Hünkürme - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Hünkürme

Ahmet OkanAhmet Okan

 

Şeyh köylerde insanları bir araya toplar,


Zikir yaptırırmış.

Bu yapılan zikirde insanlar adeta dövünürlermiş.

En sonunda da zikirin yapıldığı yere konan bir kutuya paralar atılır,

Sonra bu paralar Şeyh Efendiye verilirmiş…

Hünkürürlermiş…

Kutlu Adalı bir zamanlar köylere çıkar ve köy sorunlarını kaleme alır.

Bu sorunların başında gerici faaliyetler önemli yer tutar…

Menderes iktidara geldiğinde dini çevrelere göz kırpmış,

Türkçe ezanın tekrardan Arapça olması da onun döneminde olmuş,

O dönemler mollaların, yobazların, bilumum üfürükçünün meydan bulduğu yıllardı.

Etkisi Kıbrıs’ta da görülmüştü…

Sağa sola Atatürk posterleri,

Atatürk’ün deyişlerini asmak mesele değildir…

Başınıza miğfer değil, takke geçiriyorlar ne diyorsun?

Senin kulakların barış isteyenlere mi dikkat keser?

Kutlu Adalı,

Zikire  hünkürmek dendiğini de söyler…

Lefkoşa’nın ortasında,

İlahi okudular.

Daha önce Dr. Küçük parkında,

Bunları adadan kovan liderin adının verildiği parkta din propagandası yaptılar.

Şimdi meydanlara taştılar…

Demokratik haktır denilerek bu dini etkinliğe izin verilmiş.

Kardeşim,

Bu Hayvanları Koruma Cemiyeti mi?

Mimar Odaları mı?

Öğretmenler mi?

Dev-İş mi?

Baraka Kültür Derneği mi?

Din yayılmacılığının demokrasi ile ilgisi ne?

Tekmil siyasilerin suskunluğu nedir?

Biri İncil dağıtsa polis “dini yayılmacılık” tan yakasına yapışıyor.

Bu dosyalar poliste de, savcılıklarda da mevcuttur…

Zikire giden insana “ihvan” denirmiş.

İhvan’ın bir anlamı da “kardeş” demek.

Bu İhvan hareketinin nerelere sürüklendiği de bilinir…

Şeyh Efendinin köy köy gezdiği dönemlerde,

Dr. Küçük din yayılmacılığına karşı mücadele başlatmıştı.

Bunlara nefes aldırtmadığı yolundaki yazılar basın tarihinin sayfalarında bulunabilir.

Neticede barınamadı.

Bir ara Şam’a gidip oturduğu söylenir.

Buradan gidenleri Şam’daki evinde misafir eder,

Hediyeleri, bağışları kabul edermiş…

Şimdi Şamdan, mamdan, oradan buradan Lefkoşa’ya kadar uzandılar…

Bu tür hünkürmeler geçmişte de yaşandı.

Vahdeti de Kıbrıs Türkünün içinden çıktı ama dikiş tutturamadı,

Son Padişah Vahdettin’in Kurtuluş Savaşına karşı kışkırttığı Sait Molla da buraya geldi ama barınamadı.

Adalı’nın bahsettiği Şeyh Efendi de çok uzun yıllar yurt dışında yaşamak durumunda kaldı…

Her dönemde bu hünkürmeleri yapan, bunlara yüz veren Vahdetiler de olmuş, siyasiler de.

İçimizde mollalar da çıkmış, gerici imamlar da.

Kıbrıs Türkü bunları değersizleştirmesini bilmiştir.

Ahalinin en iyi tarafı budur…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar