Futbolumuzdan bir efsane daha göçtü - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Nisan 28, 2024
FutbolKıbrısManşetSpor

Futbolumuzdan bir efsane daha göçtü

Sevim Ebeoğlu

Kıbrıs futboluna damgasını vuran, AEL’de 2 kez DTB’de 2 kez olmak üzere toplam 4 kez gol krallığı yaşayan Sevim Ebeoğlu yaşamını yitirdi.

Havadis Poli eki yazarlarından Dr. Okan Dağlı’nın Sevim Ebeoğlu ile yaptığı mülakatı:


İki toplumlu futbolcular

Sevim Ebeoğlu: “Temaslar tekrar başlayınca hayatımda görmediğim, yaşamadığım bir karşılama yaptılar bana. AEL beni krallar gibi karşıladı. Gözlerim doldu.”

O bir futbol duayeni. Onunla ilk kez karşılaştım. Karşımda yaşının yarısını kesinlikle göstermeyen bir dinamizm ile gözleri parlayan bir delikanlı vardı sanki… Özellikle futbolu konuştuğumuzda bu durum daha da belirginleşiyordu. Sevim ağabey ile 60 yıl öncelerine gittik ve bugüne geldiğimizde iki saatin nasıl geçtiğini anlayamadık. Limasol’un ve Kıbrıs Türk futbolunun tartışmasız gelmiş geçmiş en iyi golcülerindendi. KOP’ta 6 yıl formasını taşıdığı AEL ile 3 kez lig şampiyonluğunu kazanmış. DTB ile lig şampiyonluğu var. Gol krallıkları var. 1950’li yılların efsane Çetinkaya’sına tüm ısrarlara rağmen gitmedi ama rakiplerine attığı gollerle Çetinkaya’yı KOP şampiyonu yaptı. Futbolda hep sarı-lacivertli takımlara gönül verdi. Kıbrıs’ta sadece AEL ve DTB’nin formalarını giydi, Türkiye’de Fenerbahçe taraftarı oldu. İngiliz Ligi’nde kısa bir süre Coventry City formasını taşıdı.

Uzun süre AEL ve Kıbrıs Karması’nda beraber çalıştıkları Yunanlı hocaları Kavallaris’e karmada niye bu kadar Kıbrıslı Türk oynatıyorsun diye sorduklarında, “Ben milliyetçiliğe değil futbola bakarım” demişti. Sevim Ebeoğlu da hocasının dediği gibi yaptı hep, gollerini bir yerde milliyetçi fanatizmin kalesine attı çoğu kez… “Ben barışçı biriyim” diyor Sevim Ebeoğlu.

Kendinizden söz eder misiniz Sevim Bey?

1931 yılında Alehtero-Gökağaç’ta doğdum ve 2 yaşında Limasol’a geldim. Oynadığı dönemlerde Kıbrıs’ın en iyi santraforu olan Moreket hoca Limasol’a gelmişti. Futbol hastalığı bize ondan bulaştı.  Sonra hayatım bu hastalıkla devam etti! Moreket hoca ile tanıştığımda 12 yaşlarında ufak tefek bir çocuktum. İlkokul 5 ve 6. sınıflar olarak aramızda birer kuruş toplayıp 6 tane top almıştık. Onların bakımını hoca bana vermişti. Bir kuruş o zaman iyi para idi. O parayla sinemaya giderdik, 2.5 kuruşa ekmek alırdık. Ben ortaokula kadar gidebildim. Kırk kişilik sınıfımızdan 2 kişi sadece liseye devam edebilmiş, onların da biri üniversiteye gitmişti.

Okuldan ayrılınca ne yaptınız?

Terzi yanına gittim. Terziliği bana öğreten Kemal usta da futbola meraklı biri idi. Terziliği ve futbolu onun sayesinde beraber götürebildim. 1947 yılında, on altı yaşımda o zaman bölgenin tek Türk takımı olan Leymosun Türk Spor Kulübü (LTSK)’ne girdim. A takımda oynamaya başladım. Takımdaki bizden büyük ağabeylerimizden Ziya Rızkı vardı. Ziya ağabey sonraları KOP’ta hakemlik de yaptı, DTB’nin başkanı oldu. Leymosun’da örnek aldığım futbolcu ağabeylerimden Hasan Behçet ve İbrahim Bekircan vardı. Özellikle İbrahim Bekircan çok iyi bir futbolcu idi. 1938-40 yılları arasında Limasol’un 1. Lig takımı Aris’te oynamıştı. Sonra 2. Dünya Savaşı başlayınca askere gitmiş ve futbola ara vermek zorunda kalmıştı. Onların hayranıydım.

Efsane olduğunuz AEL ile nasıl tanıştınız?

1940’ların sonunda AEL Genç Takımı ile maçlar yapardık. O maçlarda AEL’in Yunanlı hocası Kavallaris beni görüp çok beğenmiş. Biz Leymoson TSK olarak KOP 2. Ligi’nde oynuyorduk. Kavallaris benimle temas edebilmek için bizim terziye 3-4 müşteri yolladı. Bunların biri bana “AEL’e gelir misin?” diye sordu.  Tabii AEL ligde şampiyonluğa oynayan büyük bir takımdı, kabul ettim. 1950’de beni transfer ettiler. Kulübüm izin vermediği için 1 yıl ceza aldım ve top oynayamadım. Ancak 1951-52 sezonunda AEL’de oynamaya başlayabildim. Ama antrenmanlara hep çıktım, hazırlık maçlarında oynadım.

Sanırım 1951-52 yılı Çetinkaya’nın ilk KOP şampiyonu olduğu yıldır ve sizin o yıla dair çok ilginç anılarınız vardır

Evet bu sezonda son iki haftaya girildiğinde Anorthosis ve Çetinkaya şampiyonluğa oynuyordu. Sondan bir evvelki maç Anothosis Limasol’a gelecekti. Bizi yenerlerse şampiyonluğa çok yaklaşacaklardı. Bu maçtan önce Anorthosis’ten 3 adam Limasol’a geldi ve bize haber yolladılar. “Gelin sizi isteriz yemek yiyelim” dediler. Bize bir masa donattılar 75 KL para teklif ettiler. Ben bir şey konuşmadım. Bizim adımıza konuşan futbolcu arkadaşım, “Sizi yeneceğiz” dedi ve konuyu kapattı.

Nitekim hafta sonu Anorthosis’i çıkıp 4-0 yendik, ben 2 gol attım ve Anorthosis şampiyonluğu kaybetti. Çetinkaya KOP’taki ilk ve son lig şampiyonluğunu kazandı

1951-57 yılları arasında 6 yıl AEL forması giydim. AEL forması ile 3 kez (1953, 55 ve 56 yıllarında) KOP’ta lig şampiyonluğum var. Hiç Kupa finali oynayamadım. 1955 yılında EOKA’nın kurulması ile gerginlik başladı. Ben o yıl İngiltere’ye gittim. Durumu bir görmek istedim. Kızım doğum yapınca dayanamadım geri döndüm. 1956 yılında bir İngiltere maceram daha oldu. Terzi dükkanımı kapayıp gittim bu kez. O zaman İngiliz 2. Ligi’nde olan Coventry City’de 4 ay futbol oynadım. Daha sonra eşim ve çocuklarım da oraya gelmişti. Fakat Kıbrıs’ta aynı yıl AEL’den 27 futbolcu kaçıp koyu sağcıların takımı Apollon’a gittiler. Yunanlı hocamız Kavallaris da onlarla beraber gitti.  AEL Başkanı gelip İngiltere’de beni buldu. Çok zengin bir Rum’du. Nikos Solomonidis, Hoover, Sunbeem gibi markaların genel acentesiydi. Beni geri istedi. “Gel seni Su Dairesi’nde işe koyacağım” dedi. Benim ve ailemin dönüş paralarını de verdi. Uzun bir gemi yolculuğundan sonra Limasol’a geldim. Annem Limasol’un ebesiydi beni karşılamaya gelmişti ama ona bile seslenemeden maça gitmek zorunda kalmıştım. Maçlar saat 17.00’de başlayacak örfi idareden dolayı sabah 11’de oynanıyordu. Doğru AEL-APOEL maçına götürdüler beni. Benim golüm ile maçı 1-0 kazandık ve 1956 yılında 3. Lig şampiyonluğumu da bu şekilde yaşadım.

Daha sonra beni Su Dairesi’nde gören Limasol Rum Belediye Başkanı “Ben seni belediyeye almak isterdim” dedi. İyi ki Su Dairesi’ne girmiştim. Yıllar sonra oradan aldığım yüklü bir para ile sıkıntı çekmedik.

1949 yılında kayınbiraderim Kamuran da AEL’de oynamaya başlamıştı. O benden daha uzun yıllar forma giydi AEL’de.

AEL’de futbolculuk dönemi nasıl sona erdi? AEL’den sonra ne oldu?

1957 Haziranına kadar AEL’de oynadım. O yılın mart ayında İskele’de Pezoporikos ile maçımız vardı. Maçın bitimine 5 dk. kala attığım golle sahadan 1-0 galip ayrıldık. Ama sahaya yağmur gibi kola şişeleri yağmaya başladı. Leymosu’nun meşhur maunacıları (liman işçileri) bizi kaptıkları gibi saha dışına çıkardılar ve öylece kurtulmuş olduk. Leymosun’a dönünce başkanımız Solomonidis’e “Artık başka şehirde maç oynamam” dedim. Zaten birkaç ay sonra da lig bitti ve ben DTB’ye geçtim.

Leymosun TSK’dan sonra Limasol’da DTB ve TOL nasıl oluşmuştu?

1952 yılında Leymosun Türk Spor Kulübü ile Doğan Güneşi birleşip DTB’yi kurdular. Bu birleşmeyi benimsemeyip kaçanlar ise TOL’u kurdular. TOL’u kuran maunacılardı. Bize “kravatlılar” derlerdi.

1955 yılından sonra Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu  (KTFF) kurulmuştu. Doğan’a geçtiğim ilk yıl 1957/58 sezonunda KTFF 1.Lig şampiyonu olmuştuk. Ben de gol kralı olmuştum. Sezon sonunda Kupa Şampiyonu Çetinkaya ile maç yaptık. 3-2 galip geldiğimiz maçta 3. golü ben attım. Bu maç bir Rum kameraman olan Lanitis tarafından banda alınmıştı. Daha sonra bu bant bir şekilde elime geçti, bir kopyasını da BRT’ye verdim.

Oynadığınız maçlardan ilginç olabilecek anılarınızı anlatır mısınız?

Real Madrid ve Macaristan’ın efsane futbolcusu Puşkas, 1956 yılında İskele’nin Pezoporikos formasını giymişti. O yıllarda Puşkas, Macaristan’dan Real Madrid’e cezalı bir transfer yapmıştı ve Real’de forma giyemiyordu. Kıbrıs’a da gelmişti. Puşkas’la karşılıklı top oynadım.  

“1960 yılında Kıbrıs Türk Karması ile Nacili, Lefterli Fenerbahçe ile İstanbul’da karşılaşmış ve benim ilk 10 dakikada attığım 2 golle öne geçmiştik. Maç sonunda 4-2 mağlup olmuştuk”

1953 yılında Kıbrıs Karması’na seçildim. İsrail’e gittik. Orada İsrailli millilerle oynadık. Bu karmaya seçilen 6 Kıbrıslı Türk oyuncunun 5’i ilk 11’de sahaya çıktı. Karmayı AEL’in Yunanlı hocası çalıştırırdı. Ona “niye takımın yarısı Kıbrıslı Türk” diye sorduklarında Yunanlı hoca “Ben milliyetçiliğe değil futbola bakarım” demişti.

1963 yılında hadiseler yüzünden futbola ara verilene kadar DTB’de forma giydim. Ara verilen dönemde bölgeler arası karma maçları yapılırdı. Mağusa Karması’nın kalesini koruyan şimdiki Cumhurbaşkanımız Derviş Eroğlu’na attığım çok goller olmuştur.

Aktif futbolculuktan sonra ne yaptınız?

1960 yılında İngiltere’ye Futbol Antrenörlük Kursu’na gittim. Loughborough Training College’de Sir Walter Winterbottom (İngiltere Milli Takım Teknik Direktörlüğü yapmış) hocadan 23 gün kurs aldım. 20 gün de Fenerbahçe’de Sabri Kiraz hocanın yönettiği kursta antrenörlük eğitimim oldu.

Antrenörlük ve hakemlik yaptım. 1970’lerde bölük komutanlığım vardı. Futboldan bu yüzden kopmak zorunda kaldım.

Kapılar 2004 yılında açılınca AEL’deki eski arkadaşlarınla buluşabildiniz mi?

Evet onlarla buluştum. Hayatımda görmediğim, yaşamadığım bir karşılama yaptılar bana. AEL beni krallar gibi karşıladı. Gözlerim doldu. Hayatta olan tüm futbolcularımız orada idi. Benim için özel bir gece düzenlediler. Çok duygusal anlar yaşadım. AEL beni hiç unutmadı. Bu tarafta ne yazık ki aynı ilgiyi görmedik. AEL, eşimle beni 2 defa Atina’ya, 1 defa Girit’e ve İngiltere’ye veteran oyuncularımızla götürüp ağırladı. Bana çok saygı duyuyorlar.

AEL Veteranları ile karşılıklı maçlar yaptık.

Slovak Elçisi bayanla buluştuk. Limasol’a davet edildik. Onlara artık gençleri buluşturalım dedim. 14 yaş altı gençler buluşsun istedim. Gençler karşılıklı maçlar yaptılar.

Slovak Elçiye “tekrar Kıbrıs Karması yapalım, bize bu konuda yardımcı ol” dedim. Bu karma Rodos’a, İzmir’e gitsin maçlar yapsın dedim. Bu önerime henüz cevap alamadık. Bu önerime AEL’in tüm yöneticileri de arka çıktı. Ben hep barışçı oldum.

AEL’e kalsa onlar da bizlerle karşılıklı maçlar yapmak isterler. Ama üzerlerinde yukarılardan çok ciddi baskı olduğunu hissediyorum

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar