Deport var mı deport? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Deport var mı deport?

Köş, MoreketMehmet Moreket

Bizimkilerin sokaktaki asayişi sağlama konusunda tek yüklendikleri polis.

Sanki suçluyu yakalamakla suç oranı azalabilirmiş gibi.


Polis ne yapsın?…

Sen kapıdan gireni kontrol etmiyorsan, çalışma izni olmayanın takibini yapamıyorsan, polisin elinden gelen, denetimi sıklaştırmak. O da onu yapıyor.

Ada genelinde 3 büyük ilçede operasyon yapılmış. 154 kişiye yasal işlem yapılmış.

Yasal işlem tamam da, ben merak ederim, deport var mı deport?

Memleket kaçak kaynarken, duymak istediğim, deport…

Öğrenci diye gelir, turist diye gelir, çalışma izni biter, canının istediği kadar kalır.

Operasyon bunlara yapılacak..

Disco, kumarhane, bar, kahvehaneler kontrol edilmiş.

Ben olsam, pansiyonları, yatı evlerini kontrol ederim.

Kaçaklar orada çünkü…

Şimdi bu 154 kişinin içinde tek bir kaçak yakalanmamış, sınır dışı edilmemişse, bu operasyonların başarılı olduğunu söyleyebilir misiniz?

Etraf kaçak kaynarken, bunca emekle yapılan operasyonda tek bir tanesi ağa yakalanmıyorsa, boş iş.

Bizim sorunumuz, zaten “görünmez” olduğunu bilenlerin işledikleri suçlar.

Adam nasıl olsa kaçağım diyor ve her türlü suçun içine giriyor.

Memlekette öyle pek bir envanter yoktur ama, yine de acaba bu suçları işleyenlerin kaçta kaçının bu ülkede yalnız başına, kaçta kaçının ailesiyle olduğunu gösteren bir istatistik var mıdır?

Ben eminim ki kayıtlı olanla olmayanın arasında ciddi fark var. Tek başına gelip kalanlara dikkat etmek lazım.

Onun için, işi ırkçılığa vardırdığımızı söylemesin kimse.

Ama bir sonuca varılmak, hedefe ulaşılmak isteniyorsa, böyle envanterlere ve daha akılcı denetimlere de ihtiyaç var…

 

ÜNİVERSİTE SEKTÖRÜ İÇİN ÇANLAR ÇALIYOR

DAÜ Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ersun İşçioğlu, Kıbrıs Postası’na yaptığı değerlendirmede, üniversitelerimizde boş kalan kontenjanlar, kontenjan daralması, bunların nedenleri, Türkiye’deki lise öğrenim seviyesindeki başarı oranının düşüşü, bunun sınav sonuçlarına yansıması gibi konuları analiz etmiş.

İçinde karşılaştırmalı rakamlar ve detaylı bir inceleme var…

Boşluk, ek kontenjanla dolar diye düşünürken, bu rakam da %12’lerde, geçen yılın gerisinde kalmış.

Doç. Dr. İşçioğlu, bu düşüş trendinin süreceği öngörüsü yapıyor. Özellikle de ülkemizdeki Eğitim Fakülteleri’ne rağbetin azaldığına dikkat çekiyor.

Sadece diploma vaat etmenin yetmediğini, üniversitelerin kendi durumlarına bakması gerektiğini, diğer yandan da aktif planlama açısından devletin yapması gerekenlerden bahsediyor.

Sonuçta şöyle diyor…

“Bu noktada ülkemizde çanların Yükseköğrenim için çaldığının bilincinde olmamız ve ‘Eğitim Adası’ olmak yolunda hareket ediyoruz derken tüm yükseköğrenimin dibe vurma noktasına geliyor olduğunu fark etmemiz gerekmektedir. Daha fazla geç kalmadan doğru bir yol haritasının çizilmesi ve gerekli eğitim politikalarının oluşturulması ülke menfaatleri için elzem niteliği taşımaktadır…”.

Bu kadar açık ve net…

Bazı üniversiteler işe “kısa günün karı” diye bakabilirler. Ama devlet aynı rahatlık içinde olamaz. Sonuçta ekonomisinin bağımlı olduğu bir sektör.

Çalan çanlara kulak verilmez; üniversiteler kaliteyi yukarı çekmeye zorlanmaz; yeni üniversite izni verilmekten vaz geçilmez ve adam gibi planlama yapılmazsa, altın yumurtlayan tavuğu kesme günü yaklaşmış demektir. Bu da tam bir ihanet olacaktır…

YERİN KULAĞI VAR

RUMLAR MEMNUN:

Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Rum lider Anastasiadis’le görüşmesi bizde krize neden olurken, Rum tarafı bunun, Anastasidis’in başarısı olduğunu söylüyor. Rum hükümet sözcüsü  Prodromu, Çavuşoğlu- Anastasiadis görüşmesinin içeriğiyle ilgili ayrıntı vermenin doğru olmadığını söyledi. Herhalde Sayın Akıncı da bilahare bilgilendirilmiş olmalı ki, açıklama üstüne açıklama yapıyor…

 

KIBRIS’TA ÇÖZÜM, BÜYÜK GÜÇLERİN İRADESİNE BAĞLIDIR:

Etrafta olup bitenleri anlamak lazım. Yunanistan, GKRY ve Mısır’ın üst üste yaptığı anlaşmaların arkasında ABD olduğu kesin. Hrisostomos bile, “ABD isterse Kıbrıs’ta çözümü sağlar”diyerek pazarlığı işaret ediyor. Star’da Beril Dedeoğlu güzel yazmış; “Yunanistan yeni anlaşmalara imza atar, ama ABD’nin her istediğini yapmazsa darbelere, iç karışıklıklara hazır olmalı. Bu arada Türk-Yunan ilişkilerinin her iki tarafa zarar verecek biçimde gerilmesi de teşvik edilecektir. ABD, dostuna da düşmanına da aynı yöntemlerle benzer baskılar uyguluyor; dolayısıyla Yunanistan da baskılardan nasibini alacak. Bu durumda Türkiye ile Yunanistan’ın daha fazla işbirliği yapması baskıları azaltma yolu olabilir. ABD farkında mı bilinmez ama sayesinde yeni fırsatlar doğuyor;değerlendirmek lazım”…

 

BAŞTAN YAPMALIYDI:

UBP milletvekili Aytaç Çaluda ile ilgili  yasama dokunulmazlığının kaldırılması konusu da bugünkü Meclisin gündeminde yer alıyor. Çaluda hakında Meclis’te yapılan ilk oylamada kendisi de dahil tüm UBP’liler “red” oyu vermişlerdi. Çaluda önceki gün konuyla ilgili yaptığı açıklamada ise bu kez oylamaya “evet” oyu vereceğini ve partisinin de bu yönde oy kullanmasını istedi. Hani diyorum keşke ilk günden hakkında yapılacak soruşturma için ‘evet’ deyebilseydi…

 

UBP’DE KAVGA ERKEN BAŞLADI:

UBP kurultayına sayılı günler kala adayların birbirlerine yönelik suçlamaları da tavan yapıyor. Önce 6 İlçe Başkanı, Tatar’ın kongrelerle ilgili suçlamalarına yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi, şimdi de bel altı vuruşlar başladı. Bazı partililer Tatar’ın, hakkındaki Polly Peck davasıyla ilgili olarak İngiltere’ye gidemediği iddiasında bulundular. Tatar her ne kadar bu iddiaları yalanlasa da, belli ki kurultaya kadar adaylarla ilgili daha çok suçlamalar duyacağız…

 

ÖNERİSİ OLAN VAR MI?:

Hafta sonu Lokmacı kapısındaki geçişlerde izdiham yaşanmasını eleştiriyor ve yetkilileri önlem almamakla suçluyoruz. İyi de o yolda nasıl bir önlem alınabilir onu da söyleyin de tam olsun. Bölgenin durumu ortada, ek kulübe konacak yer bile yok. Aynı durum güney kapısında da yaşanıyor ama, hiçbir gazete bizdeki gibi eleştirmeyi düşünmüyor. Bazen sırf eleştirmek için eleştiriyoruz. Bu ülkede çözüm olmadıkça bu sıkıntıları yaşamaya mecburuz…

 

HEPSİ SINIFTA KALDI:

İlk yağmurlar sonrası ortaya çıkan tablo, alt yapı konusunda belediyelerin sınıfta kaldığını gösterdi. Lefkoşa, Girne ve Mağusa, önceki gün yağan yağmurlardan sonra sellere teslim oldu. Yıllardır çözülemeyen alt yapı sorunları, olur olmaz yerlere ve plansız olarak yapılan inşaatlar sonrası daha da içinden çıkılamaz hale geldi. Daha fazla kar ve hırsımız sonunda şehirlerimizi bu hale getirdi. Suçlu aramak yerine herkes ayna baksın…

 

ZİRVEDEKİLER

Başaran Düzgün: “Başbakan satır arasında açıkladı. Üniversite ve turizm sektöründeki teşvikler konusunda çalışıyorlarmış. ‘Sağa-sola el açacağınıza gerçek vergilendirme yapınız’ diyenleri susturmak için söylenmemiştir umarım bu söz. Herkes bu ülkede yaşamanın ve milyonlarca-milyarlarca kazanmanın bedelini ödemelidir. On binlerce çalışan ve binlerce özel işletme bunu yapıyor. Bir avuç mutlu azınlık da KKTC üzerinden dünyalıklarını düzüyor. ‘Düzülenlerin olmayacağı bir düzen’ sözü hükümet üyelerinin vaadiydi. Bu vaadin yerine getirilmesini beklemek de bu halkın hakkıdır”…

 

 DİPTEKİLER

Rekora Koşuyoruz: Askeri yasak bölgeyi ihlal ederek güneye geçmeye çalışan 3 Pakistanlı ile kuzeyde hırsızlık yapan 3 Rumdan birisi tutuklandı, diğerleri aranıyor. Av bıçağı çalan Rus turist tutuklandı. Pakistanlı, Rum ve Rus. Memleket, suç konusunda uluslararası oldu. Bu insanlara bu cesareti veren nedir?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar