Elin Ersson, İsmail Khawari’nin sınır dışı edilmesini önlemek için yolcu uçağının havalanmasını önlemişti. Ama aradığı kişi o uçakta yoktu. DW İsveç’ten sınır dışı edilen Afgan genciyle konuştu.
Elin Ersson’un protesto eylemi bütün dünyada manşet oldu. Ersson, Afgan bir sığınmacının uçakla sınır dışı edilmesini önlemeye çalıştığı eylemini görüntüleyerek Facebook’ta yayınladı. 21 yaşındaki aktivist uçağa binmeden önce, uçakta sınır dışı edilmek istenen iki kişinin olduğunu düşünüyordu: 50 yaşlarında bir adam ve 21 yaşındaki Afgan İsmail Khawari.
İsveçli Elin, Göteborg-İstanbul seferini yapan THY uçağındaki bir Afgan sığınmacının sınır dışı edilmesini önlemek için uçağın kalkmasına engel oldu. Protestosu başarıyla sonuçlanan Elin yaşananları Facebook'tan canlı yayınladı #DWStories pic.twitter.com/MFnlCfFJ36
— DW Türkçe (@dw_turkce) July 25, 2018
Ailesi Khawari’nin uçağa bindirilmesine kısa süre kala Ersson ve üyesi bulunduğu aktivist gurubuyla internet üzerinden bağlantı kurmuştu. Afgan gencin Göteborg – İstanbul seferine hazırlanan Türk Hava Yolları uçağında olduğunu tahmin ediyorlardı. Ersson bilet alarak uçağa bindi. Ama Khawari uçakta değildi. Bir gün sonra Stockholm’dan Kabil’e götürüldü. Ersson’un açıklamalarına göre, sınır dışı edilmesi planlanan 50 yaşlarındaki diğer sığınmacı ise uçaktaydı.
İsveç polisi konuyla ilgili soruları yanıtlamadı ve sadece Elin Ersson’un suç işleyip işlemediğinin araştırıldığını açıkladı. Deutsche Welle’den Abdul-Bari Hakim İsmail Khawari ile konuştu:
Deutsche Welle: Afganların sınır dışı edilmesini protesto eden Elin Ersson’un uçakta çektiği video bütün dünyada izlendi. Ama o uçağa sizin için binmişti ve uçaktakilere resminizi göstermişti. Kendisini şahsen tanıyor musunuz?
İsmail Khawari: Hayır, bu genç kadını tanımıyorum ama çabaları için ona müteşekkirim. Kendisiyle maalesef görüşemedim ama o büyük insanlık gösterdi. Durumu Kabil’e vardıktan sonra öğrendim. Ailemin kendisiyle irtibat kurduğunu ve cep telefonum kapalı olduğundan onun bindiği uçakta bulunduğumu sandığını tahmin ediyorum.
Aileniz İsveç’te mi yaşıyor?
Evet, annem ve iki kız kardeşim İsveç’teler. Afganistan’da doğdum ama neresinde doğduğumu bilmiyorum. Altı yaşındayken İran’a, Meşhed’e kaçtık. Orada 20 yıl yaşadıktan sonra ailemle birleşmek için Avrupa’ya gittim.
Uyum sağlayabildiniz mi, İsveç’te yaşamınız nasıldı?
Çalışmam yasaktı. Meslek de öğrenemedim. Uzun süre kaldığım halde İsveççe bilmiyorum. Psikolojik sorunlarım vardı ve evden çıkmıyordum.
Neden sınır dışı edilmek üzere gözaltına alındınız?
İsveç’teyken hep evde otururdum. Başvurum üç kez reddedilince iltica başvurusunda bulunmak umuduyla Almanya’ya geçtim. Birkaç ay sonra çabalarımın nafile olduğunu anlayıp ailemle birlikte olmak için İsveç’e döndüm. İsveç’e döndüğümde polis beni tutukladı.
Sekiz ay Malmö, Göteborg ve Stockholm’de gözaltında tutuldum. Çok kötü muamele gördüm, dayanılacak gibi değildi. Korkunçtu. Sınır dışı göz altısı diyorlar ama insana hayvan muamelesi yapılan bir hapishaneydi. Irkçı gardiyanlar kimseye yardımcı olmuyordu. Bütün gün oturup iskambil oynuyorlardı.
Bir sabah beni alıp havalimanına götürdüler. Ailemin İsveç’te yaşadığını ve oradan ayrılamayacağımı tekrar tekrar söylememe rağmen beni dinlemediler.
Afganistan’da yakınlarınız ya da tanıdıklarınız var mı?
Hayır, kimseyi tanımıyorum. Birlikte hapis yattığımız bir genci tanıyorum, o kadar. Ne yapacağımı bilemiyorum.
Abdul-Bari Hakim, Waslat Hasrat-Nazimi, Rahel Klein
© Deutsche Welle Türkçe
