İMAM MI? ÖĞRETMEN Mİ?   - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

İMAM MI? ÖĞRETMEN Mİ?  

Remzi TanlıRemzi Tanlı

Yıl 1985. Karpaz’ın bir köyüne geçici ilkokul öğretmeni olarak atandım. Bohçamı hazırlayıp gittim. Eski öğretmenden okulun anahtarını aldıktan sonra öğretmen lojmanının anahtarını almak için de köy muhtarının evine gittim. Buyur etti oturduk. Ardından 4-5 yaşlı ak sakallı adam geldi oturdu. Muhtar ıkıla sıkıla hocam şu anda lojmanda imam kalıyor dedi. Biraz sonra, 2-3 gün izin ver hocam da evden çıkaralım imamı, dedi. Yaşlı beyler bana muhtelif sorular sordular. Lefkoşa’ya döndüm.

Köye üç gün sonra gittim. Muhtar, hocam köylü izin vermedi, imamı çıkaramadım, dedi. Okullar açıldı ne yapacağız Muhtar dedim. Hocam benim hanım dün oğlumu İmam Hatip Lisesi’ne yazdırmak için Adanaya gitti, bir süre orda kalacak, orta okula giden  kızımla ikimiz kalıyoruz, gel sana bir oda vereyim birlikte kalalım, dedi. Yapacak birşey yok. Kabul ettim.


EĞİTİM BAŞLIYOR

Okulu açtım. Mağusa’dan gidip gelen bir kadın öğretmenimiz vardı. Birlikte eğitime başladık.

Okulun bahçede bulunan tuvaletleri çok berbat kullanılamaz durumda idi. Orayı kullanılır hale getirdim. Sonra bahçe temizliği yaptık çocuklarla.

4, 5 ve 6. sınıflara bir arada eğitim veriyordum. Çocukların bir kısmının sağdan sola doğru yazmaya çalıştıklarını farkettim! Yaz tatilinde kuran kursu almışlar. Yazın köylünün desteği ile camiyi de yenilemiş olduklarını öğrendim.

Okulda çocuklara verecek masal roman türünden kitap yok. Köylüyü topladım. Bir okul aile birliği oluşturmak için seçim yaptık. İmam da seçim sonuçlarını tahtaya yazdı. Kurulu oluşturduk. Ardından köylüden para topladık kitap aldık ve küçük bir kütüphane oluşturduk.

Köyde berber yoktu. Çocukların saçları da oldukça uzamıştı. Bir makas birde tarak aldım ve öğleden sonra erkek çocukların saçlarını kestim. Çocukların derslerindeki geriliğini telafi etmek için isteyen öğrencilere öğleden sonra takviye ders yapıyordum. Nikahlımdan ayrı olmama rağmen çok keyifle yapıyordum işimi.

Bir akşam üzeri kahvede oturuyordum bir öğrencim hocam sizi karşı kahveden çağırıyorlar dedi.

ZİYARETÇİM VAR

Gittim baktım o dönemin Yeni Doğuş Partisi’ne ait iki milletvekili. Selamlaştık. Yakın bir köyün öğretmeni Mağusa’dan gidip geliyor lojmanı kullanmıyormuş. Eğitim Bakanlığı’na beni o okula vermelerini, kendi köylerine de o öğretmeni aktarmalarını talep etmemi rica ettiler. İlk okulda 6 çocuğu olan bir veli, benim cevap vermeme fırsat vermeden ayağa kalktı ve benim okul için yaptıklarımı sıralayarak böyle bir hocanın nasıl gitmesini istersiniz diye haykırdı. Elden ayaktan köylüyü dışarı çıkardılar. Bu velinin tüm çocukları çok başarılı ve zeki olması nedeniyle merak edip evine ziyarette bulunmuş gözlerime inanamamıştım. Yerdeki halının üzerinde 6 çocuk ders çalışıyordu. Yıllar sonra çocukların akıbetini merak ettiğim için köye gittim. Çocukların orta okuldan sonra okumadıklarını üzülerek öğrendim.

 

MİZAH KONUSU OLDUK 

Aradan 2 ay geçti. Eğitim Bakanlığı bastırıyor ama  imamı evden çıkaramıyordu. Bu hikaye bölgede mizah konusu oldu. Görenler bana espiri yapıyorlar, dalga geçiyorlardı. Bir gün Eğitim Bakanlığı’na gittim. İlgili Müdür TC Elçiliğini aradı. Karşıda bir katip ile konuşuyordu. Efendim diye söze başladı. İmamı çıkaramamışsınız dedi. Konuşma bittiğinde Müdür bir süre daha bekleyelim hocam imamı çıkaracağız dedi. Bu arada kısa bir süre önce köylülerin Eğitim Bakanlığı’nın önünde toplandıklarını ve “ölülerimiz sokakta mı kalsın” sözleriyle, imamın lojmandan çıkarılmasına karşı çıktıklarını öğrenmiştim.

BANA YOL GÜRÜNDÜ

Nihayetinde muhtarın eşinin Adana’dan döneceğini öğrendim. Çocuklarla vedalaştım. Hazırlanmak üzere eve gittiğimde öğrencilerimin masamın üzerine mektuplar bıraktıklarını  gördüm. Duygu dolu bu mektupları halen saklarım. Bohçamı toplayıp köyden ayrıldım…

ÜÇÜNCÜ TOPLUM FORMUNU TAKİP EDİYORUM

“Ulus ötesi yurttaşlık” kavramında buluşan bir grup, Kıbrıs’ta bütün etnik grupları ve bireyleri kucaklayan, bireysel hak ve özgürlüklere saygılı federal bir devlet kurulması için mücadele edecek olan Üçüncü Toplum Forumu’nun faaliyetlerini takip ediyorum.

Ben Kıbrıslılar için oldukça yararlı bir örgüt olabileceğine olan inancımı daha önceki yazımda belirtmiştim. Şimdi Kıbrıs’ta barışseverlerin adamızdaki barışa katkı koyabilmesi için bu derneğin etrafında toplanması ve organizasyonlarına katılması gerekir diye düşünmekteyim.

Üçüncü Toplum Formunun programı;

*** “İki kutuplu milliyetçilik ve Üçüncü Toplum konulu” söyleşi 21 Şubat 2020 Cuma 20.00 Dome Otel

*** “Kurşunlar ve Çiçekler” filmi gösterimi 24 Şubat 2020 Pazartesi saat 20.00 Gazeteciler Birliği

*** AP’den 20 Mart 2020’de delegasyon geliyor. Sol Grup başkanı ile beraber geliyorlar. Güneyde ve kuzeyde etkinlik yapılacak. “Neden konfederasyona hayır diyoruz” konulu söyleşi güneyde ve kuzeyde gerçekleştirilecek.

*** İlk ziyaret, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’na 31 Ocak 2020 Cuma günü gerçekleştirildi. Programlı olarak sivil toplum örgütleri ile ziyaretler planlanmaktadır.

KİTAP OKUYALIM

 

“Kutsal Kitapların Kaynakları – 1” Turan Dursun

 

Turan Dursun’un üzerinde yıllarca çalıştığı ve büyük emek verdiği, “Kutsal Kitapların Kaynakları”  ancak, öldürüldükten 5 yıl sonra okura sunulmuştu. Bu kitabı 2. ve 3. kitapları takip etmişti. Ancak bilahare 1 Cilt olarak basıldı. Birinci kitapta; Korku ve Efendi Baba Tanrı, ikinci kitapta; Peygamberlik, üçüncü kitapta; Mucize ve Gerçek konuları inceleniyor.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar