“İŞTE İRADE” DEME FIRSATI… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

“İŞTE İRADE” DEME FIRSATI…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Bugünden sonra, seçime 2 gün kaldı. Ancak gazeteniz Havadis yarın ve Pazar günü yayınlanmayacağı için, benim seçim öncesi son yazım…

Yıllardır bu köşeden dünyaya nasıl baktığımı anlatmaya çalıştım. Ondan önce de tv ekranlarında…


Doğruya doğru, yanlışa yanlış demekten hiç korkmadım.

Cesaretimi, korkusuzluğumu taşıyamayan yerlerden arkama bakmadan ayrıldım.

Tam 10 yıldır Havadis’te tek bir gün müdahale görmeden yazıyorum. Ve sizler de benim nelere isyan ettiğimi, nasıl bir ülke hayal ettiğimi biliyorsunuz. O yüzden bugün burada tekrar örnekler vermeyeceğim.

Ancak bu seçimin, kendi özelinden çok daha büyük bir anlam kazandığını bir kez daha vurgulamak isterim.

Kıbrıs Türkünün iradesi, sadece bir propaganda lafı değildir.

Demokrasimize zerrece toz kondurulamaz.

KKTC bir hukuk devletidir. Bundan asla taviz verilmeyecektir.

Tüm bunları duyurmanın da yolu bu seçim.

Onun için önce, kişisel hesaplar yapanlar dışındakilerin “nasıl bir gelecek” sorusuna yanıt araması gerektiğini düşünüyorum. Ben öyle yapacağım.

Vereceğiniz oy, sadece 5 yılı belirlemeyecek. Ondan sonrası için de bir kilometre taşı, bir irade beyanı olacak. Ben buna inanıyorum.

“Kıbrıs Türkü ne ister” sorusuna herkes kendince bir şeyler söyler ya, o sorunun cevabını vereceğiz. Vereceğiz ki, kimse kendine göre ahkam kesemesin. Kıbrıs konusuna yaklaşacak olan, bu halkın ne istediğini peşin peşin bilsin.

Biz bu topraklarda, kendi yönetimimiz altında, kendi egemenliğimizi özgürce yaşamak için verdik o mücadeleleri.

Şimdi de aynı kararlılıkta olduğumuzu, kendimize güvendiğimizi, inandığımızı göstermek için sandığa gideceğiz. Çoğunluğun da bunu yapacağından zerre kuşkum yok…

 

“Dünya bizi tanımaz, esamemiz okunmaz, figüran bile değiliz” kötümserliğine hiç girmeyeceğiz. Çünkü emin olun, bu seçim sonuçlarını en az bizim kadar bölgeye ilgi duyan herkes heyecanla izliyor.

 

Yapılacak şey basittir. Umursayacağız…. Katılacağız…. İrademizi sandığa yansıtacağız…

 

Sadece siz ve vicdanınız…

 

Katılım ne kadar yüksek olursa, ortaya çıkacak sonuç o kadar az tartışılır.

 

Artık gerginlikleri, öfkeyi, zorlamaları geride bırakıp, huzura, sükunete, gerçek gündemlere dönme zamanı gelmiştir. O zaman, noktayı koyalım, bütün dünyaya bir duyuru yapalım ve can yakan sorunlarımıza akıl yoluyla   yoğunlaşalım.

Önce bu vartayı atlatalım, gerisi kolay…

 

YERİN KULAĞI VAR

 

UBP AZINLIK HÜKÜMETİ KURMA NİYETİNDE:

HP’nin hükümetten çekilme kararından sonra herkes “ne olacak” sorusuna yanıt ararken, Başbakan dün bir programda “İstifalarını bana göndersinler, kendi milletvekillerimden bakan atarım, taaa yeni hükümet kurulana kadar da görevde kalırım” dedi. Diğer yandan HP’nin toparlanıp gitme niyeti yok. Onlar da yenisi kurulana kadar görevde kalma niyetinde. Hatta Özersay, çok önemli bir yanlış yapılmadıkça güvensizlik önergesine de katılmayacaklarını açıkladı. Peki bizim bunca sorun karşısında zamana oynama lüksümüz var mı?

 

SONUNDA ONU DA BAŞARDILAR:

O çok savunduklarını, dört elle sarıldıklarını söyledikleri KKTC’nin itibarını yerle bir etmeyi, dünya önünde küçük düşürmeyi en sonunda başardılar. UBP’nin cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Tatar, şu son haftada yaptıklarıyla “alt yönetim” iddialarına malzeme verdi. Unutmayın, yılların mücadelesinin sonucu olan bu devleti, Tatar seçime meze yapsın diye kurmadık…

 

İNANDINIZ MI?:

UBP adayı Ersin Tatar’ın bir gazetedeki ilanını gördüm. O reklamda diyor ki Ersin bey; “Kendi irademizle, kendi egemenlik sınırlarımızda, kendi kararlarımızı vereceğimiz bir gelecek…”. Söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmuyor. Doğrusunu siz biliyorsunuz.

 

KKTC BİR HUKUK DEVLETİDİR:

Son birkaç gündür ülkede tuhaf şeyler yaşanıyor. Toplum olarak biraz şaşkınlık, biraz da hayret içerisinde izliyoruz yaşananları. Yasak olmasına rağmen canlı yayınlar! Törenler! Açılışlar gırla, hem de YSK’nın “yasak” kararına rağmen. Devletin televizyonu “Maraş kahramanı” Tatar’ın yasağa rağmen gövde gösterisini canlı canlı veriyor. Hem de yasağı kim takar edasıyla. Geçecek bugünler. KKTC bir hukuk devletidir ve öyle kalacak.

 

BİLMEDEN KONUŞUYORLAR:

Bizdekileri anlıyorum da Türkiye’deki yandaş ve sözde ulusalcı basının televizyon ekranlarına çıkıp da ahkam kesmelerine anlam veremiyorum. Kıbrıs konusunu, Kıbrıs Türk Halkının duygu ve düşüncelerini hiç bilmeden, sadece kulaktan dolma yanlış ve yalan bilgilerle ve bir halkın iradesini yok sayan demokratlar bunlar. Çoğuna sorsan, KKTC’yle ilgili bilgileri casinoların bilmem kaç metrekarelik salonuyla sınırlıdır.

 

KENDİ CANINIZI KURTARACAKSINIZ:

Seçim derdine düştüklerinden, pandemiyi de unuttular. Tabipler Birliği, karantina otellerinin dolduğunu, karantina masraflarının devlete büyük bir yük haline geldiğini, üstelik insanların karantinaya gitmemek için temaslı olduklarını sakladıklarını söylüyor. Böyle bir durumda yerel bulaşı nasıl önleyeceksin? Dahası, keyfi gelip gidenin masrafını ne hakla vergi mükellefine ödeteceksin? Oturulup düşünülmesi gereken zor konular bunlar ama kimsenin vakti yok, seçim kapıda; üstelik hükümet de düştü zaten, bundan sonra muhatap bile bulunmayacak…

 

FOTO GÜNDEM:

DARK TURİZM Mİ, GERÇEKTEN Mİ?: Turizm Bakanı Kutlu Evren beni hayretler içinde bırakan bir ifade kullandı Maraş için; “Dark turizm” yapacaklarmış. Dark turizm literatürde şöyle yer alıyor; “İnsanlık tarihinin soykırım, suikast, hapis, etnik temizlik, savaş veya doğal felaket gibi en karanlık olaylarının ortaya çıktığı yerleri ziyaret etmek”. Haydi şimdi  anlatın Maraş’ı Dark turizm turistlerine, bakalım nasıl anlatacaksınız.… Gerçekten şaştım…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar