İyi İdare Yasası Acilen Değiştirilmeli!... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

İyi İdare Yasası Acilen Değiştirilmeli!…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Geçmiş hükümet döneminde yapılan icraatların çoğu yasalara aykırı. Bu, geçen dönem için en çok konuşulan ve bilinen bir gerçek…

Siyasi maksatlarla dağıtılan “T” izinlerinden, Bakanlar Kurulu kararlarıyla verilen vatandaşlıklara kadar…


Çoğu mahkemeye düştü, daha bir çoğu da soruşturmaya muhtaç bekliyor.

Bugünkü hükümet ortaklarının dördü de, seçim öncesinde, seçim sırasında miting meydanlarında yaptıkları konuşmalarda ve seçim manifestolarında,  yapılan bu yasalara aykırı kararların iptal edileceğinin sözünü verdiler.

Yurttaş olarak bunun takipçisi olacağımızı yazdık, çizdik…

Önceki gün Meclis’te yine bunun konusu oldu. İçişleri Bakanı Baybars, “Yasaya uygun olmayan vatandaşlıklar konusunda gereken yapılacak” dedi.

Gerçekten de yasaya uygun olmayan vatandaşlıklar konusunda gereken yapılabilecek mi..?

Örneğin, gerekçeli olması gerekirken, herhangi bir gerekçeye dayanmayan, bu nedenle de yasaya aykırı olan bu vatandaşlık kararları iptal edilebilecek mi..?

Konuştuğum hukukçular maalesef bu konunun yasal bir engele takılacağını söylüyor.

Eskiden herhangi bir şekilde yasaya aykırı veya yanlış olan kararlar, zamana bağlı olmadan yanlışlığı veya yasaya aykırılığı fark edildiğinde herhangi bir hükümet döneminde geri alınabilirdi. Ancak İyi İdare Yasası ile getirilen 18. Madde nedeniyle artık yapılmasından itibaren 75 günü geçen ve bireylere haklar kazandıran kararların iptal edilemeyeceğini iddia ediyor hukukçular. Bunu ilk kez Tufan Erhürman’dan duyduk ve araştırdık. Gerçekten de böyle…

Bu tür işlemler ancak “yok hükmünde veya hile ile” yapılmışsa zamana bağlı olmadan geri alınıp iptal edilebilir durumdadır. Bir işlemin “yok hükmünde” olması için ağır yetki sakatlığı olması, örneğin işlemin yasanın öngördüğü makam tarafından yapılmamış olması gerekiyormuş. Oysa vatandaşlık konusundaki işlemler, işlemi yapmaya yetkili makam olan Bakanlar Kurulu tarafından yapıldığı için başka yönlerden hukuka aykırı da olsa, “yok hükmünde” olmadıkları veya “hile ile yapılmadıkları” için iptal edilemeyecekmiş…

Kısacası, Bakanlar Kurulu’nun veya diğer makamların yasaya aykırı olduğunu bile bile sırf oy devşirmek amacıyla yaptığı işlemler ne yazık ki iptal edilemeyecekmiş…

Bu vicdana sığar mı..?

Vatandaşa bunca söz verdikten sonra bu işlemleri böylesi bir engel nedeniyle iptal edemezseniz, bu  hükümetin itibarını etkilemeyecek mi..?

Daha geçen hafta sağlık çalışanları ile ilgili olarak mahkeme önünde olan bir davada, aynı yasanın iki maddesinin anayasaya aykırı olduğu Yüksek Mahkeme tarafından tespit edildi.

İyi İdare Yasası’nın anayasaya aykırılığı tespit edilen iki maddesi ile birlikte, yasadışı işlemlerin iptal edilmesine engel olan 18. Madde acilen Meclis’e getirilip değiştirilmelidir.

Mümkün olduğu kadar geriye gidilip yasalara aykırı olduğu saptanan tüm işlemler iptal edilmelidir.

Aksi halde verilen sözler bir yana, bu yasadışı işlemler nedeniyle hukuka olan güven de erozyona uğrayacaktır…

Hukuka olan güveni sağlamak için son bir şansımız vardır.

