Kuzey Kıbrıs’ta BELEDİYE seçimlerine birkaç gün kaldı. 25 Aralık’ta, 18 belediyenin başkanları ve yönetim kurulları seçilecek.
Türkiye’de ise 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ön planda. Erdoğan yanlıları 2023 seçimlerinde avantajlı olmak için, sıkı para politikası yerine, etrafa para dağıtacak politikalara yöneldi. Asgari ücreti yükseltme gündemde.
Kuzey Kıbrıs, TL kullandığı için, para politikalarında tamamıyle Türkiye’deki uygulamalara bağlı.
Türkiye, Haziran’a kadar olan dönemde döviz’in yükselmemesi için elinden geleni yapıyor.Buna rağmen son iki haftada dövizde gözle görülür bir yükselme başladı.
Bu yazının yazıldığı sırada Euro 19,88 TL civarındaydı.
Ekonomistler,Hazirandan sonraki dönemde Euro’nun 30 TL civarına yaklaşacağını, Sterlin’in ise bu rakamı geçeceğini analizleriyle belirtmektedirler.
Zaten enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde milli paranın da enflasyona yakın bir oranda değer kaybetmesi ekonominin gereğidir.
Kuzey Kıbrıs’ta seçime girilirken, hükümet, olmayan kaynaklarına rağmen %30 luk bir artış vereceğinin sözünü verdi..Bu söz tamamıyla seçime dönük bir yatırımdır.
%30luk bir artışın anında maliyetlere daha yüksek oranda yansıyacağı, geçmişte yaşananlardan bellidir. Bunun yanı sıra asgari ücrette de büyük bir artış kaçınılmaz olacaktır.
Durgun ve dışa bağımlı bir ekonomide, her tür fiat artışı veya girdilerin yükselmesi, küçük ölçekli işletmelerin çoğunu batma noktasına getirmektedir.
Kuzey Kıbrıs ekonomisi bu şartlarda tamamıyla kırılgan bir yapıya dönüşecektir. Baştakiler, seçimi kazanalım da gerisi tufan politikalarının acı sonuçlarını nedense hiç düşünmemektedirler.
Kuzey Kıbrıs ekonomisi, bu haliyle artık tamamıyla içinden çıkılmaz bir yola sürüklenmektedir.
Kuzey Kıbrıs’ta yaşam dövize endekslidir.Döviz yükseldiğkçe, her alanda fiatlar alabildiğine artmakta, bu da geniş kitleleri yıkıma sürüklemektedir.
Çare yok mu?
Çare, dövize endeksli Kuzey Kıbrıs ekonomisinde, döviz girdilerini alabildiğine arttırmaktan geçer.
Bu ise tamamıyla çözüme ve uluslar arası ilişkilerin normalleşmesine bağlıdır.
Dış dünya ile serbestçe ticaret yapma olanaklarına kavuşacak olan bir Kuzey Kıbrıs, hem ihracat hem de turizm sektöründen alabildiğine faydalanacaktır.
Oysa, Kuzey Kıbrıs yöneticileri normalleşme yerine, Kuzey Kıbrıs’ın tanınmasını esas alarak, kendi kendilerini izole yoluna girmişlerdir.
Kuzey Kıbrıs’ın tanınması yolunda gidilen yol arpa boyu kadardır.Bu yolu da alırken, ekonomik maliyetin hesabı da ödenemez noktalardadır.
1 Euro 20 TL’ye yaklaşmışken, size yapılan %30 luk artış, göz boyamaktan başka bir şey değildir.
Herkes 2023 yılında, Türkiye’deki seçimlerden hemen sonra, dövizin yaratacağı yıkımı şimdiden düşünmeli ve çıkış yolları aramalıdır. Bu çıkış yolunun da Kıbrıs’ta çözümden geçtiğini yeniden hatırlayacağımız günlerin arifesindeyiz.
