Sene 1941.
Bir Mart günüdür.
Türkiye Dışişleri Bakanı Şükrü Saracoğlu Kıbrıs’ı ziyaret eder.
O dönem Söz Gazetesi yayımlanmakta.
Gazetenin haberine göre İngilizler Türk bayrağı çekilmesine izin verirler.
Lidra Caddesi ile Sarayönü İngiliz, Yunan ve Türk bayrakları ile donatılır.
Dikili Taş yerindedir.
Dikili Taş’ın yanına kurulan bir taka “Ebedi Şef Atatürk ile Milli Şef İnönü ve İngiliz Kralı Majeste Georguen” resimleri asılır.
Türk Lisesi öğrencileri ile Viktorya Türk Kız Okulu’nun öğrencileri ön saflardadır.
Protokolün gelişi Söz gazetesinde yayınlanan bir haberde kaleme alınır:
“Ekselans Vali Sir W. Batterşilin otomobili önde, onun arkasından Türk ve İngiliz Dış Bakanlarını hamil olan otomobil ve onun arkasından Türk Konsolosu Sayın Bay Recep Yazgan’ın otomobili geliyordu.”
…
Görüldüğü gibi otomobiller heyecan yaratıyordu…
…
Halkın coşkusunu aktaran Söz gazetesi otomobillerin Sarayönü’ne varması ile şunları belirtir:
“Misafirler takın yanına gelince hamiyetli Türk kasapları tarafından bir tosun yatırılarak kurban edilmiş ve Hasan Şenlikli adında bir Türk, danayı misafirler şerefine kurban olarak kesmiştir.”
…
Bu arada kasapların toplum içinde ne kadar önemli bir yere sahip oldukları anlaşılmaktadır…
…
Gazete bundan sonraki istikametin “tayyare meydanı” olduğunu yazar:
“Yüksek misafirlerimiz saat 11 sularında tayyare meydanına teşrif etmiş ve orada ihtiram vaziyetinde duran bir tabur İngiliz askeri tarafından selamlanmışlardır.”
…
Gazete, misafirlerle birlikte otomobillerden sonra tayyarelerle de ilgilenir:
“Tayyare meydanında gazeteciler, ajans muhabirleri ve daha bazı zatlar davetli olarak hazır bulunmuşlardır.
Bu sırada tayyare tertibatını almış ve harekete hazırlanmıştır.
Tayyare bir iki hareket yaptıktan sonra havalanarak yol almıştır.
Aynı tayyarede İngiltere’nin Ankara Elçisi ile sayın vekilin hususi katipleri Bay İsmail Zeki de Ankara’ya gitmişlerdir.
Kendilerine en rahat ve en salim yolculuk dileriz.”
…
Söz Gazetesi’nin Saracoğlu’nun ziyareti ile ilgili aynı yazısında şu ilginç olay da yer alır:
“Dünkü gösterilerde Sarayönü’ne gelen misafirler arasında sevimli bir bayan vardı.
Halkımızın çoğu bunu meşhur tayyareci Sabiha Gökçen sanmış ve ikide bir ‘Yaşa Gökçen’ diye alkışlamışlardır.
Halbuki bu hanım kız Mr. Antoni Eden’in hususi katibidir. Bunu halk arasında dolaşan şayiaların önünü almak için yazıyoruz.”
…
Bizim halkımız budur efendim!
Hiç değişmez!..
…
1940’larda Remzi Okan’ın sahibi olduğu Söz Gazetesi’nden bir haberi aktardık.
Hani eski bir haber dilinin tadına bakmak için.
Habere bakalım derken, hanım kız olayına rastladık.
Kim bilir cemaatimiz Sabiha Gökçen hakkında ne gibi şayialar öne sürmüştü!..