Bu şansı da heba etmeyelim…


YERİN KULAĞI VAR

ORTAM MÜSAİT:

Fuhuş ve kumarın, suçla ilişkisi ve suç odakları için yaşam alanları olduğu söylenir.  Bu varsayım, polisin yaptığı operasyonla birebir kanıtlanmış. Türkiye’de bir mafya babası, buradaki kumarhaneler ve gece kulüplerinden haraç toplamak için KKTC’ye çetesini göndermiş. Bakir alan ya KKTC… Suçun her türlüsü de mevcut… Ayrıca birileri bize suç ihraç etmeye başlamış… Bravo polise, derhal enselemişler. Ama caydırır mı dersiniz? Hiç sanmam…

 

FAZLA İYİMSERLERE GİTSİN:

Türk tarafında Kıbrıs konusunda bir ortak noktaya varıldı sonunda. O da müzakerelerin bundan böyle, eski yöntemlerle olamayacağı. Bu söyleme en son da, uzun yıllar müzakerecilik yapan Özdil Nami  katıldı. Nami, BRT’de katıldığı programda “Müzakere süreci eskisi gibi kurgulanamaz’ dedi. Dahası da var, “Rum tarafındaki mevcut anlayışla kapsamlı çözüm zor” da dedi. Çözüm konusunda iflah olmaz derecede iyimser arkadaşlar bu “zihniyet” kelimesine deli olurlar. Görünen o ki, artık iyiden azınlıkta kalmış durumdalar…

 

HEP AYNİ HİKAYE:

Yıllardır bu ülkede onlarca kez asgari ücret tespit edildi. Her dönemde de yaşananlar aynı. İster ikitdarda solcu hükümet olsun, isterse sağcı. Kararlar ve eleştiriler değişmiyor. Komisyon oturur ve bir ücret belirler, işçi temsilcileri itiraz eder, birkaç gün medyada yaldızlı açıklamlar yaparlar, ondan sonra da unutulur gider. Bu kez de aynısı oldu. 190 TL’lik artış kime yeter. Evet doğrudur, bu artış işçi kesimini memnun etmez ama, değişmeyeceğine göre, idare etmeye bakacağız…

 

“KKTC ADI YIPRATILIYOR”:

UBP milletvekili Hasan Taçoy, Çiftlik Bank konusunu gündeme taşıyarak, bazı kişilerin dolandırıldığını ve paranın KKTC’ye aktarıldığının söylendiğini belirterek, KKTC’nin isminin bu şekilde yıpratıldığını ifade etmiş. İyi de bu paralar son bir ayda mı gelmiş ülkeye. Sizin iktidarınız döneminde gelen para o zaman KKTC adını yıpratmadı da, şimdi mi yıpratmış oldu. Keşke bu hassasiyetinizi, o günlerde de gösterebilseydiniz…

 

TÜKETİCİ HAKLARI:

Dün Dünya Tüketici Hakları Günü’ydü. Sadece şikayet ederiz de hak aramayı pek bilmeyiz. Tüketici şikayetleri konusu da böyledir. Herkesin mutlaka başına bir şeyler gelmiş, sadece kendi kendine söylenmiş, bırakmıştır. Oysa Ekonomi Bakanlığı bünyesinde 2009’dan beri görev yapan bir “Hakem Heyeti” var. Ve bu heyetin mahkeme benzeri yetkileri de mevcut. Şikayetleri en kısa sürede değerlendirip, gereğini yapmaktalar, tecrübeyle sabit.  Ayrıca Bakanlık , Alo 117 şikayet hattının da 24 saat çalıştığını açıklıyor. Keşke çağdaş insanlar gibi hakkımızı aramayı bilsek. O zaman yamuk yapanların sayısı da azalacaktır

VASİLİU NOKTAYI KOYDU:

Rum yönetimi eski başkanlarından Yorgos Vasiliu; “Kıbrıs’ın AB içerisinde iki devlete ayrılacağı bir çözüme olumsuz bakmayanların halüsinasyon gördüğünü” söyledi ve “çözüm olmadan doğal gazı değerlendirebilmeyi ümit edemeyeceklerini” vurguladı. Adam daha ne söylesin, o bile gerçekleri görmüş, uyarıyor.


ZİRVEDEKİLER

Kudret Özersay (Dışişleri Bakanı): “Hepimiz şunu görmek durumundayız, Kıbrıs Türkleri ne azdır, ne azınlıktır, ne de azınlık olur. Başımızı kaldırıp bu adanın dışına bakabildiğimiz takdirde ve orada, aslında Kıbrıs Türkünün sayı itibari ile de önemli bir rakama ulaştığını görebiliriz, ama bu kadar yıl bu konuda çok bir yol kat edilmediği ortada. Hükümetimiz bu konuda bir çalışma yürütmektedir…”.

DİPTEKİLER

Cinayetin Namuslusu Namussuzu Olmaz: Öldürenle öldürülen arasında “gönül ilişkisi” vardı ya da yoktu bu, bir insanı öldürmek için bahane olamaz. Hele de bunun adına “namus cinayeti” diyerek konuyu magazinsel hale getirmeye çalışırsanız, saptırmış olursunuz. Gerekçe ne olursa olsun cinayet cinayettir. Sadece “cinayet” vardır. “Namus cinayeti” yoktur. Bunun başka türlü bir izahı da olamaz…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar