HER ÇOCUĞUN GÖZÜNDE ”CEREN”İ GÖRÜN! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

HER ÇOCUĞUN GÖZÜNDE ”CEREN”İ GÖRÜN!

Bedia BalsesBedia Balses

Bundan kısa bir süre önce yurdumuzda minicik, dünya güzeli bir çocuk hayatını kaybetti. Ölüm nedeni hala muamma. Resmi açıklamalara göre Covid-19! Minik Ceren’in acılı annesi, basına yaptığı açıklamada sağlık sistemimizin ne kadar adaletsiz, eksik, çarpık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Meryem Ceren Kırma’nın vefatının unutulmaması ve irdelenmesi hepimizin boyun borcudur.

Devlet bu konuda tatminkar bir açıklama yapmazken ülkemizin yüz akı birliklerinden Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği “şeffaf araştırma” istedi.


“Ne Örtbas Ne Linç

İhtiyacımız Şeffaf Araştırma ve Açıklama

başlığı ile bir açıklama yayınlayan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, gündemdeki sorulara yönelik kendi yanıtlarını da ortaya koydu.

Toplumda isyana neden olan küçük çocuğun vefatının ardından “pandemi döneminde canla başla çalışan sağlıkçılara” yapılan bir linç kampyanyası”

diğer yandan ise çoğumuzun hastanelerde karşılaştığı ve pek de uzak olmadığımız durumların minik Ceren’in annesi tarafından yeniden ve yeniden vurgulanması gündeme oturdu.

Meryem Ceren Kırma

Pandemi döneminde bizler evlerimizde güvende kalırken, sağlıkçı arkadaşlar kelle koltukta görevlerini yerine getirip, topluma hizmet ettiler. Yetersiz hastanelerde, yetersiz ilaçlarla pek çok zaman mucizeler yarattılar. Bu doğru.

Peki ama acil serviste saatlerce bekleyenler, çok zaman hemşirelerin kötü ya da sert davranışlarına maruz kalanlar, saatlerce doktor yolu gözleyip, doktorların özensiz 5 saniye konuşmalardan bir şeyler anlamaya çalışanlar kimler? Bunları da bizler yaşamıyor muyuz? E bunlar da doğru. Hastanelerde çoğunlukla – benim de- yaşanan ve neredeyse olağan duruma gelmiş kemikleşmiş sorunlar bunlar. Kimse çıkıp da “bunlar olmaz” demesin.

Personel azlığı, hastanelerdeki zor çalışma koşulları, sistemizlik elbette ki yukarıda saydıklarımı yaratan faktörler arasında.

Devletin devlet olması için iki noktaya bakılır. Tabii ki güçlü bir devlet yapın varsa bakılır. Eğitimin nasıl?

Sağlık sistemin ne durumda?

Bizim ülkemizde ikisi de yerlerde sürünüyor.  Hem hizmet verenler, hem de hizmet alanlar mutsuz.

Yeterli alt yapı, bütçe ayrılmadığı için ya gençliğin geleceği çalınıyor veya çok ucuz bir şekilde insanlar vefat ediyor.

Devlet, devlet diye vurguladığımız yapı yukarıda saydıklarımızın yaşanmaması için vatandaşına eşit haklar sunar. Yani kağıt üstünde öyle der. Biz bilmiyoruz, yaşamadık.

Güçlü bir devlet yapın ve sağlık sistemin varsa vatandaş kendini hastane kapılarında itilmiş, kakılmış, değersiz hissetmez. Aciz bir şekilde,perişan bir halde beklemez. Devlet, vatandaşına bunu yapıyorsa ve insanlar evlatlarını bu kadar ucuz kaybediyorsa  yere batsın bu ülke, var olmasın.

Dünya güzeli bir kız çocuğu sabah okula gidip, ertesi güne bir çok soru işareti ile birlikte annesine ölü bedeni teslim ediliyorsa yok olsun bu ada. Bunun üzerine birkaç gün sosyal medyada ses çıkarıyorsak ve bunun kökenine bir türlü inilmiyorsa, bu olayların bir daha yaşanmaması için kimse kılını kıpırdatmıyorsa, kimsenin bu kokuşmuş sağlık sistemine güveni kalmamışsa ne seçim yapılsın, ne bir atama.

Bu ülkede kurumların, dairelerin, bakanlıkların temelden kendini yenilemesi gerekir. Seçimlerle gelenler eski düzeni devam ettirip, kandırmacalarla, koyu uzun kollu ceketleriyle saygı göreceklerse eksik olsun seçmemiz, seçilmemiz.

Hastane, okul ihtiyacımız varken külliye yapılıyorsa, döviz patlamış Türk parası yerlerde sürünüyorsa, çocuklarımız umutsuzsa, nenemin dediği gibi “Bizi Rum’a işçi yaptıysanız” iki elimiz yakanızda kalacaktır, unutmayın.

Baktığınınız her çocuğun gözünde Ceren’i görün. En önemlisi kendi çocuklarınızın, torunlarınızın gözünde görün o bakışı. Ceren’in annesinin gözyaşını eşinizde, annenizde görün ve sonra deyin ki “bir başka Ceren olmaması için hangi adımları atmalıyız?” Doğru soru budur.

 

Tıkılıp kaldığımız bu adanın içinde ciğeri beş para etmeyen tipler saygı görüyorsa, adayların arasında tek bir sanatçı yoksa, olsa da seçilemiyorsa, mafyalar baş tacı, namuslu insanlar yerle bir olmuşsa hepimizde bu suç. Kimi seçiyorsak biziz, kimi dinliyorsak oyuz.

 

Okul ve hastane istiyoruz. Hastanelerde insana yakışır davranış tedavi, özen istiyoruz.

Bir daha hiçbir Ceren o sedye üzerinde saatlerce beklemesin.

Bir daha hiç bir anne öyle bir acı yaşamasın.

Bir daha hiçbir Ceren ölmesin.

Çocuklarımızı yaşatın.

Devlet bunun için yoksa, ne için var?

Ya siz?

Siz neden yönetim koltuklarında oturuyorsunuz?

Kimin için?

ZAMANA KAZILI SATIRLAR

SAĞLIK HAKKI:

(https://insamer.com/tr/kuresel-saglik-sistemi-ve-adaletsizlik_3361.html)

Sitesinden alınmıştır.

 

1966 yılında imzalanan Medeni Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’nin 12. maddesinde “Sağlık Standardı Hakkı” başlığı altında şu maddeler sıralanmıştır:

1.     Temiz suya, güvenilir gıdaya, beslenme ve barınma imkânlarına, sağlıklı çalışma ve çevre şartlarına, sağlık üzerine eğitim ve bilgilendirmeye ve cinsiyet eşitliğine erişim hakkı

2.     Tedavi için ihtiyaç duyulan ekipman, ilaç ve hizmete ayrımcılığa uğramaksızın erişim hakkı

3.     Hastalıkların kontrol altında tutulması, eşitlikçi ve doğru zamanda tedaviye ulaşma, anne-bebek ve üreme sağlığı hizmetlerine ulaşma hakkı

4.     Sağlıkla ilgili alınan ulusal ya da uluslararası kararlarda katılımcı olabilme hakkı

Tüm hizmet, ürün ve olanakların hazır, ulaşılabilir, kabul edilebilir ve iyi kalitede olması hakkı.
tarihli Uluslararası Temel Sağlık Hizmetleri Konferansı’nda “herkes için sağlık” anlayışıyla Almaata Deklarasyonu kabul edilmiştir.

5.     Bu sözleşmeler üzerinden uzun bir süre geçmiş olsa da küresel sağlık hizmetlerinin dağılımında herhangi bir dengelenmenin olduğunu söylemek mümkün görünmemektedir.

Gelişmiş ülkelerle fakir ülkeler arasındaki temel sorunlardan biri sağlık alanındaki eşitsizlik olduğundan,

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar