Eğitimde çocuk merkezde olmalı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Eğitimde çocuk merkezde olmalı

Barış UzunahmetBarış Uzunahmet

Çağdaş bütün eğitim felsefelerinde çocuk her zaman eğitim-öğretim faaliyetlerinin merkezinde olur. Özellikle Yeniden Kurmacılık felsefesi ile birlikte anılan Yapılandırmacı Öğrenme Yaklaşımı çağdaş toplumların eğitim öğretim faaliyetlerine günümüzde ışık tutmaktadır. Bizim gibi üçüncü dünya ülkesi veya gelişmekte olan ülkeler arasında yer alanların, hala öğretmenin merkezde olduğu Daimicilik ve Esasicilik felsefi akımları eğitim sistemlerine hakim durumda…

Üstelik bu sadece programlarda yapılan değişiklikle de olmuyor. Yani “ben değiştim” demekle de olmuyor. Güya bizim ülkede “öğrenci merkezli eğitim” veriliyormuş… Hani nerde gören oldu mu?


Bu konuda yasal düzenlemeler yapılmış, tüzükler değişmiş, amaçlar yazılmış ama uygulamada öğrenci merkezli bir eğitimi ara da bulasın…

2005’ten beri kendi kendimizi kandırıyoruz. Biraz teknolojiyi sınıfta kullanmayı beceren öğretmen dışında okullardaki eğitim öğretim faaliyetleri geleneksel anlayış ile devam ediyor. Bu konuda öğretmenin yapabileceği şeyler sınırlı… Öğretmen bu konuda eğitilmemiş ki… Öğretmen de en iyi bildiği şeyi yapmaya devam ediyor. Öğretmen merkezli, çoğunlukla düz anlatıma dayalı bir sınıf ortamı var okullarda…

Çocukların ilkokuldan lise sona kadar devam eden eğitimlerinde karşılarına üç önemli sınav çıkıyor. 5’inci sınıfta kolej sınavı, 8’inci sınıfta yönlendirme sınavı, 12’inci sınıfta da üniversiteye giriş sınavı… Bunların hepsinin de sınavları çoktan seçmeli sorulardan oluşuyor. Dolayısı ile çocukların neredeyse bütün öğretim hayatı test çözme, ezberleme, bir dersten diğer derse koşuşturma ile geçiyor.

Kağıt üstünde güzel kelimelerle süslenen Kıbrıs Türk Eğitim Sistemi’nin genel amacı şu şekilde açıklanmaktadır; “Bilgili insan, bilginin farkında olan, bilgiye ulaşmanın yollarını bilen, ulaştığı bilgiyi anlamlandırarak öğrenen, öğrenmiş olduğu bilgilerden yeni bilgiler üretebilen ve ürettiği bilgileri sorun çözmede kullanabilen bireyler yetiştirmektir.”

Acaba bütün gün test çözerek, ezberleyerek bu yukarda tanımlanan bireyleri yetiştirmemiz mümkün mü?

******

Biz değil öğrenciyi merkeze alma, kenarlarda bile tutamıyoruz. Öğrenciyi dikkate aldığımız yok. Onların isteklerinin hiç önemi yok.

İşte geçtiğimiz günlerde yaşadığımız müdür-müdür muavini atamalarında yaşananlar bize gösterdi ki çocuklar birinin umurunda değil. Geçtiğimiz ay içinde yapılan bir sınav ile ilkokullarda görev yapacak 10 müdür, 5 de müdür muavini belirlendi. Öğretim yılının sonuna yaklaştığımız bu günlerde 10 müdürün ataması yapıldı. Bunlar hemen kısa sürede göreve başlıyorlar. Öğretmen olanların yerlerine geçici öğretmen verilecekmiş. Ama ne zaman belli değil. Yerleri bir süre boş kalacak. Okulların kapanmasına iki ay kalan bu atamaların yapılması acil miydi? Çocukların öğretmensiz kalması mı önemli, yoksa 7 aydır müdürsüz olan okulun iki ay daha müdürsüz kalması mi?

Eğer eğitim sistemimizde çocuklar eğitimin merkezine alınsaydı, bu müdür atamaları öğretim yılının sonuna bırakılırdı. Bu konuda hem bakanlığın hem de öğretmen sendikalarının ihmali vardır. Hiçbir veliye “bu müdürlerin atanması çok gerekliydi” gerekçesini anlatamazsınız. Müdür olan öğretmenlerin yerine gelecek geçici öğretmenin ne olduğu, kim olduğu, hangi okuldan mezun olduğu elbette önemlidir ve bu aşamada gidenlerle benzer bir performans göstermesi mümkün değildir.

Dolayısı ile bu konuda biraz daha duyarlı olunsa ve eğitimin merkezine çocuğu alabilseydik, eğitim adına çok daha doğru bir adım atmış olurduk.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar