Gezici vekiller, ödüllendirilmemeli... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Mayıs 19, 2024
Köşe Yazarları

Gezici vekiller, ödüllendirilmemeli…

İstifa eden ya da son anda direkten dönenlerden çok fazla bahsetmemek gerek diye düşünüyorum.
Biz onları gündem yaptıkça, prim yapıyorlar.
Ben onlara artık “milletvekili” bile diyemiyorum. Baksanıza yaptıkları işin millete bir faydası var mı? Ya da halkın sorunlarına çare üretmekle???
Tek yaptıkları kendi bekalarının peşinde koşmak.
O partiden o partiye, yüzleri bile kızarmadan geçebiliyorlar. Ne politik bir çizgileri, ne de maalesef bir etik anlayışları var.
Varsa yoksa makam.
Herkesin de bildiği gibi, bir kaç yüz liralık tahsisat değil peşinde koştukları. Yine kendileri, yine yakınları yandaşları için devlet olanaklarına erişebilmek. Erişebilmek ve dağıtmak.
Bakın Menteş Gündüz’e, geceden sabaha fikir değiştirmiş.
Aniden etek giyme meselesini mi hatırladı acaba?
“Benim sorumluluklarım var” diyor. Geçen hafta istifa dilekçesini imzalayıp, Ahmet Kaşif’e verirken niye hatırlamamış? Kamu reformu komitesindeymiş de bırakamazmış… Bir ayağı içeride, diğeri dışta olan komite üyesinin kime yararı olabilir ki..? Üstelik de parti içi muhalefet sürdüreceğini de söylüyor.
Benim derdim ne biliyor musunuz… Neredeyse her sene sahnede gördüğümüz bu tiyatro oyuncularının gerçek niyetlerini, onları oralara gönderen insanların da görmesi. Parti listelerinde artık bu insanları görmek istemediklerini bir şekilde ortaya koymaları.
Aksi takdirde, bu çirkinlik hep sürüp gidecek…
Partileri bir tarafa bıraktım, Hükümetler bu gibilerin elinde oyuncak olacak.
Şantajla, tehditle, baskıyla kurulan hükümetlerden ne fayda gelir ki..?
“Beni bakan yapmazsan kaçarım, benim bölgeme şunu vermezsen kaçarım, şu adamımın işini yapmazsan kaçarım…”
Yok sevgi saygı yokmuş, yok takım ruhu yokmuş. Aynı sözleri, o partiden o partiye geçerken, bizzat Kaşif’in ağzından tam 7 kere duydu bu toplum.
Daha nereye kadar dinleyeceğiz..?
Nazım Çavuşoğlu, kendi açısından konuşmuş ama, söylediği doğru. UBP bu insanları kapısından içeri alamamalıdır. Sadece UBP değil, ileriki yıllarda geçebilecekleri diğer partiler ve DP de.
Yani sandalye sayısını bir kaç tane arttırma adına bu adamlara kucak açmak, onların o partiden o partiye geçmeleriyle aynı şey değil mi..?
Bu, bence hileyle bir şeyler elde etmek…
Cumhurbaşkanlığı seçimleri kapıda, yeni duruma göre hesaplar yapılıp, geri adım atılırsa, şimdiden yazıklar olsun…
Dediğim gibi öncelik bu gibilerin ödüllendirilmelerinden vazgeçilmesi. Aksine toplum olarak cezalandırılmaları… Arkalarındaki destek kesilmeli. Sonra da partiler, hak ettikleri şekilde bunlara yüz çevirmeli…
Sözüm sadece bu üç kişiye değil.
Genel anlamda, siyasette görmek istemediğimiz bu çirkinliğe…

YERİN KULAĞI VAR
VİCDAN AZABI: Cumhurbaşkanı Eroğlu, CAS mağdurlarına sürpriz bir ziyaret gerçekleşitirip onlarla çay içip sorunlarının çözümü için Başbakan’la görüşeceğini söylemiş. Herhalde vicdan azabı duydu. Çünkü bugünkü ortamın yaratıcılarından bir tanesi de kendisiydi. Zamanında KTHY çalışanlarını “seçime meze” yaptığı aklına geldi herhalde… 


UBP KAŞİF’İ KABUL EDER Mİ: İstifası ile kamuoyunda beklediği etkiyi yaratamayan Ahmet kaşif için tek yol, ya arkadaşlarıyla birlikte yeni bir parti kurmak veya kürkçü dükkanına, yani UBP’ye geri dönmek. Ancak zamanında kendilerini iktidardan eden grubun başını çeken Kaşif için UBP ne der bilemeyiz ama, sayıları 10’na yaklaşan Genel Başkan adaylarının Kaşif’in geri dönmesine sıcak bakmayacağını söyleyebiliriz…
HALK APTAL YA:   Ahmet Kaşif, istifasına gerekçe olarak; “Rahatsızlık duyduğumuz nokta Genel Başkan’ın, grupla herhangi bir şey paylaşmadan tek başına kararlar verip yürümesidir” demiş. İyi güzel de bu durum, sizin bakanlık koltuğundan gitmenizden önce yok muydu? Bu halk artık gonnora yemez Sayın Kaşif…
SENETLER 4 OLDU:   DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın seçimler öncesi vekil adaylarına imzalattığı iddia edilen ve partiden istifa etmeleri halinde ödemeyi taahhüt ettikleri 500 bin liralık senetler geldi aklıma birden. Daha önce istifa eden Zorlu Töre’nin “senet” işi belirsizliğini korurken, son istifalarla bu sayı dörde çıktı. Denktaş 4 vekille kaybettiği katkıları bu yolla tahsil eder mi bilemeyiz ama, 2 milyon az buz para değil…
BUNCA REZALETTEN SONRA:   DP’den istifa edenlerin sözcüsü Ahmet Kaşif, “Bağımsız olarak siyasi yaşamımıza devam edeceğiz. Şu anda ülkede yeterince siyasi parti var” değerlendirmesinde bulunmuş. Bağımsız kalmayıp da ne yapacaksınız, asıl önemli olan, bunca rezaletten sonra sizi alacak, kaç parti kaldı ki ülkede…

GÜNEY’DE BALON BALIĞI İLE MÜCADELE VAR:  Türkiye’den bir deniz bilimleri profesörü, Cemal Turan. Akdeniz’de zehirli balık cinsinin 66’ya çıktığını ve popülasyonun da hızla erittiğini söylüyor. Profesör, bu konuda tek mücadeleyi de Güney Kıbrıs’ın yaptığını belirtiyor. Güney, özellikle balon balığı türünün ortadan kaldırılması için AB destekli bir program yürütüyor. Zehirli balıkları yakalayanların, bunları tekrar denize atmaması için balık başına 1 Euro veriliyor. Aynı proje bizim tarafta da yürütülemez mi?

ZİRVEDEKİLER                                                                

Ferdi Sabit Soyer: CTP milletvekili Soyer, vergi affını eleştirenlerin, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun yasayı ‘daha fazla af verilsin’ gerekçesiyle iade etmesini eleştirmediğine dikkat çekerek,  “UBP milletvekillerinin, kendileriyle tamamıyla zıt düşüncelere sahip Cumhurbaşkanına eleştiride bulunmamasının manidar olduğunu” savundu. Bir bildikleri vardır herhalde Sayın Soyer…

DİPTEKİLER 

Ahmet Kaşif: İdeoloji, siyasi duruş, fikir birlikteliği veya adına ne derseniz deyin. Gördük ki hiçbiri Sayın Kaşif’te yokmuş. Onlar için, ideolojik birliktelik değil, kişisel menfaatlermiş önemli olan.  7 kez seçim kazanmış, 9 kez istifa etmiş birisi çıkıp da, “İstifamın a

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar