
