Bu Da Yürütmenin Yargıya Müdahalesi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Bu Da Yürütmenin Yargıya Müdahalesi

Köş, MoreketMehmet Moreket

Konu Kaya Otel’in kaçak bir kat meselesi değil.

Tartışmalı bir araziye dev gibi otel dikildi zaten. Ha bir kat eksik, ha bir kat fazla.


Mesele…;

Bir; otelin o kaçak katı çıkmaya cesaret etmesi…

İki; mahkemenin yıkım kararına rağmen, gösterilen direniş…

Yani yargıyı takmama durumu…

En geç 31 Mart’ta yıkılması gerekirken, bir aya yakındır yıkılmaması…

Anayasa, “Yasama ve Yürütme organları ile Devlet Yönetimi makamları, mahkeme kararlarına uymak zorundadır.  Bu organ ve makamlar, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” dediği halde…

Üç, daha da vahimi, idarenin mahkeme devam ederken yargı kararını ortadan kaldıracak şekilde, imar planını değiştirecek olması…

Başlangıcında hukuksuz olan bir işi, kılıfına uydurmak…

Yani kuvvetler ayrılığının ayaklar altına alınması, yürütmenin yasamaya müdahalesi…

Hatta Girne Belediyesi, henüz çıkmamış bir İmar Planı hakkında, dava ettiği tarafla sözleşme imzalıyor.

Nasıl bir plansa artık, sanki ısmarlama…

Kim yaptı, ne zaman başladı, halka duyuruldu mu, görüşleri alındı mı? Haberimiz yok. Sadece bu izinsiz inşaatın davası görüşülürken ortaya çıktı böyle bir imar planının hazırlandığı…

Esas soru şudur;

Şimdi bu otelin çıktığı kaçak katın yıkılmamasının kime faydası var?

Kamu yararına mı?

O bir kat fazla olduğunda dehşet bir turist artışı mı olacak?

Devletin büyük bir kazancı mı olacak?

Yok!

Sadece kaçak olduğunu bile bile yapan şirkete, kar sağlayacak.

Yani kişisel kazanç…

Demek ki Bakanlar Kurulumuz, kişiye özel yasa çıkarıyor.

E, Özgürgün’ün bu otel konusu için CTP ile ortak oldukları dönemde “olmazsa, olmaz” dediğini biliyoruz…

Demek ki bu konu Bakanlar Kurulumuz için çok önemli. Anayasa’nın emrini ihlal ediyor, yargı kararına uymuyor, bir de üstüne yapılan ihlali yasal hale getiriyor…

Herşeyin çivisi çıktı derler ya, bu tam da öyle…

Yazıyoruz, söylüyoruz da ne oluyor?

Ben bir gazeteciyim. Dilim döndüğü kadar araştırıp yazıyorum.

Ama böylesine ciddi işler dönerken, devletin temellerini koruması gerekenlerden ses yok.

Demokrasinin en başta gelen unsuru halktansa hiç…

Herkes halinden memnun olduğuna göre, daha çok ihlaller yaşanır bu ülkede…

 


 

YERİN KULAĞI VAR

 

ANAYASA, GÖSTERE GÖSTERE İHLAL EDİLİYOR:

Yasamanın yargıya müdahalesi de, devam eden fetüs davası hakkında Meclis’e sunulan öneriydi. Geçen hafta detaylı bir şekilde yazmıştık. Ama bakıyoruz, buna rağmen öneri halkın bilgisine sunulmuş bile. Anayasa’nın açık maddesine rağmen… Eğer yasa değişirse, yargının aldığı karar, mahkum olanlar leyhine değişecek. Artık söylenecek söz kalmadı…

 

BUNUN ADI CİNAYETTİR:

CTP milletvekilleri Doğuş Derya ve Fazilet Özdenefe’nin hazırladığı Ceza (Değişiklik) Yasa Önerisi ile, mevcut yasada 10 hafta olan hamileliğin yasal şekilde sonlandırılması süresini, 20 haftaya çıkarılmasını öngörüyor. Yani 5 aylık hamileliğin sı-onlandırlmasını istiyorlar. Kusura bakmasınlar ama beş aylık cenin artık tüm uzuvlarının belirginleştiği bir çocuk görünümündedir. Eğer anne veya çocukta sonradan ortaya çıkmış bir rahatsızlık oluşması halinde tamam ama, bunun dışındaki istek üzerine hamileliği sonlandırma, kusura bakmasınlar ama cinayettir…

 

ARTIK İNANDIRICI GELMİYOR:

2016 yılı çözüm yılı olacak dendi, olmadı 2017’ye sarktı. “İlk aylar oldukça önemli” denildi, yine bir şey olmadı. Aksine, görüşmeler koptu. İki ay aradan sonra yine masa kuruldu, yine aynı laflar konuşulmaya başlandı. Cumhurbaşkanı, doğal gaz sondajlarının başlayacağı temmuz ayının doğal takvim olduğunu söylüyor. Öyle de, Anastasiadis’in de istedi, çözüm olmadan o doğal gazı çıkartmak…

 

ÇİFTE STANDART:

Dipkarpaz’da Altın Kumsal’da özel koruma alanında izinsiz yapı inşa etmekle suçlanan ve mahkeme kararı ile işyerleri yıkılan işletmeciler devletin kendilerine yeni arazi tahsisi etmesini istediler. Bir tarafta mahkeme kararı ile kaçak yapıları yıkılanlar, diğer tarafta mahkemenin yıkım kararına rağmen, bu kararın uygulanmadığı Karaoğlanolun’daki otel. İki mahkeme kararından birisi uygulanırken, diğeri siyasi baskılar ile uygulanamıyor. Peki ama, bu iki yıkım kararının farkı ne sizce…?

 

ÖNCELİKLE RADİKAL KARARLAR ALINMALI:

Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı, projeleri arasında yer alan turistik gezi treninin bu yıl içinde hazır hale geleceğini söyledi. İyi de, Lefkoşa sokalarının hali ortada… Birçok bina yıkılmaya yüz tutmuş veya harabeye dönmüş durumda. Sokaklar geceleri korku filmlerini aratmıyor. Böyle bir görüntüyü tursite göstermek ne kadar doğru olur. Öncelikli olarak, son yıllarda değer kazanmaya başlayan suriçinin elden geçirilmesi gerekmez mi?

 

BRAVO BAŞKAN BENLİ: 16 yılda 37 kat artan bir bütçe… Çiçek gibi bir belde, Gönyeli… Bir çok belediye batarken, çıkan bir belediye… Önce alt yapısını, sonra da üst yapısına geçen, KKTC’de bir vaha… her fırsatta övdüğümüz, keşke örnek alınsa dediğimiz… Sanırım bu bir vizyon meselesi. Bir de, kamu malını siyaset için kullanmama hassasiyeti… Zira batan belediyelerin en büyük sorunu siyasi istihdamlar. Gönyeli’de ise, personel giderleri yıllar içinde artacağına düşmüş… Başkan Benli, beldesini siyasi oyunlarda kullanmadığı için de başarılı…

 


 

ZİRVEDEKİLER

Mete Tümerkan: “Müzakerelerin kendisini tekrar eden bir kısır döngü içerisine girdiğini artık bilmeyen yok. Gelinen aşamada Kıbrıs sorununa çözüm aranan müzakerelerde durum, müzakerelere ara verilen 9 Şubat ile kıyaslandığında daha geri bir noktada…Müzakerelere ara verilmesinden düne kadar geçen dönem içerisinde, özellikle Rum Liderin dönüşümlü başkanlık ve Kıbrıs Türk tarafının karar mekanizmalarına etkin katılımı konusunda söyledikleri, onun niyeti ile ilgili çok ciddi kuşkular ortaya çıkardı…”

 

 

DİPTEKİLER

Nikos Anastasiadis: Tam da dediğimiz gibi, yolun bundan sonrasını Türkiye’yi hedef alarak yürüyecek. “Şu parselde sondaj yapamazsın, karşında bizi bulursun” uyarısı işine gelmediğinden, “tehdit, şantaj” diye bağırınmaya başlamış. Egemenlik haklarım diyor da başka bir şey demiyor. Peki ya senin ihlal ettiğin başkalarının egemenlik hakları? Sesini yükseltince, herkesi susturacağını sanıyor herhalde.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar