İthal öğretmene ihtiyaç yok - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
KıbrısManşet

İthal öğretmene ihtiyaç yok

KTÖS ve KTÖEÖS’ün verilerine göre KKTC ile Türkiye arasında yıllar önce imzalanan Eğitim İşbirliği Protokolü uyarınca 49’u ilköğretimde olmak üzere KKTC’de toplam 159 Türkiyeli öğretmen görev yapıyor  

İHTİYACA BAKAN YOK: Türkiye ile 1987 yılında imzalanan Eğitim, Bilim ve Kültür Protokolü çerçevesinde, KKTC’de ihtiyaç duyulan alanlara öğretmen gönderilmesi resmileşti. Yıllar içinde ihtiyaç kavramı göz ardı edildi. KKTC’de ihtiyaç fazlası olan rehberlik, özel eğitim ve din bilgisi alanlarında da öğretmen gönderilir oldu


PROTOKOL YOK ÖĞRETMEN VAR: Son dönemde Türkiye ile protokol yenilenmemesine rağmen, “talep edildi” denilerek öğretmen gönderilmesi devam etti. Türkiye’den mali kaynak akışının durması nedeniyle gelen öğretmenlerin Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’ndan ödendiği iddia ediliyor

ÖDENEKLER EURO: İlköğretim alanında görev yapan 49 öğretmen Türkiye’deki maaşlarının yanı sıra (aylık 3 bin 200 ile 3 bin 600 TL civarı) KKTC’de de ayda bin 700 Euro (yaklaşık 6 bin 400 TL) maaş alıyor. Türkiye’den gelen öğretmenlere aylık 600 TL de kira katkısı yapılıyor

ORTA EĞİTİMDE 159 ÖĞRETMEN: Mesleki teknikte 21, genel orta öğrenimde 89 olmak üzere, orta eğitimde Türkiye’den gönderilen toplam 110 öğretmen var. Öğretmen sendikalarına göre bunun dışında Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nda görev yaptıkları iddia edilenler de var

Geçtiğimiz hafta Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nın Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na yönelik yayınladığı bir bildiride, Kıbrıs’ta görev yapan Türkiyeli öğretmenlerin Euro olarak ödendikleri ve sayılarının kabul edilemez düzeyde fazla olduğu dile getirildi. Zaman zaman gündeme getirilen ama hiç gün yüzüne çıkmayan bu konuyu görüşmek üzere sendika genel sekreteri Şener Elcil’i ziyaret ediyoruz. Bu konuyu daha somut hatta rakamlar üzerinden konuşmayı deniyoruz. Ve ilk olarak Kıbrıs’a Türkiye’den görevli olarak öğretmen gönderilmesinin nereden kaynaklandığını? Bu uygulamanın ne zamandan beridir sürdürüldüğünü soruyoruz. Elcil, uygulamanın uzun bir geçmişe dayandığını anlatıyor.

-Kıbrıs’a Türkiye’den görevli elemanlar gönderilmesi uygulaması, tarihsel bir sürece yayılmış bir konudur. Biliyorsunuz daha İngiliz sömürge yönetimi döneminden itibaren toplumumuza önce öğretmenler, arkasından subaylar sonra da silahlar geldi.  1974’ten önce gelen öğretmenlerin, öğretmenlik görevleri dışında topluma yönelik daha başka siyasi görevleri de vardı. Kendilerine misyonlar yüklenmişti. Bu durum 1974’ten sonra da devam etti ve nihayet 1 Haziran 1987 yılında dönemin Eğitim Bakanı Salih Coşar, Türkiye hükümeti ile imzaladığı “Eğitim, Bilim ve Kültür” protokolü mecliste onaylandı ve Kuzey Kıbrıs’a Türkiye’den öğretmen gönderilmesi resmiyet kazanmış oldu.

İkili anlaşmaya göre, Türkiye’den öğretmen gönderilmesi, her öğrenim döneminde belirlenecek öğretmen açığına göre olacaktı. Hangi branşlarda eksiğimiz varsa o branşlar için geçici öğretmen görevlendirilmesi yapılacaktı. 1980’li yıllarda çeşitli alanlarda örneğin tarih öğretmenliği, Türkçe edebiyat veya rehberlik gibi branşlarda yeterli öğretmenimiz yoktu ve bu eksik Türkiye’den karşılanıyordu. Ancak zamanla bu konu istismar edilmeye başlandı. Öğretmen fazlamız olan branşlarda bile Türkiye’den öğretmen gönderilmeye devam edildi. İlgili olduğumuz ilkokullar alanından iki tane örnek vermek istiyorum; İlkokullarda kadrosu olmamasına rağmen Türkiye’den rehber öğretmenler gönderiyorlar. Oysa bizim yaptığımız araştırmaya göre, ülkemizde 5 yüz civarında rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunu var bunların sadece 62 tanesi görev yürütmektedirler. Ayni şekilde özel eğitim bölümünde de Türkiye’den öğretmenler görev almaktadırlar. Oysa özel eğitim öğretmenliği yapabilecek 162 tane işsiz öğretmenimiz vardır ve buna rağmen halen Türkiye’den öğretmen getirilmektedir. Bu doğru bir uygulama değildir. Bu sorunu Türkiye Cumhuriyeti’nin buradaki temsilcileri ile konuştuğumuzda aldığımız yanıt ‘KKTC yetkililerinin talebi üzerine bu öğretmenler gelmektedir’ denmektedir. Bu söylenen geçmiş dönem yöneticileri için doğrudur fakat biz bu günkü yöneticilere sorduğumuz zaman “biz böyle bir talepte bulunmadık” denmektedir. Buradaki sorun şudur; ülkemizde bu kadar çok işsiz öğretmen varken Türkiye’den öğretmen getirilmesi. Bu durum kabul edilebilir değildir.

Türkiye’den öğretmen getirilmesi ilköğrenimle mi sınırlıdır?

İşsiz öğretmen varlığımıza rağmen Türkiye’den öğretmen getirilmesi uygulaması, orta eğitimde daha da yaygındır. Din dersi alanında bile artık işsiz öğretmenlerimiz vardır ancak  durum dikkate alınmayarak halen Türkiye’den öğretmen getirilmektedir. Bu uygulamalar hem yasal açıdan hem de etik açıdan doğru değildir.

Şener Elcil’e şu anda görevde olan hükümet döneminde bir protokol yenilenmesine gidilmemesine rağmen halen öğretmen gönderilmesinin hatta bunların maaşlarının ödenmesinin nasıl mümkün olduğunu soruyoruz.

Talep olmayınca gelenlerin ödenekleri nasıl bütçeleşiyor? Yoksa ödemeler doğrudan Türkiye’den mi geliyor?

Şenel Elcil bu soruyu şöyle cevaplıyor;

-Bize gelen duyumlara göre, bu öğretmenlerinin maaşlarının Türkiye’den gelmediği yönündedir. Kaldı ki son 11 aydan beridir Türkiye’den özel durumlar hariç para gelmemektedir. Hatta bütçe dışı elde edilen 285 milyon liranın bile burada bulunan kolordunun ihtiyaçlarına yönelik harcandığı bilgisi bize gelmiştir. Öğretmenlerin ödeneklerinin ise, geleceği varsayılan paraya karşılık Merkez Bankası tarafından, Mevduat Sigorta Fonu’ndan ödendiğini duymaktayız.

Türkiye’den gelen öğretmenlerin maaşlarının ne kadar olduğunu merak ediyoruz.

-Burada ilköğretim alanında görev yapan 49 öğretmenin Türkiye’deki maaşları da devam etmektedir ki bu rakam 3 bin 200 ile 3 bin 6 yüz TL civarındadır. Buradaki ödenekleri Euro cinsindendir ve her biri ayda bin 70 Euro (yaklaşık 6 bin 400 TL) almaktadır. Ayrıca 6 yüz TL de konut kira katkısı almaktadırlar. Türkiye’deki maaşlarına ek olarak 7 bin lira civarında bir ek gelirleri olmaktadır. Benzer durumda olan bizim öğretmenlerimiz ise, 4 bin 200 ile 5 bin TL civarında bir maaş almaktadırlar.

Bu kadar çok işsiz Kıbrıslı Türk öğretmen varken öğretmen getirilmesinde neden ısrar ediliyor?

Şener Elcil, ihtiyaç olan alanlarda öğretmen getirilmesine karşı  olmadıklarını söylüyor ve devam ediyor “Ama durum böyle değildir. Çok sayıda işsiz öğretmenimiz olmasına rağmen bu öğretmenlerin halen getiriliyor olmaları, bizi başka şeyler düşünmeye sevk etmektedir. 1940’lı, 50’li yıllardaki gibi siyasi bir misyon üzerine bu insanların gönderildiklerine inanmaktayız. Kaldı ki gelecek olan öğretmenlerin yeterlilikleri ve nitelikleri hiçbir zaman buradaki yöneticilerin seçimi ile olmamaktadır. Hatta denkliğe bile bakılmamaktadır. Din dersi öğretmeni sıfatı olan fakat rehberlik alanında sertifikası olan birisi bizim okullarımızda rehber ve psikolojik danışman olarak görev alabilmektedir. Gelen öğretmenlerin hemen hemen tümü, Türkiye’de Eğitim-Bir-Sen ve Türk Eğitim Sen gibi muhafazakar-milliyetçi öğretmen sendikaları üyesidirler. Bütün bu veriler gelen öğretmenlerde ayrıca siyasi bir nitelik arandığını göstermektedir.

Sohbetimize Sendika Başkanı Emel Kurtuluş Tel de katılıyor…

Tel, öğretmen getirilmesi yanında Eğitim ve Kültür Bakanlığı bünyesinde görev yapanlar olduğunu söylüyor . Şöyle diyor: “Her ne hal ise, öğretmen değişimi adı altında Eğitim Bakanlığı’nın her dairesine de ayrıca bir görevli yerleştirilmiştir. Bunu anlamak ve kabul etmek hiç mümkün değil.”

İlk öğrenim alanında olduğu gibi orta eğitim alanına da Türkiye’den gelen öğretmenler yerleştirildiğini  biliyoruz. Bu konuda bilgi almak üzere Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’nı, Eğitim Sekreteri Ömer Akkanat’ı ziyaret ediyoruz ve bu konudaki bilgilerini soruyoruz.

-Genel orta öğrenim alanına Türkiye’den getirilen öğretmenlerin branşları, bizde istisnalar hariç, işsiz öğretmenlerin bulunduğu branşlardır. Hemen her alanda böyledir. Uygulamada bizim öğretmenlerimiz açısından dezavantajlı ve haksızlık sayılabilecek yönler de vardır. Örneğin, zamanında ‘bizde öğretmen yoktur’ gerekçesi ile getirilen bir öğretmen için önce bir yıllık, sonra iki yıllık gibi beş yıla kadar sözleşmeler imzalanmaktadır. Oysa, birinci yılın sonunda gençlerimizden birisi mezun olarak gelmekte ancak alanında gönderilmiş bir öğretmen olduğu için, yıllarca gelenin görevi boşaltmasını beklemektedir. Bu şekilde görev bekleyen çok sayıda öğretmenimiz bulunmaktadır ki bu durum bir planlama sorunu, bir haksızlık olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bir başka sorunumuz ise, örneğin metal teknolojileri veya saç bakım gibi teknik okul branşlarında öğretmen ihtiyacı olmasına rağmen bizim üniversitelerimiz bu gibi alanlarda hizmet vermemektedirler. Öte yandan, Türkiye’de 4 yıllık eğitim veren eğitim fakülteleri kapatıldığı için bu tür branşlar için öğretmen ihtiyacı iki yıllık eğitim veren okullardan karşılanmaktadır. Türkiye’de iki yıllık bir okuldan mezun olan kişi, öğretmen olarak atanmakta sonra bize gönderilerek öğretmen olarak görev yapmaktadır. Oysa bizim mevzuatımıza göre iki yıllık bir okuldan mezun olan birisi öğretmen olarak görev alamamaktadır.

Genel orta öğrenim alanında hemen her branş için öğretmenlerimiz vardır. Buna rağmen Türkiye’den getirtilen öğretmenler görev yapmaktadırlar.

Mesleki Teknik alanında Türkiye’den getirilerek görev yapan öğretmen sayısı 21’dir. Genel orta öğrenim alanında ise 89 görevli var. Orta eğitim alanında toplamda yüz 10  Türkiyeli öğretmen görev almaktadır.

Her iki sendikadan derlediğimiz bilgilere göre KKTC’de ikili protokol gereği görev yapan öğretmen sayısı toplam 159. Bu sayıya Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nda görev yaptıkları iddia edilenler hariç. Oysa her iki sendika yetkililerinin ifade ettiklerine göre, ülkemizde görev yapan yabancı öğretmenlerin görevlerini sürdürebilecek halen işsiz yüzlerce öğretmen var.

 

Havadis Özel

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar