Hayatını fotoğrafçılığa adadı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Röportaj

Hayatını fotoğrafçılığa adadı

Doğdu andan itibaren kendisini fotoğraf sanatının içinde bulan Buket Özatay, tam anlamıyla bir fotoğraf tutkunu. Fotoğraf makinesinden en yakın arkadaşı olarak söz eden Özatay çektiği fotoğraflarla birçok başarıya imza attı.

Lefkoşa’da hemen herkesin tanıdığı Öztan Özatay ve Feryal Özatay’ın kızı olan Buket Özatay’ın fotoğraf tutkusunda, şüphesiz ailesinin etkisi büyük.
Özatay’ın fotoğraf tutkusu kendisini görür görmez hemen fark ediliyor. Sanatsal Sohbetler’in konuğu olan Buket Özatay röportaja gelirken bile dikkatini çeken birçok kişinin fotoğrafını çektiğini anlattı. Özatay röportaj sonrasında da arabasına giderken kendisine enteresan gelen kareleri ölümsüzleştirmeye devam etti.


Fotoğrafçı babanın fotoğrafçı kızı
Doğduğu andan itibaren kendisini fotoğraf sanatın içinde bulan Buket Özatay, annesinin ve babasının tanışmasının da fotoğraflar sayesinde olduğundan bahsetti. Özatay, “Ailemin oluşması bile fotoğrafçılıkla başladı” diyor ve anlatıyor:
“Babam 1960’lı yıllarda Ermeni bir fotoğrafçının yanında çalışıyordu. Daha sonra harçlığından kesilmesini isteyerek kendisine bir fotoğraf makinesi aldı. Babam okumak istiyordu ve ailesi buna karşı çıkıyordu.
Orta ikide Lefkoşa’da okula yazıldı. Bir akrabamızın yanında kaldı. Ailesi maddi destek sağlayamadığı için fotoğrafçılığa devam etti. Babam okumak istiyordu. Bu nedenle de, kimseye muhtaç olmadan, ailesine yük olmadan, okul sonrası da çalışmaya devam etti. Hastanelerde hastaların fotoğrafını çekiyordu. O dönemde hastane sayısı da azdı.
Annem apandisit ameliyatı olmuştu ve aneminde fotoğrafını çekmişti. Daha sonra odada olan herkese fotoğrafını getirdi. Anneme gelince ‘fotoğrafta sorun var’ dedi ve ondan adresini istedi. Bu şekilde mektuplaşmaya ve yazışmaya başladılar. Annem de babam da Baf’lıydı… Mektuplar da Baf’a gidiyordu. 1 yıl sonra da evlendiler.”

İki fotoğrafın etkisi büyük…
Babasının çektiği iki fotoğrafın kendisi üzerinde etkisinin büyük olduğundan söz eden Özatay bu fotoğraflardan birinin anne ile babasının Baf’ta düğün yaptıktan sonra Lefkoşa’ya düğün yapmaya giderken Afrodit taşının orada çekilen bir fotoğraf olduğunu anlattı.
Yıllarca annesine hep oraya gitmek istediğini söylediğini kaydeden Özatay, ikinci etkilendiği fotoğrafın ise kendisi henüz iki günlükken babasının çektiği bir kare Bu fotoğrafta, annesi bir elinde minik Buket’i, diğer elinde de 1 günlükken çekilen fotoğraflardan oluşan albümü tutuyor.

Fotoğrafçı olmayı düşünmüyordu…
Babasının fotoğrafçı olması nedeniyle hayatının fotoğraf makineleriyle ve fotoğraf stüdyolarında geçmesine rağmen fotoğrafçılık yapmayı hiç düşünmediğini kaydeden Özatay, hayattaki tek pişmanlığının fotoğrafçılık okumak ya da seçmeli ders olarak fotoğrafçılığı seçmemek olduğu belirtti. Özatay, fotoğrafçılık konusunda eğitim almadığını ancak fotoğrafçılık sanatını mutfakta pişerek öğrendiğini söyledi.

“Kıbrıs’a geldim fotoğrafçılık yapmak istemedim”
ABD’de eğitimini tamamlayan ve adaya dönen Buket Özatay, dokuz aylık sürede, kendi harçlığını çıkarmak için küçül çocuklara İngilizce özel ders verdi, hatta bankada çalıştı.
Özatay, 9 ayın sonunda babasıyla birlikte çalışmaya başladığını kaydetti. Özatay şu şekilde konuştu:
“İlk profesyonel fotoğraf makinesine üniversite yıllarda sahip oldum. Ancak o yıllarda anı fotoğrafları çekiyordum. 1995 yılı sonunda babamla çalışmaya başladım.
O dönemde ülkedeki sanatçı sayısı 15’i geçmiyordu.  Ben o dönemde olayın işletme boyotuna bakıyordum. Türkiye’den fotoğrafla ilgili dergiler ve kitaplar getirmeye başladım.
Özatay Fotoğrafçılık, artık ülkede bilinen bir marka halini alırken, bunda babamın bizlere gösterdiği yol çok önemli.”

“Fotoğraf çekmek kadar çektirmeyi de seviyorum”
Çocukluk yıllarında babasının kendisin fotoğraf çekmeye çalışırken sürekli hareket ettiği ve babasının ona kızdığını unutmadığını anlatan Özatay, yinede poz vermeye devam ettiğini kaydetti.
Özatay fotoğraf çekmek kadar fotoğraf çektirtmeyi de çok sevdiğinden söz ederken, “Fotojenik biriyim. Babam fotoğraf çekerken ben poz veriyordum. Sanırım o yıllardan kalan bir alışkanlık” hatırlatmasını yaptı.

“Domates ve yumurta attılar”
Özatay fotoğrafçıların sık sık karşılaştığı ve fotoğrafçılara zor anlar yaşatan “İzin almadan fotoğraf çektiniz” cümlesiyle gelen tepkiyi şu örnekle anlattı:
“Geçtiğimiz kış, Meksika ve Guatemala’yı kapsayan bir geziye çıktım. Guatemala’da bir pazar yerine gittik. Oradaki insanlar fotoğraf çekilmesini istemiyor.
Çünkü onların inançlarına göre fotoğraf çekilmesi ruhlarını rahatsız ediyor. Ancak orada malzeme bol. Bir fotoğrafçı için müthiş bir yer. Dayanamadım fotoğraf çektim ve bana domates ve yumurtalarla saldırdılar. Otobüse girdiğimde herkes bana gülüp dalga geçti.
Evet belki izin alıp fotoğraf çekmek gerekiyor. Ancak izin aldığınızda o anı yakalayamıyorsunuz ve doğallık kayboluyor.”

“KKTC’de ilk ve en çok ödül alan kadın fotoğraf sanatçısı”
Devletin düzenlediği fotoğraf yarışmasında ödül alan ilk kadın fotoğraf sanatçısı olan Buket Özatay, bu başarıyı altı kez tekrarladı. Bu alanda tek olduğunu söylemek de mümkün. Özatay, bu süreci de şöyle anlattı:
“17 yıldır fotoğrafçılıkla uğraşıyorum. İlk katıldığım sergi iki toplumlu sergiydi. Ardından devlet tarafından düzenlenen fotoğraf yarışmasına katıldım. Bu yarışma Öztan Özatay Fotoğraf Yarışması yapılana kadar tek geleneksel hale gelen yarışmaydı.
Bu yarışmaya ilk katıldığımda fotoğrafımın sergilenmesi kararı alınmıştı. Üçüncü katılışımda ise ödül aldım. Bu benim için büyük bir motivasyon oldu. Ancak ülkede diğer düzenlenen fotoğraf yarışmalarına Öztan Özatay Fotoğraf Yarışması’nın organizatörü olduğum ve gençlerin önünü açmak için katılmıyorum. Dolayısı ile devletin açtığı yarışmada toplam 6 ödülüm var.
Daha çok yurt dışındaki yarışmalara katılıyorum 5 ülkeden ödülüm var. 43 ülkede sergilemelerim var. Hedefim unvan almaktı. Bir hafta öncede unvan aldım. Daha öncede unvan almıştım ancak FİAP’tan aldığım unvan benim için çok önemlidir.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar