Haftalık yazım için bilgisayara uzandığım esnada Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın, sonra ilgili yetkili Bakan’ların Suriye’deki en son gerçekleşmekte olan gelişmelerle ilgili arka arkaya yaptıkları açıklamaların önem ve önceliği dolayısıyla buradan başlamak istedim.
Barış Pınarı Harekâtının akabinde bu hafta Türkiye Yetkililerince en üst düzeyde gerek ABD, gerek Rusya ve İran’la yapılan görüşmeler sonucu varılan mutabakatlar çerçevesinde, Türkiye’ye devredilen yetkiler konusunda başarılı ve kazanımlı sonuçların alınması hepimizi tüm Türkiye ve bölge halklarını önemli ölçüde rahatlatmıştır.
Türkiye’nin sınırlarının güvenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanması, bu bölgelerde PKK/YPG ve DEAŞ’ın bu güne kadar ilgili bazı dış ülkelerden aldıkları destekle yürüttükleri terör hareketlerinin, bölge halkına ve bölgeye verdikleri huzursuzluklar ve katliamlara son vermek üzere, ve bölgeye huzur ve barışın gelmesi hususunda Türkiye tarafından gösterilen olağanüstü gayret ve operasyonlar ve başarılı diplomatik gelişmelerin sonucunda, istenilen bu hedefe ulaşmada ileri önemli bir adım atılmıştır.
Varılan mutabakata ve yapılan açıklamalara göre, Sınırların güvence altına alınması, mültecilerin güvenliği ve güvenli bölgelere yerleştirilmeleri, barış ve istikrarın, huzurun gelmesi için bölgenin teröristlerden temizlenmesi ve bölgeden uzaklaştırılması hareketine başlanacağı duyurulmuştur. Fırat’ın doğusuna Türk hava operasyonu yapılacak, bu arada Telapyap ve Resulayn’dan ABD gözlem noktalarından ABD’nin ayrılmaya başladığı ve Türk Hava kuvvetleri görevlerini yaparken ABD’nin destek vermeyeceğini, çekilme olayının da başlamış olduğunu Cumhurbaşkanı açıklamıştır. .Ayrıca Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunacağı da tekrarlanmıştır. Hayırlı sonuçlar dileriz. Bu kadar yıldır terör örgütleri kanalıyla bölgeye çektirilen acıların son bulmasını ve bu güne kadar terör örgütlerine açıktan ve gizlenerek destek veren ülkelerin sözlerinde durmasını da dileriz. Terör bütün dünya için bir felakettir. Dolayısıyla tüm dünya ülkelerinin bu konuda birlikte hareketi gerekir.
2- Brexit’te Gelişmeler;
Geçen hafta AB-İngiltere arasında anlaşmalı Brexit için bir ilerleme olmuş ve ihtilaf konusu olan İrlanda’da Kuzey –Güney sınır konusu mevzuatı dahil bir uzlaşmaya varılarak her iki tarafın Parlamentolarının onayına kalmıştı. AB Komisyonu Başkanı Junker, dengeli ve adil bir anlaşma yaptıklarını da beyan etmişti. İngiltere Başbakanı Boris Johnson, karşı olmasına rağmen İrlanda’daki sınırın AB açısından AB mevzuatına tabi olması isteğini de kabul etmişti. Tabii ki Avam Kamarasında anlaşmanın tümünü onaylatmak kaydıyla. Ancak anlaşmada Kuzey İrlanda’nın gümrük vd vergilerini İngiltere alacaktı. Esasında mevzuat açısından da olsa sınır olmayınca İngiltere aleyhine bazı kaçaklar olabilir gerekçesiyle İngiltere parlamentosunda muhalefetin itirazları vardı. Nitekim bu hafta İngiliz Avam Kamara’sında yapılan oylamada AB ile İngiltere Başbakanı Johnson arasında yapılan anlaşma, 299’a karşı 329 oyla az farkla onaylandı.
Diğer taraftan AB Komisyon Başkanı Junker, bu anlaşmayı onaylatmak kaydıyla uzlaşmanın olduğuna vurgu yapmış, AB Konseyi Başkanı Tusk da anlaşmasız Brexit i engellemek için 27 üye ülkenin kabul etmesini isteyeceğini söylemişti.
Cuma öğle saatlerinde Avrupa Komisyonu sözcüsü M. Andreeva yaptığı açıklamada, İngiltere’nin, yapılacak görüşmenin 31 Ekim’den sonraya ertelenmesi talebinin görüşüldüğü, biraz daha uzatılması ve sonraki bir tarihe ertelenmesi konusunda da tam bir uzlaşı sağlandığını, bu konuda çalışmaların halen yapılmakta olduğunu, hafta sonu da devam edeceklerini söyledi. Bu arada İngiltere Başbakanı İngiltere’nin 12 Aralık’ta seçime gitmesi için, AB ile seçimden sonra 31 Ocak’ta görüşülmesi talebinde bulundu. Ancak seçimden sonra ne olacağı belli olmadığı cihetle bir cevap alamadı. Johnson’un amacı bu arada İngiltere içinde birlik sağlanamadığı cihetle, seçimle birlikte konu dolayısıyla İngiliz kamuoyunun da onayına sunulmuş olacak ve, ya onay alacak veya alamayacak. Bu da seçimden sonra belli olabilecek ve duruma göre, AB ile görüşmeler, İngiltere’de yeniden seçimi kazanacak tarafla gerçekleşebilecek gibi görülmektedir.
Bu durumda seçim sonucuna bağlı olarak 3 ay daha erteleme, AB Parlamento toplantısından sonra belli olacak. Teklife karşılık AB’den hemen gelen cevap, bu Pazartesi ve Salı günü AB parlamento ve konsey toplantısı olacağı idi. Şimdi bu hafta AB kararına kalmış durumda. Kanaatimce büyük bir ihtimalle AB üye ülkeleri anlaşmasız Brexit’in önlenmesi için bu teklife evet diyecekler. Ve seçim sonuçlarına göre ortaya çıkacak İngiliz kamuoyu iradesine göre vaziyet almaları da daha gerçekçi, ve her iki tarafın ekonomik açıdan, tek taraflı risk almama faktörünün de ağır bastığı, görüşme ertelemelerinden görülmektedir.
TCMB Faiz indirimine değinecektim. Haftaya görüşmek üzere.
