HERŞEY YOLUNDA, HAMASETİN TAM ZAMANI… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

HERŞEY YOLUNDA, HAMASETİN TAM ZAMANI…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Pandemi hastanesinin kapısında kuyruk, caddeye taşmış. Kayıt memurlarını almışlar, başka yerlere taşımışlar, böyle zamanda…

Vakalar rekor düzeye çıpa atmış, her gün tekrarlanıyor.


Yoğun bakım dolmuş. Hastanenin dolması felaket anlamına gelir deniyordu, gelmiş, o felaket günleri bugün yaşanan…

İlave yoğun bakım hazır eden hekimler, hemşire yokluğundan açamıyor.

Sahi, eski Sağlık Bakanı’nın alıp da oraya buraya dağıttıkları ne olduydu?

Süte 48 kuruş zam gelmiş… Piyasadaki yokluğun sebebi anlaşılmış. Sonra stokçuluk yaparlar deyince kızarlar. Ekmeğe okkalı zam kapıda…

Ne hastalığın yayılmasına karşı denetim, ne piyasaya…

Dünyanın en korumasız, en vahşi ortamı…

Büyük sahrada vahşi ormanlarda gezenlerin bile güvencesi var, en azından park bekçileri var, bizim o da yok.

Marketlerde reyonların önündeki görevlileri farkettiniz değil mi, saat başı fiyat değiştirmekteler. Bilmem kaç ay önce, döviz şimdikinin yarısıyken aldıkları malı, bugünkü kurdan hesaplayıp, fiyat değiştiriyorlar…

Ya hastalıktan git ya yokluktan, stresten. Son iki yıl içinde aniden kalpten gidenlerin sayısı nedir acaba? Yaşanan stresin buna etkisi nedir? Kim bakacak?

Topraklar ala una ala tre gidiyor. Ekonomik örgütler, tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmasından memnunmuş. Olurlar tabii, kısa günün karı…

Bir de çıkıp Maraş’ı sıcak parayla birlikte anmazlar mı, akla zarar. Masada koz olmaktan çıkacakmış da bu da tam 2 milyar dolar demekmiş!!! Vakıf malı iddiasından vazgeçtiler derken, sahipli mallar üzerinden sıcak para hayalleri ne anlama geliyor? Kimin malını kime yatırım diye veriyorsunuz?

“Memur maaşları bugün ödenecek” diye açıklama yapıyor devlet…

Öbür taraftan, Kıb-Tek yakıt almış, gemi gelmiş, para yok, ödeyip de yakıtı alamıyorlar, rezillik.

Hızlı yaşıyoruz, hızlı… Döviz roket, fiyatlar roket, vakalar roket… Hızımıza dünya yetişemez.

Hızı asla düşmeyen bir şey daha var. HAMASET…

Tanınma çabası varmış diyor Oğuzhan Hasipoğlu… Vay vay vay….

Var mıydı böyle bir politika? Hiç duymadım. Hem de Pakistan, Azerbaycan falan diye de somutlaştırmış. Türk Dili Konuşan Ülkeler toplantısına olsun katılsaydık, inanlar ümit ederdi bari. Geçin bunları yahu…

Exxon-Katar ortaklığı kazılara yeniden başlamış, bizimkiler hala mavi vatanda takılmış kalmışlar.

Meclis Başkanı Sennaroğlu, “Kudüs kırmızı çizgimiz” toplantısında, Filistin’le dayanışmadan bahseder. O Filistin ki, Doğu Akdeniz’in paylaşılmasında İsrail’le bile iş birliği içinde Rum tarafının paktında.

Aynı anda Tatar da, hamaset yapılacak bir başka toplantıda.

Kime ne faydası var? Hiç… Resmi temas bile değiller…

Harcanan paralar ne? Bilemezsiniz ki, söylemezler. O para kasada kalsa fena mı olurdu? Yok! Hamasetten geri kalamayız. Yoksa Rumlar bizi keser!!!!

Durum vaziyet bu…

Kurtulmak mı dediniz? Tabii tabii… Yüzlerce milletvekili adayı dolanıyor ortalıkta. Birbirlerini eziyorlar nasıl seçilseler de bizi kurtarsalar diye…

 

YERİN KULAĞI VAR

 

ÜLKESİNİ SEVEN NE ÇOK İNSANIMIZ VARMIŞ:

Aday adaylarında birisi, “neden yeniden aday olduğunu” paylaşmış sosyal medya hesabından. Diyor ki,  “Neden mi aday adayıyım? Özelde bölgemiz, genelde ülkemiz için çalışmak için, ‘Ben’ değil, ‘Biz’ dediğim için, bu dönemde olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de sizin sesiniz olmak için,

Sizden biri olduğum için”… Dört yıllık performansına bakıyorum, kürsüye çıktığı sayı bir elin parmaklarını geçmiyor.

 

SÖYLEYECEK SÖZÜN YOKSA:

Söyleyecek mantıklı ve inandırıcı bir sözü olmayanın yapacağı tek şey hamasete sarılmak. Tıpkı Ersin Tatar’ın yaptığı gibi. Yıl olmuş 2021 ama o hala Osmanlı’dan, 80 bin şehitten söz ederek bayrak, ezan hamaseti yapıyor.  O makama getirileli bir yıl oldu. Bugüne kadar yaptığı açıklamalara bakın 5-10 kelimeyi geçmez. Ha, bir de kendisinin “Osmanlı torunu” olduğu iddiası var…

 

DİN İŞLERİ KİME BAĞLIYDI?:

Din İşleri Başkanlığına ithal edilen arkadaş, Ankara’da en üst düzeyde kabul görmüş. Bizim Başbakan daha ne kutlama mesajı alabilmiş ne randevu. Sadece bu bile yeterli mesaj olmalı ama ne gezer. İki hamasetin belini kırar, göze girer mi dersiniz? Yoksa yapamayacağını bile bile yeni bir protokol imzalayınca mı çözülür sorunlar? Bu arada, dairelerin dağıtım listesinde her zaman Başbakanlığa bağlı olan Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi’nin adını göremedim. Bunun da bir anlamı var mı yoksa?

 

BİZ KADERCİYİZ:

Nereye gidiyoruz diye merak içindeyiz ya, en yakın örnek Lübnan. 1 ABD doları 25 bin 100 Lübnan lirası. Nasıl? Yaklaştık değil mi? Lübnanlılar tam bir yıldır sokaklarda. Hükümetler devriliyor, yenileri kuruluyor, ne düşüş duruyor ne eylemler. Onlardan farkımız şu olabilir, biz Lübnan halkı gibi bile değiliz, biz kaderciyiz. Başımıza ne gelirse kabulümüz…

 

İŞTE SPEKÜLASYON, İŞTE FIRSATÇILIK:

Geçtiğimiz hafta süt nasıl ortadan kaybolduysa, tütün ve sigara tedariki de aynı sebepten durdu. Spekülasyon, stokçuluk… Başbakan çare diye tütüne, içkiye zammı saydı ya, beklemek lazım. Böyle günler fırsatçıya yarar. Piyasalarla oynamak, spekülasyona sebep olmak, bile bile haksız zamlara yol açmak budur. Yapacaksan da söyleme bari, yasa gücünde kararname bunun için var. Beceriksizlik mi? Hadi canım sizde…

 

TABİ Kİ MEMNUN OLACAKLAR:

Ekonomik Örgütler Platformu yeni imar planını büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını açıklamış. Bu krizde bu plan ilaç gibi gelmiş birilerine. Ülkeyi daha çok betona boğmak, nefes alacak alan bırakmamanın neyinden memnuniyet duyuyorlar anlamak mümkün değil. Girne’nin hali ortada. Sırf rant uğruna güzelim şehri katlettik, doymadık. Şimdi yeni imar planıyla oraları da tıpkı Girne gibi yaşanmaz hale çevireceğiz…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar