Yıkıcı: Hükümetler taahhütlerine uymadı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
KıbrısManşet

Yıkıcı: Hükümetler taahhütlerine uymadı

HİÇBİR ADIM ATILMADI:  Mesut Yıkıcı, 2015 yılında Yeni Erenköy Belediyesi ile hükümet arasında bir mutabakat yapıldığını ancak belediye ve çalışanların mutabakatın gereğini yerine getirmesine rağmen, hükümetlerin tek bir adım atmadığını söyledi 

“İŞTEN ATMAMAK İÇİN AYRILDI”:  “Kimseyi işten durdurmamak için istifa ettim” diyen Yıkıcı, son dönemde belediyenin kurutulması için 50 personelin işine son verilmesi gerektiği yönünde söylemlerin arttığını anımsattı. Yıkıcı, “başka bir seçeneklerini kalmayacağını gördüm ve istifa ettim” dedi

Yeni Erenköy Belediye Başkanlığı’ndan geçtiğimiz hafta içerisinde istifa eden Mesut Yıkıcı, Yeni Erenköy Belediyesi’nin kurtulması için ellerinden gelen her türlü fedakarlığı personel ile birlikte verdiklerini ifade etti.

Hükümetlerin, kendisi ve personel kadar Yeni Erenköy için çaba sarf etmediğine vurgu yapan Yıkıcı, gelinen son noktadan ne için ve nasıl mücadele ettiğini sorguladığını bunun ardından da istifasını sunduğunu kaydetti.


Yeni Erenköy Belediye Başkanlığı’ndan geçtiğimiz hafta istifa eden Mesut Yıkıcı, Havadis’i ziyaret ederek Havadis Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Ekmekçi’nin sorularını yanıtladı.

Yıkıcı süreci anlattı

Mesut Yıkıcı, yerel seçimlerden bir yıl önce bu sürece dahil olmaya karar verdiğinde belediyenin mali yapısını incelediğini kaydetti. Belediyeyi yılda nasıl 1 milyon TL kara geçirebileceğimizin yolunu daha göreve gelmeden aramaya başladıklarını söyledi.

Ülkede yerel seçimlerden önce genel seçimler olduğunu ve o dönemki belediye başkanının genel seçimlerde de aday olduğunu belirtti. Yıkıcı, “Ciddi savurganlığın yaşandığı dönemlerdi. Festivallerde 100 bin TL’ler, ekstradan personel alımları yapıldı” dedi.

“22 milyon borç bulduk”

Göreve gelmelerinin ardından belediyenin yaklaşık 22 milyon TL borcu olduğunu gördüklerini ifade eden Yıkıcı, eski belediye başkanının borcu 15 milyon TL olarak ifade etmesini de yorumladı: “Köy kooperatifine olan 1 milyon ve 800 bin TL borçları borç olarak kabul etmezseniz, elektrik kurumuna olan, su kuyularına olan, Belediyeler Birliği’ne olan borçları borç saymazsa doğrudur 15 milyon TL olabilir.  15 milyon TL yalnızca sosyal sigorta ihtiyat sandığı ve vergi borçlarıyla beraber elektrik borçlarıdır. Benim de görevde olduğum sürede yaklaşık bir buçuk yıl sigorta yatıramadık. Maaş ödemesini ancak da yaptık. Bu yıl içerisinde Temmuz ayı da dahil sosyal sigorta yatırımları yapılmıştır. Geriye dönük borç devam ediyor.”

“Belediyenin 5 kuruşu yoktu”

Yıkıcı, görev süresi boyunca sadece bir defa 200 bin TL borçlanabildiklerini onu da emekli olan bir işçiyi ödemek adına kullandıklarını söyledi. Belediyede çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarını  ve göreve geldiklerinde belediyenin kasasında 5 kuruş para bulamadıklarını belirtti.

Bölgede çok ciddi bir su sorunu olduğunu da ifade eden Yıkıcı, belediyenin tankerlerinin 24 saat bölgeye su taşıdığını belirtti.

Belediyede çok ciddi masraflar yapıldığını ve gelir gider dengesinin üst seviyede olduğu bir belediye devraldıklarını söyleyen Yıkıcı, ellerinden geldiğince bu sorunları çözme yoluna gittiklerini belirtti.

“Tahsilatı yüzde 50’lere çektik”

Yıkıcı, giderleri kısarak gelirleri artırmaya çalıştıklarını kaydeden Yıkıcı, tahsilat oranlarının göreve geldiklerinde yüzde 20’lerde olduğunu bu oranı bir süre sonra yüzde 50’lere çıkardıklarını söyledi.

Lefke ile bizim personel sayımız neredeyse aynı

Mesut Yıkıcı sözlerine şöyle devam etti: Belediyeler Yasası’nda belirtildiği gibi nüfusunuz 5 binin üzerinde ise 15 binin de altında ise 242 personele kadar istihdam yapabilirsiniz. Bizim nüfusumuz 5 bin 600’dür. Lefke Belediyesi 11 binlerde. Onların personel sayısı 100-110 arasındadır. Bizim ben göreve geldiğimde 125 idi. Personelin fazlalığından dolayı da bir sorun oldu. Ben bu yola çıkarken topluma verdiğim net mesajlarda ben belediyenin bu yapısıyla bu personel ile göreve talip olduğumu net şekilde söylemiştim. Günün sonuna kadar da bunu yerine getirebilmek için mücadele ettik.”

“Hükümet yükümlülüklerini yerine getirmedi”

2015 yılında yeni Erenköy Belediyesi ile hükümet arasında bir mutabakat yapıldığını kaydeden Mesut Yıkıcı, belediyenin yükümlülüğü olan tüm personelden ve yöneticilerin maaşından kesintiyi kendilerinin yürürlüğe koyduğunu ancak hükümetin yerine getirmesi gereken konularda adımların atılmadığını belirtti.

Yıkıcı şöyle devam etti: “Bu süreçte devlet de bu sürecin yürümesi için bizlerden hizmet satın alacaktı. Bazı konularda da yardımcı olunacaktı. Avans olarak düşülen miktarın geri ödemesi hemen geri alınmayacaktı. Geldiğimiz aşamada Meclis’le üst düzey görüşmelerde bulunduk, bu olayın ivedi olduğunu belirttik. Bu avans konusunda bize bir tolerans verilmesini, borçlanma talebimiz vardı onun olumlu karşılanması ve hizmet alımlarının bir an önce belirlenmesini istedik. Geldiğimiz noktada ya 50 personeli işsiz bırakacaktık ya da bu takdiri topluma bırakacaktık.”

“Kimseyi işinden etmemek için ayrıldık”

Yeni Erenköy Belediyesi’nin düze çıkabilmesi için sürekli dillendirilen 50 personelin işine son verme yorumlarının son bir yıldır yapıldığını belirten Yıkıcı, gerek siyasilerin gerekse diğer çevrelerin sürekli bir şekilde bu konuyu gündeme getirdiğini söyledi.

Hükümet tarafından açılımların yapılmaması durumunda başka bir seçeneklerini kalmayacağını gördükleri zaman da “tamam dedim. Filmin sonu geldi” diyerek istifasını açıkladığını belirtti.

“Su konusunda da elimizi bağladılar”

Yıkıcı, bu sürede ellerinden geleni fazlasıyla yaptıklarını kaydederek su konusunu çözme noktasında bile hükümetin ellerini bağladığını söyledi. Yıkıcı süreci şöyle anlattı: “Bölgemizde 2 tane çok zengin kuyu var. Hazırlanmış bitmiş bir de proje vardı. Bu kuyulardaki suyun arıtılarak günde bin ton suyun şebekelere verilmesiydi bu proje. Bu hem tahsilata etki edecekti hem de belediyenin gider kaleminden çok ciddi bir kısıtlamaya gitmemize neden olacaktı. Biz bu konuda Yardım Heyeti Başkanı ve elçi ile görüşmeler yaptık, onay aldık. Ama dönemin bakanları bu konuda suyun siyasetini yaptılar. Ve bir türlü bu izni vermediler.”

“İstifa gereklilikti”

Yıkıcı devamla şöyle söyledi: “Bu istifanın artık gereklilik olduğuna inanıyorum. Bu mesajı artık birilerinin alması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin iyi irdelemesi gerektiğini düşünüyorum. Ben orada sadece bölgeye beldeye insanımıza bir hizmet aşkıyla uğraştım. Ama günün sonunda bu olmuyorsa mazeret üretmek değildir bizim görevimiz ama yapanın yanına kar kalıyor. Bu siyasi çökmüş sistemde bütün enerjimiz uğraşımız bir şekilde engelleniyorsa bize de düşen istifa etmekti.”

“Sayıştay 18 ayda bir rapor hazırlamadı”

Yıkıcı, kendilerinin göreve gelmesinin ardından defalarca Sayıştay’ı göreve davet ettiklerini ancak 18 ayda tek bir rapor bile hazırlamadığını belirtti. Yıkıcı söyle devam etti: “Biz Sayıştay’dan göreve geldiğimiz günden beridir denetim istedik. Bir ay sonra bu yazıyı tekrar ettim. Üçüncü ay gidip Sayıştay Başkanı ile görüştüm. Özellikle 2 hesap konusunda uyardım. Dedim ki bu Kooperatifi de zor duruma sokar bizi de zor duruma sokar zamanın gecikmesi. Geleceklerini söylediler. Dördüncü veya beşinci ayda Meclis’te bu konuyu gündeme getirerek karar aldık. Aldığımız karar şuydu: iddia edilen 2 hesap arasında Sayıştaylık’ın, Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nin ve İçişleri Bakanlığı’nın gereğini yapmasını istedik. Ve biz hesapları kabul etmedik. Gelsin bu kurumlar gereğini yapsın dedik. Ondan sonra Sayıştay bizi aradı ve Benzin İstasyonu Hesabını denetlemeye başladılar. 16-18 ay oldu daha bir rapor göremedik.”

“Döner sermayeli işletmeleri ayağa kaldırdık”

Yıkıcı görevde bulunduğu süre zarfında belediyeyi ayağa kaldırıcı projelere de imza atıldığını belirtti. Döner sermayeli işletmelerin de bu projelerden biri olduğunu kaydeden Yıkıcı, benzin istasyonunun da bu kapsamda olduğunu söyledi.

İstihdam yok, sadece 5 tane mevsim işçi aldım

Yıkıcı, istihdamlarla ilgili yapılan eleştirilere de şu cümlelerle cevap verdi: “İddia ediliyor ki ben istihdam yapmışım. Ben sadece 4-5 tane öğrenci adım. Öğrencilerin yarısı Yeni Erenköy Voleybol Birliği’nin çocuklarıdır. O birliğe biz maddi bir katkı sağlayamadık bu süreçte. Mevsimlik işçi olarak alındı. Bir de bölgeli bir aşçı aldık. Ancak ciromuz 6-7 kat arttı.”

“Kimseden ses çıkmıyor”

Yeni Erenköy ve civar bölgelerde gelecek kaynaklı çok ciddi endişeler olduğunu ifade ederek gerek personelin gerekse halkın ciddi bir belirsizlikten dolayı moral bozukluğu içerisinde olduğunu söyledi. İstifasını geçen hafta vermesine rağmen yaklaşık bir haftadır hiçbir hükümet yetkilisinden bir açıklama gelmediğini belirterek, “İstifamın üzerinden bir hafta geçti hiçbir hükümet yetkilisinin açıklama yapmaması çok düşündürücüdür. Personel ve bölge halk bir açıklama bekliyor” ifadelerini kullandı

Araziler konusu

Yıkıcı, bu süreç içerisinde belediyeye kazandırdıkları araziler olduğunu da kaydederek bu arazilerin belediyeyi kurtarmayacağını ancak ileriye umutla bakmasını sağlayabileceğini söyledi.

Yıkıcı, eski belediye başkanının eleştirilerine ve hükümet yetkililerinin icraatlarına şöyle cevap verdi: “Büyük arazilerden biri sahil şeridinde aldığımız arazidir. Alarko Yatırım Şirketi ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nin aldığı yerin arasındaki bölgedir. Alarko’ya biz çok yardımcı olmaya çalıştık. Bu 2 arazinin bizden biz hükümetle bunları can derdindeyken, hükümetimizin bu arazileri elimizden aldığını ve bunun bizden gizlendiğini öğrendiğimizde biz artık kiminle ne şekilde mücadele edeceğiz diye düşündük.

Burada CTP’den beklediğimiz ilgi alakayı göremedik. Özeleştiriyi de açık açık söyleme ihtiyacını görüyoruz. Bu bölgeni sosyoekonomik dokusuna dokunacak, ileriye daha umutla baktıracak plan projeler yapılması konusunda adım atılmadı. İTÜ konusu çok önemliydi.

Biz bu süreçte geçen yılın başında arazilerin birinde Yeni Erenköy Belediyesi’nin işletmesini ihale etme kararı aldık.

İhale süreci tamamlandığında bölgemizdeki biz işletmeciye uygun görmüştük. Yılda 300 bin TL ödenmek koşuluyla. Bir de Bakanlar Kurulu’nda iznini almak durumundaydık. Bu noktada plajın sağ tarafının eski başkanın adına olan şirkete verildiğini duyduk ilk inanamadık. Dönemin Turizm Bakanlığı’ndaki arkadaşlara bunu sordurup teyit ettirdikten sonra avukatları çağırdım.

Bugün köyün içerisine turizm yatırımı yapan bir şahıs hizasındaki 5 kilometre ötedeki sahili mi alacak? 500-600 metre mesafe var eski belediye başkanının arazisi ile sahil arasında. Ve önü tamamen belediyeye ait arazidir.

Burada olay CTP-DP hükümetinin bozulacağının belli olduğu gün Menteş Gündüz, bakanlık imzasıyla 10 yıllığa Özay Öykün’ün olduğu şirkete kiraladı. Ve bu belge belediyemizden de gizlendi. Biz ne zaman ki ihaleye çıktık ve işlemleri yaparken o zaman ortaya çıktı. Kimse bölge halkının sırtından siyaset yapmaya çalışmasın. Orası halkındır. Halkımızdan da benim beklentim kendi mallarına sahip çıkmasıdır.”

“Turizm Bakanlığı belediyeye bastı”

Turizm Bakanlığı’na da eleştirilerini yönelten Mesut Yıkıcı, kendisinin bölgede olmadığı günlerde bölgeye gelerek köye ve belediyeye baskın niteliğinde ziyaretler düzenlediğini söyledi. Yıkıcı sözlerini şöyle tamamladı: “10 defa benim belediyem basıldı. Orada siyasi olarak başka bir başkan olabilir ama halkın bir yeridir orası. Bölge turistlerini de biz oraya başladık çekmeye. Siyasete bulaşmak gibi bir düşüncem yok bu vakitten sonra. Bölgeye yararlı olmak adın katkı yapmaya devam edeceğim.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar