Yeni hükümet kuruldu ve Milli Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit oldu. Son yıllarda eğitimle haşır neşir olmuş bir eğitim bakanımız olmamıştı. Dörtlü koalisyon hükümetinde eğitime eski bir öğretmen ve sendikacı olan Cemal Hoca yön verecek.
Sendikacı ve öğretmen kökenli olması Cemal hocaya avantajlar getireceğini söylemek mümkün. Hem öğretmenlik, hem müdürlük hem de sendikacılık yapmış biri… Neredeyse eğitimin tüm kademelerinde çalışmış bir kişilik… Elbette bu durum Cemal hocadan beklentileri de artırıyor. Eğitimde dağ gibi büyüyen sorunların giderilmesi için Cemal hocanın atacağı adımlar çok önemli…
Cemal hoca deyince benim ilk aklıma gelen tam gün eğitim oldu. CTP döneminde 2007’deki Okul Gelişim Modeli Projesi’nin(OGEM) en önemli uygulayıcısıydı. Şht. Ertuğrul İlkokulu’nda başlayan tam gün eğitim uygulaması sırasında okul müdürüydü. Okul velilerinin büyük destek verdiği bir projeydi. Elbette eksiklikleri ve yanlışlıkları da olan bir projeydi ama geliştirilmesi ve eksikliklerinin giderilmesi gerekirdi. Ancak ne yazık ki 2009’de UBP hükümeti ve Kemal Dürüst’ün ilk icraatı bu uygulamayı ortadan kaldırmak oldu. Şht Ertuğrul İlkokulu’na yapılan yatırım bir çırpıda atılıp gitti. Cemal hoca da bu olaydan sonra emekli olup siyasete atıldı. Ne ilginçtir ki şimdilerde Cemal Hoca eğitim bakanı olurken, Kemal Dürüst de okula müzik öğretmeni olarak geri dönecek.
Hiç şüphe yok ki Cemal hocanın en büyük hayalidir tam gün eğitim meselesi… Görev süresi boyunca bunu hayata geçirebilecek mi? Hep birlikte göreceğiz. Elbette bu işin bir de ciddi mali külfeti var. Sendikalar ve öğretmenlerin bu konudaki tavrı da önemli… Bence doğru projeler ile sendikaların önüne gidilirse ve tam gün eğitim tartışmaları “öğretmenin mesaisi” üzerinden yapılmazsa sendikaların da tam gün eğitime destek vermemesi için bir neden yoktur.
Böylesi bir tartışma verimlilik üzerinden yapılırsa daha doğru olur kanaatindeyim. Aksi taktirde gereksiz gerginlikler, eğitim adına pek de iyi olmaz. Cemal hocanın sendikacı geçmişi sendikalar ile iyi bir diyalog kurması için önemli bir avantajdır. Eğitimde yapılacak her değişiklik ve reform öğretmenlerin ve sendikaların desteğine ihtiyaç vardır.
Her ne kadar da bazı siyasetçiler sendikaların gerekliliğini kabullenmeyip, sendikalara karşı tavır alsa da, özellikle eğitimde sendikaların rolü çok önemlidir. Yeni eğitim bakanı Cemal hoca da bunu en iyi bilenlerdendir.
Cemal hocayı koltuğa oturur oturmaz bekleyen en önemli sorunlardan biri Girne bölgesindeki okul ihtiyacıdır. Yeni öğretim yılında bu sorun bugün yaşadıklarımızdan daha büyük olacaktır. Cemal hocanın süratle yapması gereken, kısa ve orta vadede yapılacakları planlayıp harekete geçmektir. Uzun vade hedefleri ise yavaş yavaş harekete geçirebilir.
Acil önlem alınması gereken konulardan biri de üniversitelerimizdir. YÖDAK ile birlikte bu konuda acil eylem planı çıkarıp, “ne olacak bu üniversitelerin hali?” sorusunun cevabını geçiştirmeden vermek gerekir. Çünkü gidilen yol yol değildir. Her gün yaşadığımız olaylar bize bunu gösteriyor.
Kolej sınavı, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin yeniden organize edilmesi, Kıbrıslı öğrencilerin KKTC üniversitelerine girişi gibi konular Cemal hocanın önünde duran önemli sorunlar…
Kısacası Cemal hocayı zor bir görev bekliyor. Ha! Bunun altından kalkabilir mi? Kalkar ama bunu sendikalar ve toplumu kucaklarsa yapabilir.
Çünkü eğitimde yapılması gereken çok iş var.
