Hayvancı kan ağlarken - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Hayvancı kan ağlarken

Deniz Gürgöze

Hellim Kıbrıs’ın kültürel zenginliğinin temsilcisi. Bugün Güney Kıbrıs karşısında verdiğimiz savaşı kaybetmek üzereyiz. Küçükbaş hayvan üreticisinin sütü alınmıyor ve sütler sokağa dökülüyorsa biz ülke olarak ‘’hellim tescilini’’ konuşamayız.

 Tarım Bakanlığı sokağa dökülen sütlere çare bulamıyor ve süt için ayrı bir politika üretemiyorsa işte orada çok ciddi bir sorun var demektir.


Öncelikle bakanlık olarak ‘’Sütü niye almıyor’’ sorusuna net bir cevap verildiğini düşünmüyorum. İzlenen politikalardan yola çıkarsak Tarım Bakanlığı Küçükbaş üretimi teşvik edeceğini belirterek, büyükbaş hayvan üretimi de sırf küçükbaş hayvan üretimini destekleyeceği için desteklemeyeceğini beyan ederse burada bir tezatlık var demektir.

Süt hellimin ana ham maddesi iken ve rekabet edebilir ürünümüz olarak dünyaya adımızı duyurmak adına bir marka haline gelmişse birileri HELLİM’e de SÜT’e de sahip çıkmalıdır. Hellimin kaderi kötüye giderken, Güney Kıbrıs hellim konusunda bizi bir tık atlamıştır.

 Bu konuda yetersiz kaldığımız sürece küçükbaş üreticilerin dediği gibi ‘’hellimin tescilini ancak rüyamızda görürüz’’.

Ülkede 145 bin ton süt üretimi yapılıyor. Bunun 5 bin tonunu küçük baş, gerisini ise büyükbaş hayvandan elde edildiği de ortada iken, devlet hali hazırda 140 bin ton sütü toplamakta sorun yaşamazken niye 5 bin ton sütü toplamaktan acizdir!

Küçükbaşı iyileştireceğiz derken 5 bin ton süt mü fazla geldi?

Küçükbaş hayvancı sayısı  yaklaşık 4000 bin civarında. Büyük baş hayvancı sayısı ise yaklaşık 1000 civarında seyrediyor. Bu hesaba göre Büyükbaş hayvan üreticisine göre 4 katı bir üretici sayısı olan küçükbaş hayvan üreticisine neden destek verilmiyor? Mukayese edildiği zaman  bu durum resmen bir komedi! Desteklenmeyen ve bir kenara atılan küçükbaş hayvan üreticileri isyan noktasına getirildi.

Devlet desteği olmadan kaç tane üretici ayakta durabilir? Özellikle kurak geçen bir yılda en fazla darbeyi küçükbaş hayvan üreticileri alırken, bir de devlet kösteği küçükbaş hayvan üreticisini zorda bırakmıştır. Ovalarda otlatıp kuru ot dahi bulamayan hayvan üreticilerinin işi Allaha kalmıştır.

Bakanlığa baskı yapan imalatçılar ayır olay. Bugün üreticilerin sözü yerine imalatçıların sözü geçerli oluyor. Sırf devlet ile aralarındaki sözleşmeyi öne sürerek hayvan üreticilerinin mağdur olmasına sebep oldular.

Bugün  7 kg inek sütünden 1kg hellim yaparım diyen imalatçılar piyasaya kalitesiz hellim sürerek HELLİM tesciline darbe vuruyorlar.

 Şöyle bir gerçek vardır ki hellim tescilini böyle bir üretim yaparak alamazlar.

 Kalitenin dilbere vurduğu HELLİM’de fiyatın düşük olması oldukça düşündürücüdür. Onlarca çeşit hellim arasında rekabet etmek adına kaliteden ödün veren imalatçılar kendi ayağına kurşun sıkıyor.

Kalitenin düşmesi hellim ihracatında %30-40 azalmayı ortaya koydu. Hellimin kalitesi, fiyatı, kullanılan katkı maddeleri derken imalat tarihi bile yazılmayan hellimler satışa sunuluyor. Denetim yok, gıda güvenliği yok! Birileri de buna dur demiyor. Kısaca hellim adı altında hellime benzemeyen ürünler piyasaya sürülürken nasıl biz hellim tescilinden söz edebiliriz ki?

Hem küçükbaş hayvan üreticilerini desteklemeyin hem de hellim de iddialıyız deyin! Öne sürülen sözleşme sadece bir formalite. Kamuoyu yanıltılırken hayvan üreticileri de yavaş yavaş yok oluyor! Yazık, günah!

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar