Spor dünyasının kuşkusuz bir numaralı organizasyonu olan futbol, ülkemizde de spor dalları arasında vitrinde yer alıyor.
Ülkemiz ve dünya futbolu arasındaki en büyük fark ise, KKTC’nin uluslararası alanda kabul görmemesinden dolayı futbolumuzun da resmi organizasyonlar dışında kalması ve buna bağlı olarak kendini geliştirememesi.
Ancak bunun dışında futbolla ilgili neredeyse her şey ülkemizde de mevcut.
Spor Dairesi, Atatürk Stadı’nın ardından Girne 20 Temmuz Mete Adanır Stadı’nı da yeniledi ve şu anda Gazimağusa Dr. Fazıl Küçük Stadı ile Güzelyurt Zafer Stadı’nda (Güzelyurt Üner Berkalp Zafer Stadı olacak) yenileme çalışmaları devam ediyor.
Bu statlarımız da yenilenince yeni bir çehreye kavuşacak. Ancak ne kadar süre bu çehre ayni güzelliği ile kalabilecek şüphe duyuluyor. Şüphe duyulmasının sebebi ise ülkemizdeki geçmiş yatırımlar ve sonrasında düştükleri durum..
Ülkemizde belli başlı statlarda her yıl büyük paralar harcanarak çim ekimi ve zemin yenileme çalışmaları yapılıyor. Ancak sadece yapılıyor ve sonrası düşünülmüyor, planlı bakımı yapılamıyor.
Dünya da özellikle statların güneş görmeyen bölümlerine suni güneşleme sistemi yapılarak zemin korunmaya çalışılırken biz de ise sahalar kış döneminde hasret kaldıkları güneşi görünce güvercin, karga gibi kuş gruplarının keyif bahçesine dönüşüyor.
Bir Allah’ın kulu da kuşların zeminden uzak durmasını sağlayacak tedbir alamıyor, güvercinlerin çim zemin üzerindeki dansı seyrediliyor.
Yılda en az iki kez olduğu gibi, yine binlerce lira harcanarak “ne de olsa yeniden çim ekilecek” yorumu yapılıp geçiştiriliyor.
