Fazla bir şey istemiyoruz... Söylediklerinizi yapın, yeter... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Fazla bir şey istemiyoruz… Söylediklerinizi yapın, yeter…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Ticaret Odası, yeni hükümetten taleplerini sıraladı.

“İş ve yatırım ortamını iyileştirecek, rekabet gücünü artıracak önlemlerin sürat ve kararlılıkla alınması”…


“Vergi ve kamu reformlarının hayata geçmesi”…

“Kamu hizmetlerinin etkin şekilde yürütülmesi için e-devlet çalışmalarının tamamlanmasıi”…

“Etkin ve adil bir vergi düzeni yaratılması”…

Bunlar, hükümet ortaklarının “yapacağız, yapmak zorundayız” dedikleri şeylerin ta kendisi…

Ve Ticaret Odası, “sizi destekliyoruz ama bu reformların da takipçisi olacağız” demekte…

Hepsini birlikte düşününce, vatandaşların da, medyanın da, iş dünyasının da, sivil toplum örgütlerinin de “Hayır öyle değil böyle yapın” demediğini, aksine “yeter ki yapın” dediğini farkettim.

Ticaret Odası örneğindeki gibi…. Onlar da “o reformları yapın” demekteler…

Ne demek bu..?

Sorunlar belli, çözümleri de belli. Herkesin konuştuğu, hatta alt yapısı da hazır…

Eksik olan, irade…

Eksik olan yapma niyeti…

Eksik olan gayret…

Eksik olan cesaret…

Ticaret Odası benzer bildirileri bundan önceki hükümetlerin kuruluşunda da yayınladı.

Dilekler, temenniler, “takip edeceğiz”ler…

Ama olmadı, olamadı…

Kimi birbiriyle kavgalaştı, iş yapacak zamanı olmadı, kiminin zaten böyle büyük işlere girmeye niyeti yoktu…

Aslında ne kadar uygun bir ortam var…

Halkın desteği, sivil toplumun, meslek  örgütlerinin desteği…

Genel bir konsensus.

Ve deniyor ki, “Sizden fazla bir şey istemiyoruz… O söylediklerinizi yapın yeter”…

 


CESARET, KARARLILIK…

Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit, eğitimin içinden gelen biri olarak sorunlara vakıf.

Bunların nasıl giderileceğine dair de, gerçekçi saptamaları var.

Devlet okulllarının özel okullar düzeyine getirilmesi; İlahiyat Koleji’nin “bilimden, demokrasiden ve laiklikten taviz verilmeden denetleme, değerlendirme ve yönlendirmeye tabi olması”; ülkenin ihtiyaçlarının saptanması hedefleri yerinde.

Ancak benim açımdan en önemli bulduğum sözleri, üniversitelerin sayısının değil, kalitesinin arttırılması gerektiği ve üniversiteler için öğrenci takip sistemi…

Bu da zor bir hedef değil…

Yeter ki, siyasete hükmeden yapılardan korkmadan, cesaretle yürünsün.

Bizim eksimiz de bu zaten…


 

YERİN KULAĞI VAR

SÖYLEMLER GÜZEL DE:

Yeni hükümetin yaptığı açıklamalar insana umut veriyor. Karayolları, inşaat alanları, bet ofisler, T izinleri ile ilgili yapılan açıklamalara katılmamak elde değil. Ancak yıllardır böyle lafları çok duydu bu toplum. Önemli olan hayata geçirilmesi. Ellerimizi birleştirdik, heyecanla bekliyoruz…

 

İSTİŞARE OLSAYDI:

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik, Seçim ve Halkoylaması Yasası’ndaki son değişiklik geçtiği günden itibaren, bunun çeşitli sorunlar yaratacağından, hazırlanırken kendileriyle istişare edilmediğinden sürekli olarak yakındı… Yeni hükümet, yasanın son seçimlerde yarattığı sorunları da görerek, tadil edileceğini, bunun da YSK ile istişare ederek yapılacağını açıkladı. Doğrusu da bu… Diğer taraftan, yasaların birbiriyle nasıl çeliştiği ortada. Devletin kurumları birlikte çalışarak, ortak aklın gereğini yapmalı…

 

ÖNCE BİR AÇIKLASIN:

Toplumlararası görüşmeler için zemin yoklamalarına başladı. Her iki taraf da olası buluşma için tavırlarını net olarak ortaya koymalı. Bizde sorun yok. Bence Cumhurbaşkanı Akıncı Anastasiadis’ten öncelikle 11 Şubat 2014’de imzaladığı deklerasyona bağlı olup olmadığını sormalı. Yani, iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı bir federal devleti kabul ediyor mu etmiyor mu çıkıp açıklasın. Bu iş öyle, “gel görüşelim” demekle olmuyor…

 

VAR AMA YOK:

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da başlaması muhtemel görüşmelerle ilgili olarak, “Ortada ne için müzakere edildiği konusunda bir uzlaşmazlık var. Neyin müzakere edildiği konusunda bir anlaşma var gibi ama aslında yok.Tarafların parametre konusunda anlaşmaları gerekir ki bunun üzerine müzakere için otursunlar” değerlendirmesinde bulundu. Her iki taraf da şapkalarını önüne koyup iyice bir düşünmeli. Niyet bu sorunu çözmakse kolay. Yoksa kimse kimseyi boşuna oyalamasın…

 

BET OFİSLER GÜNDEMDE:

Yıllardır her seçim döneminde bet ofislerin durumu tartışılır ama, sonunda unutulur gider. Kimse de bunu gündeme getirmez. Mevcut hükümeti oluşturan partiler de seçimler öncesinde iddalı sözler söylediler. Yine unutulur mu derken, Başbakan Erhürman  bet ofislerle ilgili geniş bir rapor istediğini, raporda sayısı ve buradan sağlanan maddi gelir yanında diğer ülkelerdeki örneklerinin de değerlendirileceğini açıklayarak yüreklere su serpti. Yıllardır birçok ailenin dağılmasına, intiharlara neden olan bet ofislerin toplumsal bir yara olmaktan çıkarılması ve sıkı denetim altına alınması gerektiğine inananlardanım…

 

YİNE “GARA MERCEDES” MESELESİ:

Toplum olarak bu “gara mercedes” takıntısından kurtulamadık gitti. Yahu bu adamlar o makamlara geldilerse eğer, devleti temsil ediyorlar ve o temsiliyet neyi gereketiriyorsa o uygulanmalı. Ama olmuyor işte, eleştirmeye bayılıyoruz. Keşke neye bindiklerinden çok ne yaptıklarını sorgulayabilsek. Hiç iş yapmayıp da makamlarına kendi arabaları veya bisikletle gitseler o zaman başarılı mı sayılacaklar…

 


 

 ZİRVEDEKİLER

Başaran Düzgün: “Eğer her iki taraf da verilecek tavizlerin azamisini verip, ortak bir noktada uzlaşıp, bir anlaşma metni ortaya çıkarıp, bunu da kararlılıkla savunurlarsa, Kıbrıs adasında barış ve ortak yaşamın kapıları açılmış olur. Aksi, liderlerin beklemediği, halkların da çok şaşırıp gerileceği mecralara doğru sürükleneceğiz. Konu ‘Kıbrıslıların’ konusu olmaktan çıkacak. ‘Kıbrıslılar’ artık konunun öznesi olmayacak. Bu durumu da artık herkes iyi bellesin”…

 


 

DİPTEKİLER

Bunu Da Gördük: Afrika gazetesi ve Meclis olayları nedeniyle zanlılarla ilgili “tutuklu yargılama” kararı veren kıdemli yargıç, sosyal medya üzerinden yapılan tehditler sonucu polis korumasına alınmış. Görevi, her kim olursa olsun yasaları uygulamak olan birisini kararlarını beğenmedim diye tehdit etmek kimin haddine. İşinize geldi mi hukuk, gelmedi mi guguk diyemezsiniz. Beğenmediğiniz bir kararı eleştirebilirsiniz ama, bu size birini tehdit etme hakkı vermez…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar