Başkent Tahran’daki dışişleri binasında Alman mevkidaşı Heiko Maas’la ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Zarif, bölgedeki sorunların sebebinin İsrail ve ABD olduğunu söyledi.

İran’a yönelik bir saldırının söz konusu olması durumunda ülkesinin sert bir karşılık vereceğini belirten Zarif, “Hiç kimse halkımıza yönelik bir girişimde bulunamaz. Bu takdirde sert bir cevapla karşılanır. Biz hiç bir savaşı başlatan taraf olmadık ve olmayacağız. Ama bize savaş açan bir ülke de savaşı bitiren taraf olmayacaktır” ifadelerini kullandı.


ORTA DOĞU’DAKİ SORUNLARIN KAYNAĞI

Orta Doğu’daki sorunların kaynağının “İsrail’in işgalci müdahaleleri ve ABD’nin sınırsız desteği” olduğunun altını çizen Zarif, Washington’un Kudüs ve Golan tepeleri işgalini uluslararası hukuka aykırı şekilde tanımasına dikkati çekti.

Zarif, ABD’nin “Yüzyılın Anlaşması” ile ilgili “Filistin halkının haklarını gasp eden sözleşme” ifadesini kullanarak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İsrail nükleer silahlarının üretildiği Dimona Nükleer Tesisi’ndeki “Biz İran’ı yok edeceğiz.” şeklindeki açıklamasına atıfta bulundu.

“İRAN ULUSLARARASI TAAHHÜTLERİNE BAĞLIDIR”

Alman mevkidaşı Maas’la görüşmeleri esnasında nükleer anlaşmanın hayata geçirilmesi talebini dile getirdiğini ifade eden Zarif, “Maas’a görüşmelerimizde İran’ın tek beklentisinin nükleer anlaşmanın uygulanması olduğunu söyledim. İran uluslararası taahhütlerine bağlıdır. Birleşmiş Milletler’in (BM) raporları bunun delilidir.” dedi.

ABD’yle yeni bir anlaşmanın fayda getirmeyeceğini belirten Zarif, ABD ve Avrupa’nın söz konusu anlaşmayı yerine getirmeden başka bir müzakereye geçilemeyeceğini ve bölgedeki istikrarsızlığın sebebinin ABD olduğunu kaydetti.

“EKONOMİK SAVAŞI BAŞLATANLAR GÜVENDE OLAMAZ”

İran’a yönelik ekonomik yaptırımlara değinen Zarif, “Bölgedeki yeni gerilim ABD Başkanı Donald Trump’ın ilan ettiği İran’a yönelik ekonomik savaştır. Bölgedeki gerilimin düşmesinin tek çaresi ekonomik savaşın sona erdirilmesidir. İran halkına yönelik ekonomik savaşı başlatan ve destekleyenlerin güven içerisinde olması mümkün değil” dedi.

İran Dışişleri Bakanı, Maas’la gerilimin düşürülmesi konusunda önemli görüşmeler yaptıklarını, Tahran yönetiminin bölgede diyaloğu her zaman önemsediğini ve Almanya’nın bu konudaki çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını sözlerine ekledi.

“SAVAŞIN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR”

Almanya Dışişleri Bakanı Maas ise konuşmasında, bölgedeki gerilimin savaşa dönüşmesinin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

Maas, “Bulunduğumuz bölgede ciddi ve hassas bir durum söz konusudur. Artan gerilim, kontrolden çıkarak kimsenin faydasına olmayacak bir savaşı başlatabilir. Bunun önüne geçmeliyiz” dedi.

Bölgedeki temaslarında kimsenin gerilimi artırmak istemediğini belirten Maas, nükleer anlaşmayı desteklediklerini, verilen sözleri yerine getirmek istediklerini ve bu doğrultuda ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.

Alman Dışişleri Bakanı “Hem 3 Avrupa ülkesi (Almanya, İngiltere, Fransa) hem de diğer ülkeler için İNTEX’i hayata geçirmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Zarif’le Suriye, Yemen gibi bölgesel konularda fikir alış verişinde bulunduklarını dile getiren Maas, BM’nin bu çerçevedeki çalışmalarını desteklediklerini, sorunun askeri değil siyasi yönden çözüme kavuşturulmasını ve bölgede nüfuzu olan Tahran yönetimiyle bu konuları görüşmek istediklerini söyledi.

İsrail devletiyle Almanya’nın derin ve tarihi dostluk ilişkilerinin ilkesel temellere dayandığını dile getiren Maas, bunun değişmez olduğunu ve Tahran’da bulunmasının bu gerçeği değiştirmeyeceğini kaydetti.