Meclis içi ve meclis dışındaki muhalefet partileri yöntemde ayrılsa da, Türk Lirası’nın değer kaybının tetiklediği pahalılık karşısında hükümetin vatandaşın alım gücünü koruyucu tedbirler alabileceği görüşünde birleşti.
Eniz ORAKCIOĞLU
Türk lirasındaki hızlı değer kaybı ve ardı ardına gelen zamlar, önce sendikaları ardından da sektör temsilcilerini harekete geçirdi. Hükümetten alım gücünün korunması için tedbir isteyen sendikaların bu görüşünü, gerek meclis gerekse meclis dışı muhalefet partileri de paylaşıyor. Yöntemde ayrılsalar da hükümetin yapabileceği şeyler olduğu konusunda hemfikir olan muhalefet partilerinin bir bölümü, çözümü Türkiye’de bir bölümü ise içte alınacak tedbirlerde görüyor.
Sucuoğlu: Randevu talebinde geç kalındı
Ana muhalefet UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, hükümet yetkililerinin ekonomik kriz karşısında tedbir almakta çok geç kaldığını söyleyerek, kendisinin ana muhalefet partisi milletvekili olarak Türkiye ile temasa geçilmesi ve şu anda içinde bulunduğumuz sıkıntı ve çaresizliğin anlatılmasının elzem olduğunu tüm programlarımda ve röportajlarında sürekli dile getirdiğini belirtti. Hükümetin yaşanan bu zor sürecin son raddeye gelmesini beklediğini ve yeni yeni Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile görüşebilmek için talepte bulunulduğunun altını çizen Sucuoğlu, bu randevunun 2 ay önce alınması gerektiğini çünkü bu olayın buraya doğru gittiğinin çok önceden belli olduğunu aktardı. Dövizin yükselişine karşı KKTC hükümetinin hiçbir tedbir alamayacağına dikkat çeken Sucuoğlu, en büyük isyanının Türkiye ile görüşme talebinde hükümetin geç kalması olduğunu aktardı.
“Zamlar tekrarlanacak”
Hükümetin dövizi yükselişini zamlarla telafi etmeye çalıştığını vurgulayan Sucuoğlu, Bir anda Tüp gaza 12 TL’lik zam, 15 gün öne yüzde 32’lere varan elektrik zammı ve akaryakıt zamları ile sorunun çözülemeyeceğini, hatta önümüzdeki günlerde bu zamların tekrarlanacağını söyledi. Bu noktaya gelene kadar Türkiye Cumhuriyetinden katkı istenmesi veya ortak paydada oturup bir kredi anlaşmasının yapılması gerektiğinin altını çizen Sucuoğlu, Türkiye 4-5 yıldır Kuzey Suriye’deki Suriyelilere harcadığı paranın 30 milyar dolar olduğunu ve bizimde bu kadar sıkışık bir dönemimizde Türkiye’den ek bütçe istememiz gerektiğini belirtti. Türkiye’nin bize rahatlıkla 100-150 milyon TL’lik bir ek bütçe sağlaya bileceğini aktaran Sucuoğlu, KKTC hükümetinin körler, sağırlar ve dilsizler rolünü oynadığını, gelinen noktada eldeki maddi imkanların ve atılacak adımların ortada olduğu kaydetti.
“Halkı zam altında eziyorlar”
Hükümet kendi kendini yıprattığına dikkat çeken Sucuoğlu, en önemlisinin ise hükümetin halkı zamların altında ezim ezim eziyor olması olduğunu ifade etti. Hükümet etmenin veya çaresiz olmanın küstüm konuşmuyorum anlamında gelmediğini söyleyen Sucuoğlu, Eğer hükümet bu işi yapamıyorsalar büyüklük gösterip 2009’da olduğu gibi “biz yapamıyoruz, Türkiye ile gereken ilişkiyi kuramadık” deyip hükümette çekilmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Arıklı: Hükümet tedbir almadı
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, zamların geleceğinin herkes tarafından bilindiğinin altını çizerek, kendisinin Şubat ayında meclis kürsüsünde bu günlere dair hükümeti uyardığını ve zamların sağanak halinde yapmak zorunda kalacaklarını o gün söylediğini ifade etti. Şubat ayında kürsünde hükümetin tedbir alması gerektiğini de yetkililere söylediğinin altını çizen Arıklı, hükümetin sözlerini dikkate almadığını, bu konuda tedbir alma yönün girmediğini ve bugün çaresizlik içinde gelişmeleri seyrettiklerini kaydetti. Dövizin artmasına hükümetin herhangi bir müdahalesi olamayacağının doğru olduğunu belirten Arıklı, en azından alım gücünü artırarak ve bir takım tedbirler alarak vatandaşı koruyabileceklerini vurguladı.
“Hükümet kaderine boyun eğdi”
Başbakanın açıklamaları doğrultusunda bütçede çok ciddi bir açık olduğunun ortada olduğunu söyleyen Arıklı, bu durumu telafi etmenin yolunu Anavatan olduğunu, ama Türkiye Hükümeti ile KKTC hükümetinin göründüğü üzere arasının hiç iyi olmadığını, hatta hükümetimizin yaptığı randevu taleplerine Türkiye’nin de cevap vermediğini belirtti. Arıklı, Hükümet ne yapacağını bilmez vaziyette kaderine boyun eğdiğini, KKTC yetkililerinin biran önce TC yetkilileri ikna ederek sorunu görüşmesi ve destek alması gerektiğini vurguladı.
Kanatlı: Adaletli vergi sistemi şart
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, dışa bağımlı olduğumuz ve ithalat ihracat dengesin bu kadar bozulduğu koşullarda zamların sürpriz olmadığını vurgulayarak, sürekli olarak dışa bağımlılığımızın arttığını söyledi. Çok konuşmadığımız ve sıkıntı olan kısmın vatandaşların alım gücü düşerken bu alım gücünü nasıl artıracağımız olduğunun altını çizen Kanatlı, alım gücünü artırmanın yolunun ciddi şekilde bozulan vergi sisteminin adaletli bir hale getirilmesi olduğunu kaydetti.
“Fonlarla fiyat düşürmek geçici çözümdür”
Hükümetin vatandaşı yanıltıcı konuşmalar yaptığının ve toplumun yanlış yönlendirildiğinin de altını çizen Kanatlı, Fon ve buna benzer açların kısa dönemli şok müdahaleler olduğunu, uzun sürede bu müdahalelerin işe yaramadığını ifade etti. Fonlarla oluşan duruma müdahalenin kısa dönemli, anlık ekonomik türbülanslarda çıkma anlamına geldiğini vurgulayan Kanatlı, dövizin bu şekilde yükseldiği koşullarda uzun vadede fonla fiyat düşürüleceğini iddia etmenin komik olduğunu ve ekonomik krizi başka yere saklamak demek olduğunun altını çizdi. Kanatlı yapılan fon uygulamasına örnek olarak UBP döneminde elektriğini saklanmaya çalıştığını ama bunun daha sonra daha büyük zararla döndüğünü söyledi.
Çakıcı: İnsanlar felakete sürükleniyor
Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP) Yeni Güçler Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, düşük ve orta gelirlileri yok eden bir süreç yaşadığımıza dikkat çekerek, hükümet tedbir almakta aciz olduğunu söyledi. Yapılması gereken işler ve alınması gereken tedbirler olduğunu vurgulayan Çakıcı, kamu ve vergi reformunun ivedilikle yapılması gerektiğini, ama bunları yapmak yerine hiçbir şey yapmayarak, zamlarla dar gelirlileri ve orta kesimin yok edildiğini belirtti. Çakıcı, İnsanların felakete sürüklediğini borçlarını ve kiralarını ödeyemeyecek hale getirildiğini ifade etti.
“Yaşananlar hayal kırıklığıdır”
Yaşananların büyük hayal kırıklığıdır olduğunu belirten Çakıcı, “sadece birkaç ayın içinde başta elektrik, akaryakıt ve tüp gaz gibi zorunlu kullanım maddeleri ve daha birçok şeye zam yapılmıştır. Bunun adı felakettir. Diğer bir nokta ise şu andaki hükümetin ne olduğunu bilmediğimiz bir hükümet olmasıdır. Hükümet, özelleştirmeci midir, devletleştirmeci midir, sol mudur, sağ mıdır, tedbiri nedir? Kısacası hükümetin ne olduğu belli değildir, bana göre vizyonsuz bir hükümettir. Birde hükümet garip bir tutum içindedir ve muhalefetteymiş gibi davranmaktadır” dedi.
