İşsizlik sigortası ve KKTC’de işsizlik sigortasının kapsamı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

İşsizlik sigortası ve KKTC’de işsizlik sigortasının kapsamı

Devletler, bireysel, sosyal ve siyasal bakımdan çok sayıda olumsuz sonucu bulunan işsizlik sorunu ile mücadele edebilmek için gelir güvencesi sağlayan çeşitli sosyal araçlar ve mekanizmalar oluşturulmuşlardır. Bunların en önemlisi de kuşkusuz işsizlik sigortasıdır.
Günümüzde sosyal riskler arasında ilk akla gelenlerden biri olan işsizlik aslında çalışanların en geç kavuştukları bir sigorta kolu olmuştur. Başka bir ifadeyle, tarihi gelişim açısından işsizlik sigortası diğer sigorta kollarına nazaran daha geç ortaya çıkmıştır.
İlk olarak İngiltere’de 1900 yılların başında uygulanmaya başlanan ve oradan diğer ülkelere geçen, işsizlik sigortası, esas olarak işsizlik döneminde kişilerin geçici gelir kayıplarını telafi etmeyi veya hafifletmeyi amaçlayan bir sosyal güvenlik programı olarak kabul edilmektedir.
İşsizlik sigortasının amacı işsizlik sorununu çözmek değildir. Kısa süreler için işsiz kalan insanlara bir gelir yaratarak, yeni bir iş bulana kadar ihtiyaç duydukları geliri sağlamaya çalışmaktır.
Literatürde işsizlik sigortası konusunda çok çeşitli tanımlar mevcuttur. Ancak genel olarak işsizlik sigortası; “Bir iş yerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliğinde olmasına rağmen, kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenlere, uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılayarak kendilerinin ve aile fertlerinin zor duruma düşmelerini önleyen, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren, zorunlu bir sigorta kolu olarak tanımlanmaktadır.
1982 yılında Cenevre’de yapılan Uluslararası Çalışma Örgütü Konferansında kabul edilen kararla işsizliğin uluslararası tanımı yapılmıştır. Yapılan tanımda işsizlik kavramının  üç unsur üzerine oturduğu görülmektedir. Bu unsurlar sırayla;
1- İşsiz olma
2- Halen çalışmaya elverişli bulunma
3-Bir iş talep etme, şeklinde sıralanmaktadır. Uluslararası standartlara göre ancak bu üç unsuru birlikte taşıyanlar işsiz olarak kabul edilmektedir.
Ülkemizdeki işsizlik sigortası uygulamaları da esas olarak bu tanım üzerine kurulmuş ve 1977 yılından itibaren Sosyal Sigortalar Yasası ve 2008 yılından itibaren de Sosyal Güvenlik Yasası altında sigortalı olarak bulunanlar (işveren statüsünde çalışanlar hariç) zorunlu olarak İşsizlik Sigortası kapsamı altına almıştır.

 


 

**Sosyal Güvenlik Yasası
Sosyal Sigortalar Dairesinin yürütmekte olduğu her iki yasaya göre bir sigortalının(işveren statüsünde çalışanlar dışında) işsizlik ödeneğinden yararlanabilmesi için;
Sigortalının toplam en az 720 gün işsizlik sigortası primi ve işsizlik kaydını yaptırdığı tarihten önceki on iki takvim ayı içinde en az 150 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olması gerekmektedir.
Belirtilen bu şartları yerine getiren sigortalılara;
1) toplam en az 720 gün ile 1799 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsize 120 gün;
2) toplam en az 1800 ile 5399 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsize 156 gün
3) toplam en az 5400 günden fazla işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsize 180 gün işsizlik sigortası ödeneği verilmektedir.
İşsizlik sigortası ödeneğinin günlük miktarı ise, resmi aylık asgari ücretin yetmiş beşte biri kadar olur ve sigortalının geçindirmekle yükümlü kimsesi varsa işsizlik ödeneği, geçindirmekle yükümlü olduğu her bir kişi için ve en çok üç kişiye kadar % 25 artırılarak ödenmektedir.
Ocak 2014’den itibaren ise işsizlik sigortası ödeneği tek kişi için 624 TL ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu bir kişi olması halinde 780 TL, iki kişi olması halinde 936 TL ve üç kişi olması halinde de 1092 TL, olarak ödenmektedir.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar