Maliye Bakanı, peşkeş/bağış değil, muafiyet diye dursun, AKSA, 10 milyonluk bağış/muafiyet/peşkeş/hediye olarak sunulan bu astronomik miktarı bilançosunun kar hanesine beklenmeyen gelirler olarak çoktan kaydetti bile!
Ne tatlı!
KKTC Devlet Piyangosu, yılbaşı büyük ikramiyesini 1 milyon 750 bin TL olarak açıkladı. Eminim tüm yurttaşlar bu rakam üzerine hayaller üretmeye başladı bile! Bir büyük ikramiye düşünün ki çekilen kıyak bunun yaklaşık 5 katından fazla olsun. Firma yetkilisi gönüllü olarak gidip Maliye Bakanlığına müracaat ediyor ve bu miktarı ödemeyi düşünüyor.
Nasıl bir gelişme oldu ki, KAMU YARARINA maskesi adı altında bu meblağ bağışlanabiliyor? Nasıl mantık yürütürsek yürütelim, olayın iç yüzünü ve perde gerisini anlamak, çözmek imkansızdır. Kamu yararının ne demek olduğunu bilmeyen bir bakana, gel de bütçeyi teslim et!
Bu efendi, bağışa çok meraklı ise bunu kendi cebinden yapsın da görelim! Niye halkın gelirlerinden yapıyor ki? Bakanlar Kurulunun mümtaz üyeleri(!) bu gücü nereden alıyorlar?
Tasarruf diyerek yırtınan TEMİZ ELLER(!), bu kıyakla ilgili “süt dökmüş kedi” rollerinde ve “sin da gulle geçsin” modundadırlar. Ağızlarından bu konu ile alakalı tek bir söz işiten var mı? Bu para ile neler yapılabileceğini hesaplamaktan aciz ve umursuzdurlar. Böyle mi temiz siyaset kurgulayıp, temiz toplum yaratacaklar? Peşkeşle mi kendi kendilerini yönetecekler?
AKsa denilen şirketin sözleşmesi 2027 yılında doluyor. İnanıyor musunuz ki, yerini doldurmak için çare düşünülmektedir?
Ben, asla inanmıyorum. Hatta, mevcut olan elimizdeki kaynakların da oraya akıtılması için oyunlar, senaryolar düşünülüyordur.
Bu AKsa denilen şirkete, bir ayda tamı tamına 12 milyon 264 bin 461 lira 66 kuruşluk “hizmet bedeli” ödenmektedir. Bu S!
Peki bize? Tabii ki soda! Ya da gazoz!
Anadolu Ajansı, tatlı karın kaynağını kamuoyuna duyururken, şöyle diyor: “”FAVÖK’ün(Faiz ve Vergi Öncesi Kar) yüzde 65’i Afrika’daki santrallerden elde edildi. Afrika’daki santrallerimizden sağladığımız döviz bazlı garantili satışlar faiz, amortisman, vergi öncesi karımızın yüzde 65’ini oluşturuyor. Döviz bazlı garantili satış yapan KKTC’deki enerji santralimizin de katkısıyla, FAVÖK’ümüzün yüzde 72’si döviz bazında satış yapan yurt dışı operasyonlarımızdan oluşuyor. Sürdürülebilir karlılık odaklı çalışmalarımıza ara vermeden Afrika’daki yeni yatırım arayışlarımızı sürdürüyor, çeşitli ülkelerle görüşmelere devam ediyoruz.”
Arayışa ne gerek var ki? Boş yere aranmayın! Zahmet etmeyin! KKTC ne güne duruyor? Böyle “seçilmişleri” başka hangi ülkede bulacaksınız?
Eski bir Sayıştay raporunda ne deniliyordu? Alım garantisi sayesinde havaya savrulan boşa ödenen paralar sayesinde onlarca yeni santral alınabilir, denmiyor muydu?
Kamu kaynaklarını PEŞKEŞ çeken beceriksiz siyasiler varken, sermayeye bahşettikleri bu hediyeler sayesinde “proje var ama kaynak yok” diyen “acemi” tayfa daha çok avuç açıp dilenmeye mahkum olacaktır.
Sonuç olarak; her hal ve şartta ÖZELLEŞTİRME/PEŞKEŞLEŞTİRME kötüdür. Halkı soymak/yolmak/çalmak anlamındadır.
Hocalarınız bu öğretinin temsilcileri olduklarından dolayıdır ki, okuduğunuz okullarda sizi yanlış yönlendirmektedirler.
Kamu ZARARINI, kamu YARARI diye halka yutturmak, tek kelimeyle ALDATMACADIR!
