Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski bakanı Ersan Saner, “Denetim yaparsak, tüm inşaatları kapatırız” demişti de…
Olay olmuştu…
“Devlet ne işe yarar?”
Soru buydu.
Yeni Bakan Zeki Çeler ise, hem denetliyor…
Hem de kapatıyor…
Çalışması duran bir inşaat alanı mı?
Hayatta kalan bir işçi mi?
Elbette, gerekirse adadaki tüm inşaatlar dursun ama…
Tek bir işçi daha, tabutta Türkiye’ye gönderilmesin…
Tek bir inşaat işçisi sakat kalmasın…
Tek bir işçi ölümle burun buruna gelmesin.
Yöntem basit aslında…
Kurallar belirlenecek…
Herkes kurallara uyacak.
Gerekirse, inşaat sektöründe, iş güvenliği için özel yatırımcılar gelişecek…
Gelecekler…
Güvenli bir şekilde iskeleleri kuracaklar, gidecekler…
İnşaat devam ederken denetimi sertifikalı şirketler yapacak…
O inşaatta bir olay meydana gelirse, bu lisanslar iptal edilecek…
Bunlar ciddi konular…
Belki de masrafı da artıran unsurlar…
Gerçek şu ki, insan canından kıymetli değil…
Bu nedenle, dönüp geriye bakınca…
Saner mi haklı?
Çeler mi?
“İroni” yapsa da Saner, pratikte de böyle davranıldığı muhakkak…
“Denetim yaparsam, tüm inşaatları kapatırım” tavrından sonra beş işçi inşaatlarda yaşamını yitirdi.
Çeler ise, tek tek kapatıyor…
Öyle görünüyor ki, “tek bir inşaat kalmayana” kadar da devam edecek…
“E ama ekonomi sarsılacak” demeden…
Her bir emekçinin hakkına sahip çıkmak, görevimizdir…
Popülizmin dibi ve gene Bertan
Zor alırsınız…
Bertan’ın vatandaşlığını diyorum…
Hatta alamazsınız…
Çünkü, bu tartışma “popülizmin” dibidir…
CTP hükümette…
CTP’li bir milletvekiline, “insanın insana etmeyeceği” küfrü ediyor…
Mahkeme kendisini “suçlu” buluyor…
İçişleri bakanı da CTP’li…
Kimsenin “gıkı” çıkmıyor…
Türlü ayin- oyun çeviriyor…
Tehdit ediyor…
Kimsenin “gıkı” çıkmıyor…
Şimdi vekil oldu…
Aklınıza geldi…
“Vatandaşlığı yasal değil…”
“UBP bunu noter de yaptıydı…”
Ben de ekleyim…
Bafra’dan bir de ihale verdiler…
Başka…
“E ama sosyal sigorta ihtiyat sandığı yatırımı da yoktur…”
Ne derdi İngiliz…
Too late…
“Tuleyt…”
Ya da Mesarya’dan sesleneyim size…
“Eşeği alan Üsküdar’ı geçti…”
Herif vekil vekil…
Bu ülkenin seçilmiş kişisi…
Üstelik de Dipkarpaz’dan Yeşilırmak’a kadar “kamyon dolusu” oy almış…
Şimdi akıllara geldi ki:
“Vatandaşlığı torpille verildi, vatandaş olma vasıfları taşımıyor…”
Torpille vatandaş yapıldığını…
Bir “proje” olarak Hataylılar Derneği başkanlığına geldiğini…
UBP- DP yalpalarken amacının siyaset olduğunu herkes biliyordu…
Dahası da var…
Bir kadına “alenen” küfrederken “insanlığı” sorgulandı da, “vatandaşlığı” sorgulanmadı…
İnsanlığını sorgularken, vatandaşlığını sorgulamadık…
Tehdit ederken, sorgulamadık…
Şimdi adam vekil oldu…
“Vatandaşlığı” da sakız…
Popülizm…
Alıştırın kendinizi…
50 kere tekrarlayın:
“Bertan Zaroğlu KKTC vatandaşıdır ve bu ülkenin vekilidir…”
Ha…
Müstahakımız mı?
Amenna…
Ancak, bunca yaşananı unutup…
Vekil seçilince başlayan bu tartışma artık abestir…
Bunda da CTP kendini sorgulasın…
Asım Akansoy yerinden, Teberrüken Uluçay da meclis kürsüsünden izlerken Bertan’ı…
“Dosyasına bakmak neden aklımıza gelmedi” diye başını masaya vursun…
Bertan Zaroğlu, “YDP’li olduğu için” değil…
Küfürbaz…
Tehditkar…
Şımarık…
Kadir- kıymet bilmeyen biri olduğu için bu kadar tartışılıyor…
Ve heyhat ki…
Tüm bu tartışmalar Bertan’ı yüceltir…
Fasulye gibi “nimetten” yapar…
Ama bir şekilde kendimizi “Bertan” tartışırken buluyoruz işte…
Bertan vekilimiz, kıymetlimiz, efendimiz…
Statüko ve “kulis”
Denenmiş yöntemler, sizi farklı yollara çıkarmaz…
Aynı isimlerle “defa defa yanılan” CTP, şimdi hükümetin başı…
Lokomotif partisi…
Bakıyorum da…
Herkes “statükosunu sürdürme” peşinde…
Toplumsal fayda desen hak getire…
Dedim ya…
Herkes kendi statükosunu koruma peşinde…
Ne yalan söyleyim, Tufan Erhürman’ın yerinde olsam, “denenmişi” bir daha denemem.
Denemesini de tavsiye etmem…
Çağdaş…
Dünyalı…
Uzlaşıcı…
Fırsat buldu mu, bu halka en iyi hizmeti verecek…
Herkesle çalışırım…
Ama, “çalıştığım ama başarısız olan” kimseyle çalışmam…
Nerden aklıma geldiyse…
Herkes bir şey olma derdinde de şu an…
Şeyedeyim dedim…
