Tarifeli uçaklar ve gemiler geldikçe virüs de gelmeye başladı.
İlk iki günün rakamları gösteriyor ki virüslü vaka sayısı artacak.
Sağlık Bakanlığı gerekli hazırlıkların yapıldığını iddia ediyor.
Tedavi sürecinde bir problem yaşanmayacakmış.
Gerçi hükümet her kararında olduğu gibi anında karar değiştirebilir.
“Berber” rezaletinden sonra gelişte yapılan test sonuçlarının karantina altında bekletilmesi gibi bir karar değişikliği yapıldı.
İki günlük vakalarla elbette baş edilir.
Sayı artarsa ne olacak?
Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin karantinasız girişlere karşı olduğu herkesin bildiği bir sırdır.
Sağlık Bakanı risk alarak ülkeyi de risk altına soktu.
Peki ne için?
Niye 1 Temmuz üzerinde ısrar edildi ve örneğin Ağustos veya Eylül beklenmedi.
Ekonominin durumu iyi olmasa da piyasa 2 ay daha tahammül edebilirdi.
Risk alınmasının nedeni ülkeye akın akın turisttin geleceği yalanıdır.
Güya karantinasız gelişler 1 Temmuz’da başlarsa sinek avlayan oteller dolup taşacak.
İki günde karantinasız gelenlerin arasında turist var mıdır?
Ve önümüzdeki günlerde ne kadar turist gelecek?
Bu bilginin acil olarak paylaşılması gerekir.
***
Ülkeye girişlerin karantinasız başlamasının arkasında Avrupa’dan büyük paralar kaldıran bir tur operatörünün olduğu söyleniyor.
Kış aylarında bağlanan ve parası alınan Avrupalı turistlere geri para iadesi yapmamak için “bakınız biz açıldık ama siz gelmediniz” ayağına yatmaya çalışacakmış.
Eğer bu iddia doğru ise özel jet vakasıyla çatırdayan hükümet tam bir enkaza dönüşür.
Sıfır vaka politikasıyla sağlanan başarı yerle bir olur.
Kıbrıs Türkünün sağlığıyla oynanır ve bunun bedelini kimse ödeyemez…
