Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Ekonomi

Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu

Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu
Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu
Emre Değirmencioğlu

İktisatbank Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu:

Hazır su akarken testiyi doldurmalı atasözünden hareketle, küresel mali piyasalarda da iyimserlik tüm ihtişamı ile devam ediyor

 


Merkez Bankalarının sunmuş olduğu devasa büyüklükteki likidite ve bunun yarattığı elverişli finansal koşullar, riskli enstrümanlara yönelik ilgiliyi artırıyor

 

FED’in 20 Eylül tarihinde sonuçlanacak olağan faiz toplantısında, 4,47 trilyon dolar büyüklüğünde olan devasa bütçesini bebek adımları ile küçültmesi bekleniyor

 

Siyasi cephede, 24 Eylül Almanya seçimleri ve 25 Eylül Irak Bölgesel Kürt Yönetimi referandumu önemle takip edecek

 

BM toplantısı için ABD’ye giden ve Trump ile görüşecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temasları önem arz ediyor

 

İngiltere Merkez Bankası’nın beklenmedik ölçüde sert faiz çıkışı ardından şaha kalkan Sterlin’in seyrini, Başkan Carney’in ABD’de bugünkü konuşması tayin edebilir

 

Ø  Günün Özeti ve Yorumu

 

Geride bıraktığımız haftalarda, Türkiye ekonomisine yönelik önemli makroekonomik veriler açıklandı. Öncelikle büyüme cephesinde, maliye politikasını önderliğinde büyüme oranı % 5 seviyesinin üzerine yükseldi. Kuvvetle muhtemel, tutarı 200 milyar TL’yi aşan Kredi Garanti Fonunun yarattığı iyimserlikle yılın üçüncü çeyreğinde büyüme oranı bu seviyelerin de pekala üzerine çıkabilecektir. Lakin, büyümenin niceliksel olarak kağıt üzerinde heyecan yaratacak hatta Hindistan, Çin gibi ekonomilerden sonra en yüksek büyüme  işaret etmesine rağmen, niteliksel olarak sıkıntılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Betona yatırım yaparak, inşaat ile büyüme kaydederken, arge veya makine teçhizat gibi sağlıklı veya sürdürebilir bir büyüme patikasında olmadığımız görüyoruz. Büyüme rakamları her ne kadar heyecan yaratsa da, büyümenin istihdam piyasasına yansıması istenilen düzeyde olmadığını da görüyoruz. İşsizlik oranı Ocak 2017’de % 13 seviyesi ile rekor kırması ardından Haziran verisine göre % 10,2’ye gerilemesi sevindirici olsa da, genç nüfustaki işsizlik oranı ise % 20,6 seviyesine yükseldiğini not etmek gerekiyor. Enflasyonun ise 2016 yılında atılan hatalı para politikası adımlarının bugün karın ağrısını çekmeye devam ettiğini görüyoruz. Çift haneli rakamlarda dolaşan manşet ve çekirdek enflasyon, TCMB’nin politika bileşeninde sıkı duruşa devam etmesi gerekliliğine işaret ederken, TCMB’de geride bıraktığımız haftalarda sonuçlanan olağan toplantısında tüm faiz oranlarının sabit bırakma yönünde (piyasa beklentisine paralel) bir adım attı. TCMB’nin faiz silahı ile oynaması her halükarda sıkıntılı bir sonuca işaret edebilirdi. Sistemde var olan aşırı likiditenin park edecek yer aradığı bir ortamda, TCMB’nin faiz oranlarını yükseltmesi TL’ye olan rağbeti daha da körükleyerek USD/TL kuru üzerinde daha sert bir gerilemeye neden olabilirdi. Öte yandan, faiz oranlarında bir indirim ise, enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratma anlamında yanlış bir algı yaratarak TL üzerinde bu sefer de değer kaybı anlamında baskı kurabilirdi. Şu anda reel sektörde çarpışan tüm aktörlerin en  büyük sıkıntısı önlerini görememe ve kurun seyrini tahmin edememe olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu minvalde, TL’nin oynaklık oranını daha öngörülebilir kılmak isteyen TCMB’nin faiz adımını bu konjonktürde doğru olarak okuyoruz.

 

Öngörünün bir miktar artması ve siyasi cephede suların durulması ile, TCMB’nin Ocak ayında faiz silahını tekrar kullanmaya başlaması ile birlikte USD/TL kurunun 3,94’lü zirve seviyelerden gerilemeye başlayarak, geride bıraktığımız haftalarda günü birlik de olsa 3,40 seviyesinin altını test etti. Yukarda da anlatmaya çalıştığımı üzere, kurun ne çok fazla yükselmesi ne de çok fazla düşmesi arzu edilebilir bir durum değil. Önümüzdeki sene, enflasyonun yılın ilk yarısında baz etkisi ile hızla % 7-8 bandına inmesi ile TCMB’nin de faiz oranlarında yapacağı kuvvetle muhtemel indirim ardından TL yine düşecek cazibesi nedeniyle dolar karşısında değer kaybetmeye başlayacaktır. Kurun daha istikrarlı bir patikada dalgalanması, iş yapan kesimin önünü görebilmesi, fiyatlama anlamında suyun daha çok berraklaşmasına imkan tanıyacak politikalar, ileriye dönük projeksiyon yapmaya da imkan tanıyacaktır. Son günlerde TL’de değerlenmenin devam etmesi durumunda, TCMB’nin gelen dövizi alma ve rezervleri güçlendirme anlamında bir politikaya geçmesi yönünde de bir takım çıkışların olduğunu görüyoruz. TCMB’nin döviz rezervlerini güçlendirmesi elbette olumlu bir gelişme olacaktır lakin, sisteme giren dövizi alıp yerine TL vermek de enflasyonla mücadelede bu ortamda çelişebilir.

 

Yurtdışı cephede ise hareketli seyir dikkat çekiyor. Özellikle, doların zayıf seyri, Trump’ın Demokratlarla anlaşarak borç tavanını Aralık ayına ötelemesi ardından gözler önümüzdeki hafta gündeme gelecek seçim meydanlarında vaat edilen vergi indirimlerine çevrildi. Trump’ın siyasi anlamda başarı kazanmaya başlaması durumunda, FED’in de elinin bir miktar daha kuvvetleneceğini düşünüyoruz. Bir tarafta aylardır beklentilerin altında seyreden enflasyon verisi ile faiz artırımından git gide uzaklaşan FED’in, son verinin benzin fiyatlarındaki artışla da olsa yıllık alamda (TÜFE) % 1,7 olan beklentiye paralel  1,9 olarak sonuçlanmasından bir miktar destek bulsa da, Cuma günü açıklanan zayıf perakende satışlar verisi doların değer kazanmasını yine engelledi. Öte yandan, Avrupa cephesine ivme kazanan büyüme verileri, halen daha istenilen düzeyde olmayan enflasyona rağmen, ekonomik aktivitede görülen kıpırdanma veya deflasyonun kıyısında geçerek tekrar enflasyona doğru hareketlenildiği inancı, bu denli bir gevşek para politikasına ihtiyaç var mı sorusunu gündeme alarak EUR’nun da son dönemlerde 1,20 seviyelerinin kıyısında gezinmesine neden oluyor. Benzer bir şekilde, İngiltere cephesinde % 2,9 seviyesine yükselen enflasyon karşısında tahammül sınırlarının zorlanıldığı ve faizlerin piyasa beklentisinin üzerinde artacağı yönünde bir politika çıkışı yapan İngiltere Merkez Bankası, Sterlin’de keskin bir değerlenmeye neden oldu. Gerek EUR’nun gerekse Sterlin’in dolar karşısında değer kazancı, dolar endeksi üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Kabaca Mayıs 2014’de 78 seviyelerinden başlayan yükselişini Ocak 2017’de 103 seviyesine kadar taşıyan dolar endeksi, söz konusu yükselişin % 50sini geri vererek 91 seviyelerine kadar düzeltmesini gerçekleştirirdi. Dolardaki düşüşün teknik anlamda 91 seviyelerinde durması gerekiyor. Aksi takdirde dolarda değer kaybı 88 seviyelerine kadar devam edebileceğini düşünüyoruz. Doların mevcut seviyelerde durulacağı beklentisi ile, yukarda da değindiğim üzere USD/TL kuru, geride bıraktığımız hafta, TL swap faizinin Londra piyasalarında değerinin düşmesi ile 3,39 seviyelerinden, 3,4770 seviyelerine kadar tepki hareketi yapmış olsa da, teknik anlamda düşüşün ivme kazandığı 3,4750 seviyesini aşamadığı için 3,44’lü seviyelere kadar geri çekildi. Bu noktadan sonra, doların zayıf halinin devamından ziyade, Trump’ın zeminini biraz daha güçlendirmeye başladığı yönünde artan inanışlar, ABD’de artan TÜFE enflasyonu ardından FED’in faiz artırma ihtimalinin yeniden konuşulması ve bu hafta 2008 krizinden sonra piyasaları canlandırmak adına saçılan trilyonlarca doların geri çağrılmaya başlanacak olması ile piyasalarda hakin olan parti havasının da kısmen de olsa bozulmaya başlanacağını düşünüyoruz.

 

Yeni hafta başlangıcında Asya piyasalarında iyimser bir haça var. FED toplantısı öncesinde iyimser havanın kademeli olarak kaybolabileceğini de düşünüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kapsamında ABD’ye gitti. Trump ile görüşecek olan Erdoğan’ın korumalarına yönelik tutuklama konusu veya Halk Bankası özelinde devam eden konu; hafta sonu Almanya seçimleri ve IBKY referandum konusu önemle takip edilecek ana başlıkları arasında yer alıyor. Bugün IMF toplantısı kapsamında Washington’da konuşacak olan İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney’in de açıklamaları yakından takip edilecektir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar