HERKESİN KAFASINA KAZIMASI GEREKEN… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

HERKESİN KAFASINA KAZIMASI GEREKEN…

Başaran DüzgünBaşaran Düzgün

Hani bir deyim vardır; “Denizleri aşıp da derede boğulmak…”

Dün sabahın ilk saatlerinden itibaren yaşananlar, hükümet için tam da bu deyime uygundu.


Hollywood filmlerinde Amerika’nın kendi vatandaşlarını kurtarmak için yaptığı okyanus ötesi kurtarma operasyonlarına benzeyen bir kurtarma operasyonu organize edildi İngiltere’de okuyan çocuklarımızı geri getirmek için.

Ulaştırma Bakanlığı’nın ve Öğrenci Birliği’nin muazzam koordinesi ile İngiltere’nin dört bir tarafında olan 327 çocuğumuz kiralanan uçaklarla ülkemize getirildi.

Doğrusu bu operasyon bizim buralarda pek eşine rastlanmayan ve organizasyon açısından mükemmel düzeyde gerçekleştirilen bir işti.

Emeği geçen herkesi tebrik etmek lazım.

İnsan olmak, çağdaş olmak ve nihayetinde devlet olmak dünyanın neresinde olursa olsun tek bir vatandaşı bile alıp ülkeye getirmekle eşdeğerdir.

Kaldı ki şaşmaz emperyal kuralları nedeniyle pek takdir ettiğimiz kadim İngiliz sistemi koronavirüs savaşında aptalca çuvalladı.

Tüm dünya panik halinde tedbir almaya çalışırken, burnu kıllı İngiliz aristokrasi tehlikeyi sadece izledi.

Sonra pek akıllı uzmanları “sürü bağışıklığı” diye bir saçmalık ortaya atarak ve hiçbir yeri kapatmayarak koranavirüsün hızla yayılmasına neden oldu.

Şimdilerde ise orduyu da sokaklara sürerek tedbirler almaya çalışıyor.

Fakat kendilerinin deyimi ile “toooo late…”

Çocuklarımızı bu cehennemde bırakamazdık.

Ait oldukları yere, ailelerinin yanı başına getirmek bizim için namus borcuydu.

Bunu başardık da.

Fakat devamı kötü…

 

***

 

Türkiye’den gelip de Malpas Otel’de 14 gün karantinaya girenlerle ilgili Çarşamba günü canlı yayın yapmıştık.

Otel odasında karantinaya girenlerle bağlantı kurup, yaşadıklarını aktarmıştık.

Her şey takdir edilecek bir şekilde ilerlemişti.

Uçaktan alınışları, dezenfekte edilişleri, otele transferleri, odalara yerleşmeleri ve 14 gün boyunca uygulanacak kuralların detaylı bir şekilde anlatılması.

Karantinadaki bir gencimiz “devletimizle gurur duydum” diyecekti.

 

***

 

Peki, ne oldu da dün sabaha karşı başarılı bir operasyonla ülkemize getirilen öğrencilerle ilgili tam bir fiyasko ile nitelendirilecek durum ortaya çıktı.

Devletin Başbakanının devletin Cumhurbaşkanını “kışkırtıcılıkla” suçlaması, devletin Başbakan Yardımcısının “öğrencilerden ve ailelerden özür dileriz” demesine karşın devletin Başbakanının “asla özür dilemeyiz” diye hallenmesi.

 

***

 

Özok ailesi benim de takdir ettiğim ve bu ülke için karınca kararınca çalışan mütevazı bir ailedir.

Birçok sektörde faaliyet gösteren şirketlerinin yanısıra eğitim sektöründe de başarılı yatırımları vardır.

Ali Özok ailesi ile birlikte bazıları gibi şov yapmaya kaçmadan karınca kararınca bu ülke ekonomisine katkı koymaya çalışmaktadır.

Öğrencilerin “sorunlar var” deyip de beğenmediği yurt Ali Özok’a aittir.

Tabii ki 130 öğrenci itiraz edince ve buna “bazıları 5 yıldızı otellerde kalıyor, bizim çocuklarımız Dikmen ovalarında mı kalacak” diyen aileler de eklenince gerginlik ortaya çıktı.

Özok ailesi devletin ricası ve hatta baskısı üzerine yurtlarını karantinaya açtı.

Üstelik yurtlarda kalan öğrencileri de mağdur ederek.

Belli ki birkaç odanın temizliğinde sorun vardı.

Fakat bu noktada sormak isterim;

Yurt odaları Özok’tan alındıktan sonra Sağlık Bakanlığı’nın denetimine geçmez mi?

Niye Sağlık Bakanlığı görevlileri odaları tek tek kontrol edip devralmadı ve sorunlu odaları iptal edip, öğrencilerin salimen yerleşmesini sağlamadı?

Yazının başlığı “denizleri aşıp da derede boğulmak…”

Tam da bu yaşandı.

Sonrası ise bu zor günlerde hiç de ihtiyacımız olamayacağız politik kavgalar.

 

***

 

Öğrenciler itiraz etti, aileler isyan etti, ülkenin cumhurbaşkanı, başbakan yardımcısı, ana muhalefet lideri olay yerine gitti, kuşkusuz ki medya da oradaydı.

Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ı takdir etmek gerekir, halka halka yayılacak bir sorunu kısa sürede bastırdı ve öğrencileri River Side otele aktardı.

Öğrencilerin River Side otele yerleşmesine itiraz eden Alsancak Belediye Başkanı ve bir grup köylü güruh tam bir utanç kaynağı oldu.

Kültürel  gericiliğin bu ülkede varacağı boyutu net bir şekilde görmemizi sağladılar.

Başbakan ise panik atak geçirir gibiydi;

Cumhurbaşkanını “tahrik etmekle” suçlaması, Başbakan Yardımcısını kötü bir dille eleştirmesi doğru olmadı.

Bu zor dönemde siyasi kavga yapma lüksümüz yoktur.

Bunu herkesin kafasına kazıması gerekir…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar