Güzelyurt’taki Yerel Yönetim ve Devlet Yatırımlarının Genel Analizi – 1

Bu benim ilk köşe yazım olacak  ve ilk etapta bundan sonrakilerinde de doğdugum ve yaşadığım ‘Güzelyurt ile ilgili Belediyecilik ve Devlet Yatırımlarının Analizini’ incelemekle başlamayı kararlaştırdım. Sadece Kıbrıs sorununa endeksli yaşamlarımızdan, her şeyi erteleyerek yaşadığımız şehirleri ileriye götüremeyen hayat standartlarımızın olması gerektiğinden çok altında olmasını el birliğiyle başardık ve artık anladık ki kendi içimizi sistematik duruma ,düzenli ,yaşanabilir hale getirmenin vakti geldi de geçiyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Harita ve Geomatik Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. Çalışmalarımda Kıbrıs’ı çalışarak elimden geldiğince maksimum katkıyı yapmaya çalışacağım.

Artık dünyada belediyecelik çok farklı alanlarda ilerliyor. Bundan emin olunuz ki, bizim aldığımız hizmetlerden çok farklı boyutlarda hizmetler veriliyor. Avrupa’da herhangi bir sehire gittigimizde sehri iliklerimize kadar tam anlamıyla hissedebilmemizi sağlayan o şehrin belediyesidir.Tabii bu noktalara gelebilmek icin yetki karmaşası ve bürokrasi bir kenara bırakılıyor ve tüm kesimleri kucaklayacak öğeler ön plana atılıyor.

Aslında yapılan şey çok basit ;

Var olanı ve değerli görüneni ön plana çıkarıyorlar.Yaptıklari şey tarihi ,sanatsal ve mimari  yapılari çekim noktası haline getirip etrafinda kamusal alanlar oluşturmak.

Şehirlerini çevre planları, ulaşım planları , imar planları ve doğru bir şekilde uygulama imar planları çalışmalarını yaparak planlıyor ve yapılacak yatırımları şehrin öz niteliğine göre lokal çalışarak çözüyorlar.

Peki Guzelyurt’ta ne oluyor? 

İmar planları (kat sayıları, korunacak bölgeler,yeşil alanlar ,devlet yatırım noktaları vs.) düşünülmeden yapılan yatırımlar kısacası plansızlık, atılan ve harcanacak o kadar büyük paraları heba ediyor ki, bununla tam bir ilkellik örneği sergileniyor…

Bir hayal edin 2 km karelik alanda , bütün ulaşımın kalbi  olan terminal,ekonominin döndüğü sanayi,yeni yapılan bir üniversite,devletin kendi eliyle yaptıgı sosyal konutlar,sosyal konutların tam yanına yapılan koskocaman bir üniversite yurdu,bir adet bölgenin en büyük ortaokulu, bir adet lise ve bir adet kolej ve bir adet meslek lisesi mevcuttur. Üniversitenin gelmesiyle başlayan bar,restaurant,market,eczane ve konfeksiyon yatırımları gibi yatırımlara park yeri ihtiyacının oluşması ve yolların kapasitesini ele aldıgımızda toplu ulaşımın sıfır oldugu ülkemizde durumu hayal edin böyle bir yoğunluğa ve sanki Güzelyurtun nüfusu 20 yıl sonra hep 20.000 kalacakmış gibi ileriyi ön göremeden ayni noktaya hastahane yapılmaya çalışılıyor.Konu çarptırılmamalıdır. Güzelyurt’un yeni bir hastahaneye ihtiyaci vardır. Fakat yerinin dogru bir şekilde tekrardan planlanması gerekmektedir. Önümüzdeki 10 yıldan sonra Güzelyurt’ta araba kullanmak imkansız hale geleceğini çok rahat görebiliyorum. Bu yüzden Güzelyurt Belediyesi bir an önce Şehir ve Bölge Planlama Dairesi ve ilgili Sivil Toplum Örgütleri ile işbirliğinde imar ve ulaşım planları yapmalıdır.

Sanırım, bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir kent bırakmanın ilk adımı bu olacaktır…

İlk yazimi okuduğunuz için sizlere teşekkur ederim. İyi Pazarlar…

Berk Büyükoğlu