Asteroitlerin uzayda düşünülenden çok daha hızlı hareket etmesine izin veren “gökyüzü otoyolu”, uzay araçlarının da çok daha seri yolculuk yapmasını sağlayabilir.
Bu güzergahlar, kuyruklu yıldız ve asteroit gibi küçük cisimlerin Güneş Sistemi’nin bir ucundan ötekine şaşırtıcı derecede kısa zamanda uçabileceği anlamına geliyor. Örneğin, Jüpiter’le Neptün arasındaki mesafeyi 10 yıldan kısa sürede seyahat edebilirler.
Araştırma, “uzay manifoldlarını”, yani Güneş Sistemi’nin sınırlarından uzanan kavis bağlantılarını inceledi. Bunları hesaplamak son derece karmaşık çünkü bir dizi gökcisminin dinamik yapısı ve yerçekimi kuvvetlerini bulmak gerekiyor.
Yazarlar, Science Advances dergisinde yayımlanan “Güneş Sistemi’ndeki Kaos Kavisleri” başlıklı makalede, araştırmacıların Güneş Sistemi’mizdeki milyonlarca yörüngeye dair ayrıntılı sayısal veriler toplayarak bunları daha iyi anlamayı başardığını söyledi. Bunlar, uzay manifoldlarına dair halihazırda bilinenlerle harmanlanarak “uzay otoyollarının” Güneş Sistemi’nde nereye uzanabileceğinin hesaplanması için kullanıldı.
Araştırmacılar, kavisli yapılardan en belirgin olanın Jüpiter’le ve onun güçlü yerçekimi kuvvetiyle bağlantılı olduğunu yazdı.
Yapıların Güneş Sistemi’ndeki cisimleri nasıl etkilediği ve uzay araçlarının daha hızlı gidebilmesini sağlamak amacıyla nasıl kullanılabileceğinin daha iyi anlaşılabilmesi için araştırmaların devam etmesi gerekiyor.
Ayrıca araştırmacılar, bu manifoldların Dünya çevresindeki davranışlarını daha iyi anlamayı da amaçlıyor. Bu bilgiler, gezegenimize yakın ve bir gün çarpabilecek cisimleri daha iyi anlama yolunda önemli olabilir.
