Türkiye’de yapılan darbe girişimi ve buna karşı alınan önlemler hem Türkiye’de hem de KKTC’de eğitimi ve eğitimle ilgili alanları etkileyecek gibi görünüyor. Türkiye’deki üniversitelerde bazı rektörler, dekanlar ve öğretim görevlileri görevden alındı. YÖK geçtiğimiz günlerde üniversitelere yazı göndererek açıkça “Fetullahçıları ortaya çıkarın ve bana bildirin” dedi. Devlet kurumlarında çalışanların yurt dışına çıkışları zorlaştırıldı. Devlette ve özelde çalışan 40 bin civarında öğretmen görevden el çektirildi. Yüzlerce okul kapatıldı. Bu okullarda öğrenim gören çocukların ne olacağı tartışmaları başladı.
Eğitim adına bu listeyi uzatmak mümkün. Belli ki Türkiye’de yeni öğretim yılı tüm eğitim kademelerinde sorunlu başlayacak. Türkiye’deki hükümet, darbe girişimine karşın aldığı bu önlemler umarım eğitimde daha büyük sorunlara neden olmaz. Zaten ağır aksak devam eden eğitim-öğretim faaliyetleri umarım daha fazla zarar görmez.
******
Darbe girişimi sonrasında KKTC’de fırtına öncesi sessizlik yaşanıyor. KKTC’deki üniversitelerinde çalışan yüzlerce öğretim görevlisi var. Bunların önemli bir kısmı Türkiye’den geliyor. Bunlar arasında Fetullahçı çıkar mı? Hep birlikte göreceğiz. KKTC’de bugün bilinip de bilinmez gibi yapılan bir Fetullah Gülen örgütlenmesinin var olduğunu herkes biliyor ama bilmemezlikten geliyor. Öğrenci evleri ve örgütlenmenin gerçekleştiği yurtların da olduğu bilinen bir gerçek… Beş yıl önce DAK ve DAİ’nin, Doğa grubuna devredilirken Fetullah Gülen’in adının geçtiği çok fazla haberin gazetelerde yayımlandığını biliyoruz. Hatta Mağusa-Tuzla bölgesinde TenTen Fabrikası yanında yapımına başlanan, daha sonra durdurulan ve Fetullah Gülen ile ilişkilendirilen bir okuldan da bahsetmek mümkün.
******
Türkiye’deki bu darbe girişimi ve buna karşı hükümetin aldığı önlemlerin yarattığı durum, KKTC’deki üniversiteleri olumsuz etkileyebileceği gibi olumlu da etkileyebilir. Bunu ciddi ciddi düşünüyorum. Türkiye’de ilan edilen OHAL durumu sonrasında, üniversite öğrencileri bakımından KKTC’nin daha güvenli olduğunu kanıtlayabilecek adımlar atabilirsek üniversitelere olumlu yansıyabilir. LYS sonuçları açıklandı. Şu anda üniversite kapısında bekleyen yaklaşık bir milyon öğrenci tercih aşamasında… Türkiye’deki bu kaotik ortam ve OHAL durumu öğrencileri ve aileleri tedirgin ediyor. KKTC’deki üniversiteler tanıtım etkinliklerinde bu durumu kullanıp öğrencileri daha güvenilir olabilecek KKTC’ye çekebilirler diye düşünüyorum. Doğal olarak bu süreçte aileler çocuklarını çok daha güvenli olacak bölgelere yönlendirecektir.
Yine aynı şekilde Türkiye’de öğrenim görmek isteyen Kıbrıslı öğrencilerin de Türkiye’de yaşanan bu olaylardan sonra tercihlerini “Kıbrıs’ta kalmak” olarak kullanacakların az olmayacağını düşünüyorum. Son günlerde konuştuğum ailelerin genel eğilimi bu… Türkiye’deki 80 darbesinden çok çeken ve darbe öncesi/sonrasında Türkiye’de öğrenim gören bir neslin çocukları/torunları şimdi bu kaotik ortamda Türkiye’de öğrenim görmenin eşiğinde…
Şu anda Türkiye’de öğrenim gören çok sayıda Kıbrıslı öğrencinin Türkiye’deki ortamdan tedirgin olduğunu biliyoruz. Çocuklardan çok aileler ciddi bir tedirginlik yaşıyor. Belli ki Türkiye’deki durum bir süre daha takip edilecek. Üniversitelerin açılması Ekim ayını bulur. Üç ay sürecek OHAL durumu çok önemli. Topluma güven verecek bir ortam sağlanırsa, eğitim dönemi daha sorunsuz başlar. Aksi durumda kaotik bir eğitim-öğretim ortamı Türkiye’yi yeniden 70’li, 80’li yıllara döndürebilir.
Ümit ederim ki hem Türkiye’de hem de KKTC’de sorunsuz bir öğretim yılı yaşlar. Çünkü her iki ülkenin de buna ihtiyacı var.
