Hadi yine iyisiniz! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Hadi yine iyisiniz!

Nazar Erişkin

13.Maaşlar bugün cepte. Olur da hesap tutarsa yarın çarşıya pazara biraz hareket gelir beraberinde. Bir çılgınlık yapıp maaşlarını cebe koyanlar kebabın dibine vururlar belki de ya da soluğu güneyde alırlar kim bilir… Şaşırmamayı salık versem de kendime; artık hepiniz bu konudaki başarısızlığıma tanıksınız. O nedenle açıkça söyleyeyim ki; 13. maaş ödemelerinin yapılıyor oluşunu bir müjde gibi sunana da; bu ülkenin tamamı o maaşları cebinde bulacak gibi davranana da şaşarım.

Malumunuz; bu ay evine 100.000 ve belki de daha üzerine net maaş girecek aileler var mesela. Bir de o parayı 1 yılda kazanamayıp ay sonunu nasıl getireceğini bilemeyenler… Üstelik ülke gerçeği bu ya; ekonomik girdisi taban tabana zıt bu iki ev aynı mahallede olabiliyor. Birinin yıl sonu değiştirmeyi planladığı otomobil planı, diğerinin çocuğuna veremediği harçlığın hayal kırıklığı ile aynı sokakta ikamet edebiliyor. Yayınlarda hep diyorum ya; birbirmize sahip çıkmamız gereken günler. Yoksulluk yaygınlaşırken “ucuz yerlerden alış veriş yapın” diyenlerden medet umamayacağımıza göre hâlâ yapabiliyorken, birbirimizin farkında olup destek çıkmak; omuz vermek zorundayız.


Çünkü aksi, bugünkü durumun beş beteri. Hazır herkesin derdi seçimken unutulmuş gibi görünse de gelir dağılımındaki korkunç adaletsizlik; yeni yılla birlikte temel gündemimiz olmaya devam edecek. Hal böyle olunca ve yaklaşan yeni yılın da beraberinde 2022’den iyisini getirmeyeceği aşikârken, tekrar söylüyorum birbirimize mukayyet olalım.

Seçim Öncesi Maraş Gezisi

Hafta başı aldık duyumu ama belli ki hazırlığının öncesi var. Azerbaycan ve Türkiye iktidar partilerinin genel başkan vekilleri Ünal Üstel’in davetiyle Lefkoşa’da buluştu tam da seçim üstü! Takip edenleriniz gayet iyi biliyor ki somut veriler üzerine konuşmayı, realitelerden yola çıkarak değerlendirme yapmayı tercih ederim. İnanın bu durum özel hayatımda da iş hayatımda da hiç değişmedi. Tam da bu noktada; ne denildi bu ziyaretlerde

  • 3 Devlet Tek Millet
  • İlişkiler ilerletilecek
  • Kıyamete kadar birlikteliğimiz devam edecek

Tüm bu somut söylemlerden seçim öncesi gerçekleşen bu ziyaretin KKTC’nin tanınması ile ilgili olumlu bir etkisi olacağı çıkarsaması son derece zorlama. Atılan kimi manşetlerde bu ve benzeri yorumlar yapılmış olsa da Azeri parti temsilcisinin doğrudan uçuşlarla ilgili soruya verdiği kaçamak yanıt başlı başına bunun göstergesi. Madem tanınmanın yolu buralardan geçiyor, başlasın o uçuşlar, doğrudan ticaret ve diğer sonuçları; işte bu somut veriler üzerine de başka şeyleri konuşabiliriz bu durumda. Ama mevcuda baktığımızda bu turistik geziden geriye, Maraş’ta çekilen bir kaç kareden ve iletilen güzel dileklerden fazlası kalmıyor. Peki öyleyse tam da seçim öncesi neden böyle bir angajmana gerek duyuluyor onun değerlendirmesini yapmak da artık size kalıyor.

Tatar Sahada

Cumhurbaşkanı Tatar bu ara her yerde. Memleketin dört bir yanında “dostlarla” boy gösteriyor ve “değerlendirmelerde” bulunuyor. İyi de ne değerlendiriliyor o dost meclislerinde? Kıbrıs konusunda bir gelişme/ilerleme yok. Cumhurbaşkanlığı’nın yetki alanlarındaki herhangi bir başka konuda da değişiklik yok. O halde Tatar neden neredeyse köy köy gezerek “değerlendirmede” bulunuyor. Ya da asıl merak ettiğim kendisinin UBP’li olduğu konusunda açıklama yapmakta beis görmeyen bağımsız olması gereken Cumhurbaşkanı’nın seçim arifesinde; zaman zaman ittifak adaylarıyla yan yana geldiği toplantılarda boy göstermesi neden normalleştiriliyor? Benim asıl merakımı işte bu sual celbediyor…

Şu Uydu Meselesi

Konu dikkatinize geldi mi bilmem ama son derece önemli. Şöyle ki; 31 Aralık’tan sonra yerel özel TV’lerin Türksat uydusunda var olmaları; devlet katkısı kesileceğinden sekteye uğrayacak. Yani devletin desteği olmadan ayakta kalan kalacak, kalamayanın derdi de kimseyi germeyecek! De o iş öyle göründüğü gibi değil işte. Konu şu: Hükümetler aslında bu katkı parasını TV’lere sus payı olarak veriyor. Çünkü bu kuruluşlara uydu harici bir yayın mecra sağlayamıyor. Karasal olmadı, sayısal hiç olmadı kala kala elde kaldı Türksat ve internet yayınları. Konunun birinci ayağı bu; bir diğer konu ise haksız rekabetin önlenemiyor oluşu…

Yani sizin Türkiye TV kanalları üzerinden maruz kaldığınız reklamları veren koca koca markaların buradaki yerel kanallara beş kuruşluk parası geçmiyor çünkü zaten buradaki TV izleyicisine sözü geçiyor. Bankalar, burada faaliyet gösteren dijital platformalar say say bitmez… Hal böyle olunca da aslında hükümetler gideremedikleri haksız rekabet koşularını ve sağlayamadıkları mecrayı kamufle etmesi için sus payı olarak yıllardır bu parayı ödüyor. Ancak gerekli alt yapı hâlâ oluşturulamadığından bugünkü sorun baş gösteriyor. Şimdi diyorlar ki Türksat ile sözleşmenizi kendi koşullarınızla yinelemezseniz artık uyduda değilsiniz.

Peki kim kalacak orada? Arkasına Türkiye sermayesini alıp yenide el değiştirmiş TV kanalı mı, pek çok muhalif siyasinin yasaklı olduğunu bildiğimiz devlet kanalı mı? Yani parası olanın sesi çıkan bu mecrada artık muhalif seslere yer olmayacak öyle mi? Yapılmak istenen bu ise konudan haberdar olun ki belki ses verirsiniz siz de. Çünkü burada bahsini ettiğimiz medya patronlarının desteklenmesi değil; çok sesliğinin bu yolla kayba uğraması… Bilin istedim!

Savaşlar, Yıkım, Yerle Bir olan Şehirler ve Karanlık Meydanlar
Kiev’den gelen bu fotoğraf benim kalbimi kırıyor.
Fotoğraf: Eric Lewan

Savaşlar, Yıkım, Yerle Bir olan Şehirler ve Karanlık Meydanlar

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali… Kim haklı kısmı artık inanın beni hiç ilgilendirmiyor. Esasen baktığım ise solup giden ışıklar, sığınaktaki insanlar ve sivillerin dinmeyen dehşeti oluyor. Üstelik sizi bilmem ama benim asla bu kadar uzun süreceğini tahmin etmediğim operasyon devam ederken Kiev’den gelen bu fotoğraf benim kalbimi kırıyor.

 

Fotoğraf: Eric Lewan

Tepki göster
Bayıldım
12
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
2
Üzüldüm
Hayran Kaldım
1
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar