HANGİ DEVLET BUNU YAPAR - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Mayıs 8, 2024
Köşe Yazarları

HANGİ DEVLET BUNU YAPAR

Eşref Çetinel

SORALIM: Hangi siyasi yönetim erki  yurttaşlarına böylesi sıkıntılı ve ezgi cefa dolu yaşam koşullarını reva görür bilemem!

Eğer savaş yoksa.. Her tarafı yıkıp viraneye çeviren bir büyük deprem olmamışsa.. Eğer yurdu seller basmamışsa falan…


HALKIN oyları ile seçilmiş hangi Devletin  Yönetimi ve kendinden öncesi Yönetimlerin  hataları nedeniyle de batırdıkları Devleti kurtaracağım diyerek; faturasını kendilerinin değil, yine halkın ödeyeceği böyle acımasız  tedbirler alırlar!                                               HANGİ DEVLET bırakın öncesi yılları.. Yarım asırdır “medeniyet ile varoluşun olmazsa olmazı olan “enerjiye bağlı elektrik sorunu” nedeniyle  insanlarına ezgi cefayı sanki savaş varmış, sanki büyük deprem olmuş gibi böylesi olağanüstü tedbirler alarak  dayatır!

Kİ LAFIN KISASI ŞU OLMALIDIR: Var mı dünyada Yurttaşını, batırdığı Devlet için rehin alan bir başka Hükümet!

ÜSTELİK şu talihe bakın: Bu kaçınılmaz “son”   Dr. Ünal Üstel Koalisyon Hükümetine nasip oldu!                                                              Kİ   kendinden öncesi yönetimlerin de özene bezene hazırladıkları “KKTC’nin iflasına” yönelik plan ve programları çerçevesinde “batacak gemiye” son darbeyi vurmak   görevinde!                                               FAKAT aslında  çoktan batan KIB-TEK’i namı diğer  Elektrik Kurumunu kurtarmak için Kıbrıs Türk halkını kurban edecek bir eylemle!

***

“KURUMLARI OLUŞTURAMADIK!” Aslında başımız her sıkıştığında  “keşke” gibi hiç telaffuz edilmemesi gereken kelimeye sığınarak, “şöyle yada böyle yönetseydik” diyerek nedamet getirmek,   Devlet iddiasında hiç olmaması gereken bir yakınmadır!                                                  FAKAT bu ülkede boynumuzun kopması pahasına sürekli geriye bakıp “keşke” diyoruz! Dizi dizi “keşkelerle” yakınıyoruz!        NİTEKİM  KKTC’yi ilan ettiğimiz ve artık “Devletiz” dediğimiz yıllardan beridir; neden Devlet olamadığımızın tartışmasını yapıyoruz! BU tartışmaları yaparken de çeki düzen vereceğimiz, tüm kurumları ve işlerliğiyle çalıştırmaya çalışacağımız  “görevdeki Devletimizi”  ezip eleyip   fıcırığını çıkarmaya devam ediyoruz!                                                 Ve  “keşke” diyorum bir kez daha: Şu Devlet lafını kaldırıp atsak! Çünkü yarım asırdır ne edip eylemişsek ne kendimize yakıştırabildik Devlet olmayı  ne de “sevebildik!”                                                                                             ***

Kİ NESİNİ SEVECEKSİNİZ? Hayat pahalılığı başlığı altında yaptığı zamların kat katını sadece tek bir elektrik zammı ile geri alan “Devletin” nesini beğeneceksiniz?

YANİ NE? Bir eli vermekte ötekiyle kat katını almakta! Ne derler buna bilir misiniz? Dam başında saksağan vur beline kazmayı!

ASIL FACİA ŞUDUR AMA: Yıllardır batakta olan ve çoktan kendini fesih etmesi gereken Elektrik Kurumunu kurtaracağım derken Devleti batırmayı göze almak!                    ÇOK DEĞİL: Daha Temmuz ayının ortalarında bas bas bağırmalar oluyordu: KIB TEK yine 5 milyon 200 bin TL zarara uğratıldı” diye!

Ayni günlerde bir başka Kurumdan haber ise  şöyle işitiliyordu: “İlaç 6 ayda yüzde 62.5 oranında zamlandı!..”

YANİ sonrası günlerde, aylarda hayat pahalılığının kat be artacağının öncü depremlerini haber verir gibi ufak tefek fakat tümü de olumsuzlukla bozuklukları çakan haberler  yayılıyordu..                                     Adeta memleketin yeni bir pahalılık anaforuna dolayısıyla ekonomik krize düşeceğinin  müjdeleri veriliyordu!

VE Elektrik zammının  kaçınılmazlığı davullu zurnalı işitiliyordu!                                      GERÇEKLEŞTİ! Bu ay da Hükümetin verdiği parasal artışı Elektriğe kaptırdık! Fakattt!                                  ***

OH OLSUN BİZE! Daha beter olalım! Vakti zamanında “TC’den KKTC’ye akacak suya bile karşı çıkan çok cins bir toplumuz!    Aramızda Rum’a gösterdiği saygının kırıntısını bile Türkiye ve Türkiyeliden esirgeyen insanlarımız vardır!

TC ile entegrasyona gitmektense Güney ile federasyonu oluşturmayı tercih eden kelli felli siyasilerimiz de vardır, “bizi ancak Rum tarafı ile sağlayacağımız bir anlaşma kurtarır” diyenlerimiz de vardır!

YANİ Türkiye ile istenen düzeyde ilişki kuracak bazı kapılarımızı açmış olsak da zihnimizle gönlümüzü hâlâ ve çoğunlukla Türkiye’ye karşı kapalı tutuyoruz!

NEDEN yazdım bunları? Çünkü sadece suya karşı çıkmadıydık! TC’den elektrik akımına da karşı çıktık çıkmaya devam ediyoruz.                                                         KİMİN  için ne için? KIB-TEK’in mağdur olmaması, bu nadide Kurumumuzun çalışanları  ortalarda kalmasın… Diye!          YOKSA Devleti oluşturan en önemli kurumlarımızdan birinin şerefi zedelenmesin diye mi? Pöh Pöhh!

Kİ BU tanınmamış.. Nüfusu hâlâ yarım milyon bile olmayan.. Arabayla en uzak yerleşim yerine  bir saatte varılabilen ülke altı Cumhurbaşkanı gördü!

Kat katı Başbakanlar, vekiller gördü!             Her ne kadar “geldiğimiz yere baktığımızda umduğumuz “hayır yüzünü” göremedikse de tutun ki Kıb-Tek hemen hepsinin de başını ağrıtan ortak sorunu oldu!                               ***

İŞTE ÖNERİ: Şimdilerde hemen hepsinin de  köşelerine çekildiği  bu eski politikacılarımızı gelin  Sn. Tatar aracılığı ile çağırın. Bir araya getirin, görüşlerini alın bu ülkede neler yapılması gerektiğini istişare edin..

HATTA Meclis’e paralel “duayen” olması gereken bu “eski politikacılarımızdan oluşacak bir “Ulusal Konsey” oluşturun..

Çünkü artık çok ayıp oluyor! Şu gözlerimizin içine kadar sokulan  Abdülhamit araştırma gemisi var ya.. Her halde bir  iki aylık  parasal giderleri bizim bütçemizi katlar da öteye geçer!                                                        Kaldı ki sadece bir kurum olan ve aslında zarar etmemesi gereken fakat kötü yönetildiği için zarar eden Kıb-Tek’den söz ediyoruz!

NEDİR Ki bırakın bu sorunu çözememeyi! Yukarıdaki yorumumu yaparken de hissettim:         Kendimi  yerlerde sürünerek bangır bangır bağıran, ağlamalar içerikli şikâyetlerle debelenen küçük çocuklara benzettim!

Ki kaç yurttaşın anasını ağlatan zamlardan pahalılıklardan,   sonuçta yurttaşın anasını ağlatmalardan öte ne icraat vardır bu ülkede ne de başkaca bir gaile!                                        PEKİ AMA bu ülkenin insanları seçmenleri size halkın anasını ağlatasınız diye mi oy verdi? Ki bir daha soralım: Bu ülke hep öyle geldi böyle mi gidecek?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar