Kuzey’de son günlerde EGEMEN EŞİTLİK kavramına farklı bir anlam yüklemeye çalışanlar arttı.
Bu yetmezmiş gibi, bu konu polemik haline de getirildi.
Aslında her iki tavır da, kavramlar üzerinde geniş düşünmemeden ve kavramlara farklı anlamlar yüklemeye çalışmaktan oluşmuştur.
Kıbrıs müzakerelerinde tartışılan ve Türkiye’nin tezi olarak BM kayıtlarına geçen FEDERASYON kavramı, egemen eşitliği içermiyormuş gibi, bazı siyasi çevrelerce ön plana getirilmeye çalışılmaktadır.
Bu yazıda, FEDERASYON kelimesine VİKİPEDİ ansiklopedideki tanım ile yaklaşmak istiyoruz.
VİKİPEDİ ye göre:
Federasyon, coğrafi yapılarına göre oluşmuş birden fazla devletin kendi istekleriyle bir araya gelerek dışarıya karşı tek bir siyasal güç olarak görülmeleri ve bu amaçla kurdukları örgütün, kendisini oluşturan devletlerin üzerinde olması; iç işlerinde ise, yine aralarındaki anlaşmaya göre geniş veya dar ölçüde özerk olmaları ile oluşan topluluk.
Federal devlet; bu anlamda iç yapıları itibarıyla özerk olan devletlerin (federe devlet) oluşturduğu siyasi bir birliktir. Federe devletlerin her biri kendi ülkesine, anayasasına sahip iken diğer devletlerle olan ilişkilerin düzenlenmesinde yetki federal devlete aittir. Bununla birlikte federe devletlerin içinde kendi yasama, yürütme ve yargı organları da vardır. Fakat yasalar üst devlet (federal devlet) kimliğine ait anayasaya aykırı olmama koşulu taşır.
Federe devletler iç güvenliklerini sağlamak amacı ile kendi polis teşkilatını kurabilir ve farklı yargılama hususları belirleyebilir. Bir federe devlet için suç teşkil eden bir yasa diğer devlet için suç teşkil etmeyebilir. Farklı federe devlet yasalarının uygulanmasında çoğunlukla bulunulan yer göz önüne alınır fakat uygulamada kişilerin hangi federe yapıya bağlı bulunduğu hususuna göre de hareket edildiği görülmektedir. Bu durum ülkeden ülkeye ve özerklik genişliğine göre farklılık taşımaktadır. Yine uygulamada görülen başka bir durumda dolaşım esnasında olan vatandaşın çelişen yasalara muhatap kalması durumunda üst anayasa kanunlarının geçerli olabileceğidir..
VİKİPEDİ nin bu tanımı,Kıbrıs’taki BM önderliğindeki görüşmelerde HEDEFLENEN FEDERASYON ‘u da tanımlamaktadır.
Rumlar ve Türkler arasındaki görüşmelerde, Rum tarafı, Türk toplumunun SİYASAL EŞİTLİĞİNİ kabul etmediği için, gerek Talat, gerek Eroğlu ve gerekse Akıncı döneminde görüşmeler kopmuştu.
BM nin şimdi başlatmaya çalıştığı 5 ARTI 1 gayrı resmi görüşmelerinde masaya konacak olan FEDERASYON yönetimi hem ANASTASİADİS’i hem de Tatar ve Türkiye’yi tatmin edecek şekilde formüle edilecektir.
Türkiye, Oruç Reis araştırma gemisini geri çekerek daha ılımlı bir ortam yaratmaya çalışmaktadır.
Türkiye ayrıca, Aralık ayı içerisinde yapılacak AB nin değerlendirme toplantılarında, daha olumlu bir hava oluşturmak için, şimdiden, AB yolunu istediğini dillendirmeye başlamıştır.
Türkiye’nin gerek BİDEN FAKTÖRÜ, gerekse ekonomisinin AB ‘ye muhtaç olması nedeniyle egemen eşitliği, federasyon kavramı içerisine katarak, gayrı resmi görüşmeleri destekleyeceği kesindir.
Bu süreçte, önemli olan, Rum tarafının uzlaşmaz politikalarının, Kıbrıs’ı daha da kesin bölünme çizgisine çekeceğidir.
Zaten Türkiye görüşmelerde ZAMAN SINIRLAMASINI bu nedenle, sonuç almak için savunmaktadır.
