ABD’de beklentileri aşan enflasyon FED’in faiz artırma ihtimalini yeniden hatırlattı
ABD’de TSİ21:00’de açıklanacak FED’in bir önceki toplantısının tutanaklarına bakmakta yarar var
TCMB verilerine göre 29 Nisan haftasında DTH miktarı daha da artmış. Ayşe Teyze dövizde alıcı konumda (bakınız grafik)
USD/TL kurunun 2,9750 üzerinde güçlenmesi durumunda 2,99 denemesi görülebilir
Gözler haftasonu yapılacak AKP olağanüstü kongresine çevrilmiş durumda
Piyasa Özeti ve Yorumu
FED’in para politikası görünümüne ışık tutan ve dün açıklanan Nisan ayı TÜFE enflasyonu aylık bazda beklentilerin hafif de olsa üzerinde açıklandı. Hatırlanacağı üzere, yaklaşık 10 yıl aradan sonra Aralık 2015’de faiz oranını 25 baz puan yükselten FED, 2016 yılı için de 4 kez 25 baz puan olmak üzere faiz artırmı öngörmüş, ancak, Ocak ayına küresel mali piyasaların başta Çin piyasalarından kaçan sermayenin öncülüğünde şiddetli satış baskısı ile başlmasın ardından adeta havlu atarak kenara çekilmişti. Ancak, Çin’in almış olduğu önlemler, FED’in tekrar güvercin bir görünüme bürünmesi ve Japonya ve Avrupa Merkez Bankalarının faiz indirimi ve parasal genişlemeye gitmesinin yarattığı iyimserlik, küresel piyaslarda finansal koşulların normalleşmesine ve risk iştahını artmasına neden olmuştu. Gerek FED’in faiz artırımlarını ötelemesi, gerekse Avrupa Merkez Bankası’nın para politikasında artık faiz indirecek yerinin kalmadığının anlaşılması ile EUR/USD paritesi de dolar leyhine uzun bir süredir devam ettirdiği seyrini bir miktar da olsa değiştirdi. Paritenin 1,10 seviyelerinin altından kurtularak 1,15’li rakamlarda denge bulmaya çalışması ardından özellikle ABD’de son günlerde açıklanan güçlü verilerin de yardımı ile yönün tekrar aşağıya çevirdi. Belki de, EUR’da değer kazancı FED’in faiz artımı için arzulanan fiyat seviyelerine gelindiğini gösteriyor. Keza, dünyanın son yılların en sert satış baskısı ile yıla başlaması ardından FED’in de faiz artırması bu sefer doların çok hızlı değer kazanmasına neden olarak dönüp dolaşıp ABD ekonomsini de baltalayabilirdi. Gelinen fiyat seviyelerinin faiz artırım için daha makul seviyeler olacağını düşünüyoruz. Özellikle, EUR/USD paritesinde 1,1240 seviyesinin altında doğru bir harek, paritede yine aşağı seviyelerin önünü açabilir. Biz dönelim dün ABD’de açıklanan Nisan ayı TÜFE enflasyonuna… Verinin alt detaylarına bakıldığında Nisan ayında benzin fiyatlarındaki artışın da etkisiyle TÜFE aylık olarak beklentilerin üzerinde % 0,4 artış kaydederken, çekirdek TÜFE de beklentiler düzeyinde sonuçlandı. Veri ardından ABD tahvil faizlerinde hafif yükseliş görülürken, ABD borsaları da geceyi % 1 düşüşle tamamladı. Dolarn değer kazanmasına paralel USD/TL kuru da içerde yeniden 2,97 seviyesinin üzerine yükseldi.
İngiltere’de yapılacak referanduma sayılı günler kaldı (23 Haziran). FED’in ise bir sonraki toplantısı 15 Haziran tarihinde. Belki de hem İngiltere’yi daha da fazla Avrupa Birliğini ve küresel ekonomiyi tehdit edecek boyutta tarihi referandum öncesinde FED’in bekle ve göre stratejisine geçeceği, 2016 yılının ilk faiz artırışını ise 27 Temmuz tarihli FED toplantısında göreceğimizi düşünüyoruz. Bu akşam, Türk mali piyasalarının kapanışı ardından TSİ21:00’de FED’in bir önceki toplantısına (27 Nisan) yönelik tutanakları takip edeceğiz. Tutanaklarda, faiz artırımına yönelik üyelerin yorumlarını satır ararlarında arayacağız.
Elbette ilk parakrafı dün ABD’de açıklanan ve beklentilerde iyi gelen enflasyon verisine ve yansımlarına ayırsak da, içerde haftasonu düzenlenecek olağanüstü AKP Kongresi büyük bir merakla bekleniyor. Piyasa kulislerine göre Binali Yıldırım ismi Başbakanlık için yüksek sesle zikredilirken, ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığında ise Mehmet Şimşek isminin olmayacağı konuşuluyor. Hatta, hükümete yakın yazarlar arasından Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi’nin köşe yazısında ekonominin dümenine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olan enerji bakanı Albayrak’ın geçeceğine de yer ayrılmış. Haliyle, dün de detaylandırdığımız üzere, yapısal reform vizyonunda ve merkez bankası bağımsızlığın savunan ve piyasaların en çok güvendiği isimler olan Şimsek ve Babacan’dan yoksun bir ekonomi takımının piyasaların pek de arzu etmeyebileceği bir tablo olduğunu düşünüyoruz. Son günlerde USD/TL kuru, 2,9750 seviyelerinde bulunan önemli direnç seviyesini kalıcı bir şekilde geçmek için atak yapsa da, henüz başarılı olamadı. Özellikle, Şubat – Nisan döneminde yaşanan küresel ralli ve beraberinde USD/TL kurunun sert geri çekilmesinde yurtiçi yerleşiklerin döviz aldığından söz etmiştim. TCMB’nin son verilerine göre, bankalarda tutulan DTH rakamlarının artığını görüyoruz. Daha da detaya girmek gerekirse, 08 Ocak haftasında DTH rakamı 181 milyar dolar seviyesinden 29 Nisan haftasında 206 milyar dolara yükselmiş (25 milyar dolar artış). Söz konusu DTH rakamları, siyasi risk priminin hızlıca artması ve beraberinde kurda görülen sert yükseliş sonrasında son haftalarda çözülmeye başladığını göresek de, rakamların geriden gelmesi nedeniyle bunu henüz teyit edemedik. Ancak, piyasa bilgilerine göre Şubat – Nisan döneminde döviz alan Ayşe Teyze’nin son 1 haftadır satıcı olduğu, yabancı yatırımcının ise satılan dövizleri aldığı konuşuluyor.
Bugüne dönersek, sabah saatlerinde Japonya’da açıklanan Q1 büyüme verisinin beklentilerin üzerinde % 0,4 olarak açıklanması ile Japonya borsası yatay bir seyir izlede de, geriye kalan bölge borsalarında ise satış baskısının korunduğunu görüyoruz. Dün açıklanan iyi enflasyon verisi, FED üylelerinden gelen karmaşık ama daha fazla faiz artırım ihtimali üzerinde duran şahin açıkalmalar ve Çin Yuanı’nda dolar karşısında devalüasyon sürecinin yeniden başlaması satış baskısının korunmasına neden oluyor.
Ø USD/TL kurunda yukarı yönlü istek devam ediyor
2,9750 seviyesinin üzerine doğru bir hareket yeniden 2,99 denemesinin önünü açabilir. Aksi durumda ise 2,96 altına sarkma görebiliriz.
