CUMHURBAŞKANLIĞI NEDİR? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

CUMHURBAŞKANLIĞI NEDİR?

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Ekimde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini önemsemek istiyorum ama maalesef Anayasamız buna izin vermiyor! Şöyle ki madde 102’de Cumhurbaşkanının yetki ve görevlerini belirten ve “devletin başıdır” diye başlayan bölümden hemen sonra gelen 103’üncü maddede “Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu ve sorumluluğu” başlığı altında bakın yazılanlar nelerdir.

(1) Cumhurbaşkanı görevleriyle ilgili işlemlerinden sorumlu değildir. Cumhurbaşkanı ile birlikte imzalanan kararnamelerden imzası bulunan başbakan ve bakanlar sorumludur. (2)Cumhuriyet Meclisi Cumhurbaşkanını vatan hainliğinden dolayı üye tam sayısının en az üçte ikisinin vereceği kararla suçlayabilir.


(3)Cumhurbaşkanı yüce divanda yargılanır. Yüce divanın suçlamayı yerinde görmesi halinde Cumhurbaşkanlığı görevi sona erer. Suçlu bunmazsa görevine yeniden geri döner.

(4) Cumhuriyet Meclisinin suçlama kararı üzerine Cumhurbaşkanı görevine devam edemez. Bu takdirde 105. Madde kuralları uygulanır.

(5) Cumhurbaşkanlığı makamının manevi kişiliği tahkir edilemez.

***

SORUMSUZLUKLA sorumluluğu” önemli ve kapsamlı olması gereken Devletin seçilmiş Cumhurbaşkanının, görüyoruz ki Anayasadaki daha ilk tanımlaması yapılırken, “görevleriyle ilgili işlemlerinden sorumlu değildir” denmektedir!

Niçin böyle olduğunun anlaşılması mümkün değilken şunu da düşündürmektedir: Eğer kararnamelerden Başbakan ve Bakanlar sorumlu olacak fakat Cumhurbaşkanı sorumlu olmayacaksa neden laf ola beri gele o kararnameleri imzalasın ki!

…Tabi bu maddeler hukuk açısından tefsir edilir ilgili tüzükler falan yapılır. Fakat gerçek şu ki beş adayın seçime hazırlandığı ve seçmenden oy istedikleri gerçeklerde bu “Anayasal yetki ve sorumluluklarıyla” halka neyi vaat edebilirler?

***

MESELA: Sn. Tatar “Maraş mutlaka açılacak” diyor. Pekala ama Maraş sadece Sn. Başbakan’ın yetki ve tasarrufundaki bir kent midir? Müzakerelerde çözüm için iki kez “koz” olarak kullanılmasına karşın şu anda Cumhurbaşkanı görevine devam eden Sn. Akıncı’nın hiç mi fikri söylemi olmayacak.

Artı eğer konu Rum tarafıyla müzakere aşamasına gelecekse Anastasiadis’in muhatabı kim olacak? Maraş’ın açılmasını isteyen Sn. Tatar mı yoksa bu konuda henüz görüşünü bilmemekle beraber masada Anaastaasiadis’le görüşen yetkili ve sorumlu Cumhurbaşkanı olarak Sn. Akıncı mı?

***

BAKIN Sn. Denktaş da Cumhurbaşkanlığına atladığında sadece “toplum liderliği” evsafını kaybetmekle kalmadı, sonrasında Cumhurbaşkanlığını da kaybetti.

Çünkü o Devletin başı olan makamda etkisiz yetkisiz ve yalnız kalırken halktan koptuydu!.

Bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı yapan hiçbir zatı muhterem partisine yada politika oyunlarına dönüş yaptıktan sonra öncesi itibarla ilgiyi göremedi..

Öte yandan “vakti zamanında rahmetli Denktaş’ın bana söylediğince, Cumhurbaşkanlığı makamı “bir çivili makamdır” da..


KISACA TAKILDIĞIM:

Yukarıda, “bu yetkisizlikle Cumhurbaşkanı adayları halka neyi vaat edebilirler ki”dedim ama siz bana değil gene de adaylara bakın: Çünkü bakın neyi vaat ediyorlar: Serdar Denktaş: “Halkıma, gelin daha onurlu, boyun eğmeden, birlikte bir yol yürüyelim diyorum..” (Keşke söylemeseydi. Şimdi bunu duyan adaylar kendi yollarını da saptadıktan sonra  halka dönüp “benim yoluma gelin” diyecekler gene yollara düşmekle kalmayacak, bölük pörçük olacağız!)

Erhan Arıklı: “Asla federasyon görüşmeyeceğim diyor. Ben KKTC’i tanıtacağım…” (Nasıl olacak bilmiyorum ama 46 yıldır Ankara’nın dünyadaki onca dost ülkelerine bile tanıtamadığı KKTC’i sizin tanıtabilmeniz için ya bir mucize planınız var yada sizin atanmış bir siyaset meleğiniz!)

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar