HAYDİ GÖRELİM HP’NİN KARARLILIĞINI… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

HAYDİ GÖRELİM HP’NİN KARARLILIĞINI…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Büyük tartışmalara neden olan doğu bölgesi imar planı ertelenecek gibi…

UBP Genel Sekreteri “ötelenebilir” dediğine göre, var bir niyetleri. Nitekim Başbakan da 2 gün önce “Bu konuda imza atıp atmayacağımı partiye soracağım. Bu iş kolay değil, bu konu çok sayıda insanı etkileyecek, enine boyuna değerlendireceğiz” derken, aynı işareti vermişti. Öyle anlıyoruz ki, İmar Planı’nın çıkmaması konusunda partisinin tabanından Başbakan’a baskı geliyor.


Sanmayın ki sebep doğal dengeye, tarım arazilerinin yok edilmesine ya da ülkenin geleceğine dair endişeler.

Sebep, daha fazla alanın imara açılması yönündeki talepler.

Hele de seçim üstü böyle bir yasanın geçmesi partizanlığa, popülizme dayalı politikalar izleyen bir partiye uyar mıydı? Plana ta başından karşıydılar zaten.

Bıraktım ülkeye vereceği zararı, koalisyona vereceği zararı da göze alabiliyorlar.

Planı onaylayıp, kendilerini niye bağlasınlar ki?

Zaman gerekirmiş, emirnameler bu süreç içinmiş, üstünde çalışılması gerekirmiş falan.

Geçmişte pekala yaptıkları gibi, orasından burasından elleyecekleri bir emirname daha çok işlerine gelir.

Görelim bakalım idealist HP bunun karşısında duracak mı?

Parti’nin örgütlerine “Bu plan geçmeli” açıklamaları yaptırmakla, direnişi önleyeceklerini sandılar, ama yanıldıklarını görecekler.

Haydi bakalım HP göster idealizmini, kararlılığını…

 

SAYIŞTAY RAPORU HAVADA MI KALACAK?

Sayıştay’ın bütçesi onaylandı. Ama Sayıştay’ın etkinliği, bizzat siyaset eliyle yıpratılmakta.

En son olarak, AKSA’nın gümrük depolarına olan kira borcunun bizzat Bakanlar Kurulu eliyle affedilmesi konusunda yaptığı tespitin üstünden beş gün geçti. Bakanlar Kurulu 30 Ekim’de kirayı affediyor. 5 Aralık’ta Meclis Sayıştay Komitesi, Sayıştay’a bir yazı yazıyor, bunun üstüne denetim derhal başlıyor ve 9 Aralık’ta yanıtı geliyor.

Sayıştay, Adaport’a ödenen hizmet bedeliyle, gümrük ardiyesinin kirasının bir alakası olmadığını ortaya koyuyor. “Bir şirkete özel muafiyet sağlayamazsınız” diyor.

Yazı, Cumhuriyet Meclisi Sayıştay Komisyonu’na gönderildi. Ama Başbakanlığa, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile Maliye Bakanlıklarına da dağıtım yapıldı.

Burada bir eksik var, onu da söylemek lazım. Sayıştay’ın Yasası’nda, “saptadığı yasa dışı işlemleri Başsavcılığa bildirir” maddesi var. Bu raporda yasa dışı bir işlem saptandığı halde, Sayıştay’ın yazısında Başsavcılığa dağıtım yok. Kararı alan makamın Bakanlar Kurulu olması nedeniyle mi?

Ne isterse olsun, kamunun çıkarına verilen bir zarar var.

Kamunun alması gereken bir para, keyfi bir şekilde bağışlandı.

Şimdi bu durumda Meclis’in ilgili Komitesi’nin toplanıp konuyu değerlendirmesini mi bekleyeceğiz? E, ama bu Komite Sayıştay raporlarını korkunç bir gecikmeyle değerlendiriyor. Güncellemeleri aylar, hatta yıllar alıyor. Şu anda ellerinde tam 118 dosya varmış. Buna ne zaman sıra gelecek? Bu zararın üstüne kaç yıl bekleyeceğiz?

Neden hükümet derhal oturup, bir önceki kararını tadil etmez? Raporun gereğini yapıp, zaten adaya getirilmesi bile yasak olan bir santrali sokan AKSA’ya bu bedeli ödetmez? Çekindikleri nedir? Daha da önemlisi, böyle bir “özel” muafiyeti çıkartırken gözettikleri neydi?

Sonuçta ortada devletin anayasal denetim organının bir raporu var. Bunun da üstü yok. O da “Yaptığınız yanlış” diyor. Kararları da bağlayıcı.

Hükümet göz göre göre kamu malına verdiği zararın üstüne mi yatacak? Bakın, o raporun ellerine ulaşmasından bu yana hükümetin iki kanadından da tıs yok.

O zaman Sayıştay’a ne gerek var ki?

Bu hükümet de diğer birçok şey yanında, Sayıştay kararlarına uymamakla anılacak…

 

YERİN KULAĞI VAR

ÇOK KIZDILAR:

Elizabeth Spehar’ın, BM’nin enerji konusunda Güney Kıbrıs ile Türkiye arasındaki ihtilafa müdahil olmayacağını açıklaması Rum tarafında şok etkisi yarattı. Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, “Biz BM’nin, uluslararası sistemin koruyucusu olarak, uluslararası hukuk ve uluslararası meşruiyet ihlallerinde net pozisyon alması gerektiğine inanıyoruz” diyerek Bayan Spehar’ın açıklamasını reddettiklerini söyledi. Belli ki umdukları dağlara kar yağmış…

SANER SONUÇTAN EMİN:

UBP Genel Sekreteri Ersan Saner, UBP’nin en yakınında olan partinin nerdeyse iki misli oy potansiyeline sahip olduğunu iddia ederek, cumhurbaşkanı adaylarının bu seçimi kazanacağını söyledi. Anketler ne kadar doğru söyler bilemem ama, o bahsettiğiniz anketlerde, Akıncı şimdilik hep önde görünüyor. Hele bir adayların kim olduğu kesinleşsin bakalım. Daha şimdiden sağın bu seçme en az üç adayla gireceği kesin gibi. Keşke “seçimi kazanır” demek yerine, ikinci tura kalır deseydiniz daha inandırıcı olurdu…

 

NASIL UÇACAĞIZ:

UBP-HP hükümeti, yaklaşık 500 milyon açık vermesi öngörülen 8.8 milyarlık 2020 bütçesi için, her alanda büyüme ve yatırım seferberliği öngörüyor. İyi de bu kadar açık, Türkiye’den kaynak da olmayınca nasıl büyüyüp gelişecek ve üstüne de istihdam alanları yaratan yatırımlar yapacağız benim aklım almıyor… Hepsini bir yana bırakın, bir iki ay içinde seçim dönemi başlayacak, bir yandan seçim ekonomisi uygulanacak, diğer taraftan işler duracak. Kısaca kayıp bir yıl daha.

 

HP FEDERASYONA KARŞI DEĞİLMİŞ:

HP Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, her fırsatta federasyon temelinde bir çözümün artık imkansız olduğunu, farklı çözüm modellerinin konuşulması gerektiğini söylerken, HP Girne İlçe Başkanı Tokatlıoğlu, “Halkın Partisi federasyona karşı değildir” diyerek kafaları karıştırdı…

 

NASIL OLACAK:

UBP-HP kabinesinin en çok eleştirilen Bakanı olan Sağlık Bakanı Ali Pilli, 2020 yılının sağlıkta çözüm yılı olacağını iddia etti. Sağlıkta yıllardır biriken ve çözülemeyen yığınla sorun varken Bakan Pilli’nin bu sorunları önümüzdeki yıl çözeceğini söylemesine inanın kendisi de inanmıyor.

 

ŞİMDİ Mİ AKLINIZA GELDİ:

Mağusa-İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı yaklaşık bir yıldan fazladır tartışıldı durdu. Yeni emirnameye itiraz edenler, destek verenler oldu hükümet ise bu konuda net bir şey söylemeyip gelecek tepkileri bekledi. Ancak UBP kanadı imar planının yürürlüğe girmesi arifesinde sesini yükseltip, planla ilgili bir sorun varsa ortak aklın emirnamenin yayınlanmasını ertelemenin daha doğru olacağını söylemeye başladı. İyi de bunca zamandır aklınız neredeydi, yanlış varsaydı niye zamanında müdahale etmediniz. Her zamanki gibi yine popülizmi tercih ettiniz…

 

 

 

ZİRVEDEKİLER

Cenk Mutluyakalı: “Büyük bir medya patronu’ tanımıyla yola çıkmıştım. ‘Türkiye’ye gitti, Başkan Yardımcısı ile görüştü.’ O medya patronunun anket pazarlıklarını yaptığını yazmıştım yine. Kimle? Hükümetle…Masadaki paranın kaynağını da işaret etmiştim: Sanal bahis işleri! Şimdi yeni bir bilgi daha var. Dikkatinizi çekerim, duyum ya da söylenti demiyorum. O medya patronu, bu kez, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile birlikte öğle yemeğinde buluştu. Yine bilmiyoruz görüşmenin içeriğini… ‘Seçime dair’ olduğunu öğreniyorum, o kadar… Onca toplumsal mücadelenin ardından, yine 90’lı senelere dönüyorsak eğer, midem kaldırmıyor…”

 

DİPTEKİLER

Rum Yönetimi’nin Tahammülsüzlüğü: Bir genç Uluslararası Genel Ortaöğretim Eğitim Sertifikası (IGCSE) programında Türkçe dalında dünya birincisi oluyor. Ancak doğum yeri bahane edilerek, sınırı geçip, ödülünü alması engelleniyor. İnsan hakları ihlalinden tutun, ırkçılığa kadar söylenecek çok şey var. Bunca yılda benzer kim bilir kaç örnek var. Biz bunları deşifre etmediğimiz sürece de olmaya devam edecek. Kendi kendimize şikayet ettiğimizle kalıyoruz.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar