Emre Değirmencioğlu'ndan günlük ekonomi yorumu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Ekonomi

Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu

Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu

Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumuÇarşamba günü Türk Mali piyaslarında aniden alevlenen satış baskısı dün daha da şiddetlendi

 


Tam olarak sebebini anlayamasak da, kur üzerindeki baskı 3,67 seviyesinden 3,78 seviyesine kadar devam etti

 

Dün Avrupa Merkez Bankası enflasyon ve büyüme tahminlerini yukarı revize ederek deflasyon kaygısının azaldığına işaret etti (kısmen EUR pozitif)

 

Menbiç ekseninden gelen bazı duyumlar ve devamında Erdoğan – Putin zirvesi bugün yakından takip edilecektir

 

Günün ikinci yarısında açıklanacak ABD istihmdam raporunun manşet rakamlarından ziyade raporun alt kalemlerine ve enflasyon göstergelerine bakmakta fayda görüyorum

 

FED’in % 100 ihtimalle beklenen 15 Mart toplantısı artık fiyatlara girdi. Asıl merak edilen bu seneye ait faiz artırım beklentinin 3’den 4’e revize edilip edilmeyeceği

 

TCMB dün likiditeyi tahminlerimize paralel daha da sıkarak ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini % 10,71 seviyesine kadar dayadı. % 11’e kadar ilerleyeceğine kesin gözüyle bakıyorum

 

Ø  Piyasa Özeti ve Yorumu

 

Hazine Müsteşarlığı’nın Salı günü düzenlemiş olduğu başarılı ihaleler ve devamında 10 yıllık tahvile yönelik yabancı ilgisinin yaratmış olduğu iyimser havanın yanısıra jeopolitik cephede genelkurmay başkanları düzeyinde ele alınan tansiyon düşürücü Antalya zirvesinin de desteği ile 3,67 seviyesinin hemen altını test eden USD/TL kuru, Çarşamba gününe de iyimser bir başlangıç yapması ardından birden şiddetlenen ve nedenini henüz tam olarak kavrayamadığımız sert satış baskısı, başta Türk Mali piyasaları olmak üzere gelişmekte olan ülke para birimlerinin pek çoğu üzerinde etkili oldu. Petrol stoklarının arttığı ve petrol sondaj kuyularının sayısının da artığına işaret eden veriler ardından emtia ihracatçısı olan başta Rusya dün en çok değer kaybeden para birimi olurken, FED’in 15 Mart toplantısında faiz artıracağı gerçeğinin ötesinde, iyimser açıklanan veriler ve Trump’ın maliye politikaları ile büyüme yönünde atacağı adımların yaratacağı para politikasında ilave sıkılaştırma beklentisi (yılın geriye kalan kısmı için dah fazla faiz artırım beklentisi) piyasalar üzerinde karın ağrısı yarattı. FED’in faiz artırımı ister istemez paranın maliyetini artıracak olmasından ziyade, gelişmekte olan ülkelerde gezen bol likiditenin yavaş yavaş evine dönmesi manasını taşıyor. Türkiye özelinde şirketlerin 208 milyar dolara varan borçları da ilave kırılganlık yaratıyor. Haliyle, günler içerisinde gerek FED Başkanlarından gelen ağız birliği ile 15 Mart faiz toplantısının işaret edilmesi,  gerekse oldukça güçlü gelen veriler, ister istemez FED acaba yavaş davranarak enflasyonun gerisinde mi kalıyor sorusunu gündeme taşımaya başladı. Elbette son günlerde FED edişesinin piyasaların arkasında yatan satış baskısına bir miktar da olsa destek sağladığını kabul etmemiz gerekiyor. Keza, ABD 10 yıllık devlet tahvillerinin getirisi de % 2,61 seviyesine yükselerek Aralık 2016’dan bu yana en yüksek seviyeye geldi. Yine de, sadece FED kaynaklı olarak piyasalarda satış baskısının tek başına hakim olduğunu söylemek bana pek inandırıcı gelmiyor.

 

Avrupa’da son dönemlerde artan enflasyon nedeniyle dün Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) olağan faiz toplantısını dikkatle takip ettik. Her ne kadar Başkan Drahgi’nin faiz oranları ve tahvil alım programında bir değişikliğe gitmesini beklemese de, yukarda da değindiğim üzere, son dönemlerde kıpırdayan enflasyon karşısında basın toplantısında vereceği ipuçlarının daha kritik önemde olduğunu paylaşmıştık. Draghi, beklendiği üzere enflasyonda son dönemde % 2’lere ulaşılmasının arkasında gıda ve enerji fiyatlarının etkili olduğu belirterek büyüme tahminleri yukarı yönlü revize etti. Global büyümede toparlanma beklendiği ve bunun Avrupa büyümesine yansıyabileceğini de belirten Drahgi, 2017 ve 2018 büyümesini ise % 0,1 yukarı revize etti. Büyüme üzerinde aşağı yönlü risklerin azaldığı belirtmesi ve daha önceki toplantılarda kullandığı “tüm para politikası araçlarının seferber edileceğine” bu sefer yer vermemesi, Euro açısından kısmen de olsa pozitif olarak algılandı. Daha yalın bir anlatımla, deflasyon kaygılarının yavaş yavaş ortadan kalkması ve enflasyon ve büyüme beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmesi her ne kadar zafer çığlıkları atmayı gerektirmeyen bir durum olsa da, Avrupa’nın uçurumun kıyısından döndüğü algısını pekiştirdi. Toplantı öncesinde 1,0550 seviyelerinde olan EUR/USD paritesi, veri ardından 1,0615’e varan bir atak yapsa da, dün de belirttiğimiz üzere, Avrupa cephesinde yaklaşan seçim kalabalığı ve özellikle siyasi belirsizlik EUR’nun parlamasının şu aşamada sadece saman alevi tarzında olacağını bizlere anlatıyor.

 

Son günlerde, özellikle de beklenenden önce çift haneye çıkan enflasyon ardından, TCMB’nin piyasalara vermiş olduğu likiditeyi daha da kısarak ortalama fonlama maliyetini yukarı çekme gayretinde olduğunu paylaşıyorduk. TCMB, faiz koridorunun üst bandından (% 9,25) verdiği likiditeyi bir önceki gün 12 milyardan dün 6 milyar TL’ye indirdi. Geriye kalan fonlama ise geç likidite penceresinden % 11 ile sağlandı. Dün itibarı ile bu iki kanalın ağırlıklı fonlama ortalaması % 11,71 seviyesine yükseldi. Kuvvetle muhtemel, TCMB bugün saat 09:00’da % 9,25 ile fonlama sağlamadan ortalama maliyeti % 11 seviyesine çekerek piyasalara biraz daha sinyal vermeyi deneyeceğini düşünüyoruz. Bu adımların, FED toplantısı ardından 16 Mart tarihinde faiz artırımları ile daha da pekişeceğini düşünüyoruz. Geç likidite penceresinin bu minvalde % 12 seviyesine çıkarılabileceği göz ardı etmiyoruz. Yine de, TCMB’nin konvansiyonel para politikasından uzak, geç likidite penceresi gibi bir ceza faiz oranını arkasına sığınmasını piyasaların hoş karışlamadığını belirtmem gerekiyor.  

 

Haftanın son iş gününde, Asya cephesinde hava oldukça iyimser. Gösterge endeks Tokyo borsası % 1,5 artıda işlem görüyor. Dün gün içinde 3,77 seviyesini zorlayan ama aşamayan USD/TL kuru, gece geç saatlerde 3,7850 seviyesine varan bir yükseliş ardından sabah saatlerinde 3,7650’li seviyelerde yön aramaya başladı. Kur cephesinde yeniden artan volatilite ve sert hareketlere karşı temkinli duruşu bir kademe daha artırmak gerektiğini düşünüyorum. Makro ajanda da, günün ikinci yarısında ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam verisine bakmakta büyük yarar var. Verinin kuvvetli açıklanması, FED’in yavaş kaldığı endişesini artırarak piyasalarda var olan satış baskısını artırabilir. Özelikle manşet veri kadar enflasyon göstergeleri olan saatlik kazançlar verisine (artış beklentisi % 0,3) bakmakta fayda görüyoruz. Bu verinin beklentileri aşması ilave faiz artırım beklentilerini daha da artıracak, tersi ise bir miktar soluklanma yaratabilir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar