İkilem ve tercihlerle yüzleşmeye doğru - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

İkilem ve tercihlerle yüzleşmeye doğru

Cenk UzunoğluCenk Uzunoğlu

40 yıl bir yandan iyi niyet bir yandan da yalan rüzgârının etkisiyle yol aldıktan sonra farklı şeylerin konuşulacağı ve/veya yaşanacağı bir noktaya gelindiği ile ilgili tüm ipuçları ortadadır.

 Çözüm arayışında devam edegelen müfredatta kalmakta ısrar eden ve tembellik yapanın kaybedeceği bir döneme girdik.


Geçen süre içerisinde çözüm müfredatının sınırları içinde söylenecek ne yeni bir söz, ne ikna edici bilinmedik karşı bir argüman, ne de farklı bir şekilde müfredatı yorumlayabilir diyeceğiniz potansiyel yeni bir yüz ya da ‘’ikili’’ kalmıştır.

Kıbrıs sorununun kendisi tabiri caizse her yönüyle metal yorgunluğuna bağlı bir tükenmişlik sendromu yaşamaktadır.

Müzakere masasında değişen bir tek yeni bir BM temsilcisi vardır.

Onun da siyasi ağırlığı ABD devletindeki bağlantılarından dolayı pozisyonunun etkisinin ötesinde olma olasılığı ile acaba BM’yi adım atması için cesaretlendirir mi diye çaresizlikten bir beklenti yaratmaktadır.

Liderlerle yaptığı görüşmelerde az konuşup çokça not aldığı basına yansımıştır. Liderlerle tartışmadan, görüş beyan etmeden dinlemeye dayalı bir yöntem ile süreci tekrardan başlatmıştır.

BM, beklentilerin tersine kendisi bir adım atıp bir çözüm belgesi ortaya koyacaksa bu içinde birbiriyle bağlantılı tercih yapılmasını öngören ‘’denge’’ unsuru seçenekler sunan bir öneri paketi olur.

Bu BM’den direk gelmese de er ya da geç gelinecek olan bir sonraki aşamadır.

Bu aşamaya nasıl, kim ya da hangi olaylar zinciri bizi getirir bilinmez ama olası bir çıkış yolu budur.

Sürecin ucunun açık olmamasının sigortası olacak olan da tarafları seçim yapmaya zorlayacak çok seçenekli çözüm yöntemi ile sonuca ulaşmaktan geçmektedir.

Kim bilir belki de tek bir çözüm planına evet veya hayır demek yerine iki ayrı planı oylamak ve her halükarda bir çözüme ulaşmak olasılığını da artırmak bir diğer alternatif olarak da gündeme gelebilir.

Bundan dolayı tarafların bugüne kadar karşılaşmayız diye umut ettiği ikilemlerle yoğrulmuş tercihler ile karşı karşıya kalma olasılığı hiç olmadığı kadar yükselmiştir.

Örneğin, AB çatısı altında adada iç işlerinde özerk iki ayrı ‘’entite’’ olarak yer almak için nelerden feragat edersiniz sorusunun oluşturacağı ikilemler Kıbrıs Türkünün ve Türkiye’nin önüne tercih yapması için gelebilir.

Bu açıdan bakılınca tarihe milat olarak not düşülecek bir yıl olmaya aday bile olabilir 2019.

İçinden geçtiğimiz süreç yalnızca bizlerin değil Suriye’den, Irak’a, Libya’ya, Yemen’e kadar olan coğrafyadaki tüm kendini farklı gören toplumların ‘’gevşek federasyon’’ diye tabir edeceğimiz çözüm içeriğine fikren hazırlanma dönemidir.

Bu konudaki öğretiler biz dahil bulunduğumuz bölgeye de öyle ya da böyle karşılıklı ışık tutacaktır.

Yalnızca adadaki siyasilerin çözümün içeriği ile ilgili söylediklerini değil bulunduğumuz coğrafyada yıkılan devlet dengelerinin nasıl inşa edileceğini de yakından sanki de adadaki sorununun çözüm modeli konuşuluyormuş gibi takip etmekte fayda vardır.

Bu hazırlık ve ihtiyaç yalnızca Kıbrıs için değil parçası olduğumuz yakın coğrafyanın da geleceğinin hazırlığıdır.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar