Cumhurbaşkan’lığı görev değişimi, yeni Hükümet, ve Faiz/kur durumu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Cumhurbaşkan’lığı görev değişimi, yeni Hükümet, ve Faiz/kur durumu

Onur BormanOnur Borman

Haftanın gündeminde önemli yer tutan 2.tur seçimden sonra Cumhurbaşkanlığı devr-i teslim töreni oldu. Cuma günü usulüne uygun olarak uygar hitaplarla selef – halef Cumhurbaşkanları Sayın Mustafa Akıncı ve Sayın Ersin Tatar’ın konuşmalarının ardından, resmi törenle görev teslimi yapıldı.

Gerek Akıncı gerekse Tatar kendi görüşlerini yansıtan saygıya dayalı hitaplarından kamuoyu gereken mesajlarını almıştır.


Sayın Akıncı’ya uzun bir siyasi kariyerinden sonra yeni hayatında sağlık içinde esenlikler, Sayın Tatar’a yeni görevi Cumhurbaşkan’lığında  başarılar diliyorum.

Şimdi, uzun bir seçim sürecinden sonra siyasi partilerin anlaşacakları şekilde geniş tabanlı bir Hükümetin kurulması ve hizmet bekleyen halkın geneline yönelik alt yapı yatırımları dahil etkin, adil, fırsat eşitliği ve hukuk devleti temelinde süratli hizmetler vermesi beklenmektedir.

Salgın covid 19 dolayısıyla da alınması gereken ve seçim süreci ile de artmakta olan önlemlerin yanında üretime dönük projelerin ve icraatların yürürlüğe girmesine ihtiyaç vardır.

Şimdi, Yeni genel milletvekilliği seçimlerinden bahsedilmektedir, halbuki en son milletvekilliği genel seçimi 2 yıl önce 2018’de yapıldı.  2 yıl içinde 3 seçimi bu ülke ve halk kaldıramaz kanaatindeyim. Seçimle yatıp seçimle kalkacak kadar da, ne zaman ne de maliyetler ve hizmetlerin ertelenmesi bıkkınlığı yanında, yine seçim ekonomisi, yine seçim harcamaları,  seçim yasakları ile hizmet kısıtlamalarını kaldıracak gücü de kalmamıştır, ne ekonominin ne de halkın. Hükümetin Seçim Hükümeti olarak devam etmesi yine her türlü hizmetlerin askıya alınması demektir. Çünkü seçim yasakları yine başlayacaktır. Böyle durumdaki Hükümetlerin yasalar gereği de, ortam gereği de hiçbir icraatı tatbikatta olmaz.

Dolayısıyla seçim yasakları içinde Hükümetçilik ise göstermelik bir hükümet olur. Çünkü yetkilerinin büyük bir kısmını kullanamaz ve icraat yapamaz.

Halbuki süratle kamu reformuna ve Anayasa’da gerekli düzenlemelere ve etkin bir yönetim anlayışıyla ülkeye hizmet etme aciliyeti vardır. Ve kurulacak Hükümetlerde siyasi partilerin partizan ve militanlık yapanlara değil, yerli yerinde, bulunacağı makama ve göreve göre, ehliyeti, liyakatı, tahsili ve o işin tecrübesine dayalı donanımlı atamaların yapılması artık şarttır.

Çünkü Kamu Yönetiminin, yıllar içinde ehliyeti olmayanların ilgili mevkilere yapılan partizan atamalarla yürümediği aşikâr ortadadır. Bu yüzden Siyasi Partiler de yıpranmakta ve kamuoyu önünde kim gelse fark etmez diyenlerin ve artık sandığa bile gitmek istemeyenlerin sayıları çoğalmaktadır..

Halka ve ülkeye hizmet isteniyorsa, başarılı icraat yapacak bir Hükümet isteniyorsa,  geniş tabanlı bir Hükümet ve Lütfen ehliyete, liyakata , tecrübeye dayalı bir kadro oluşturulsun, çünkü işini öğrenene kadar değişen Yöneticiler silsilesi ile, ülke de gittikçe hem hukuk kuralları dışına kaymakta hem de hizmetler de yürüyememektedir.

Siyasi partilerin, zıtlaşmaları bir kenara alarak Ülkeye sahip çıkılması şarttır.

 

Faizler ve kurlar,

Bu hafta hepimizi ilgilendiren karar;  TCMB Para Politikası Kurulu, Ekim ayı toplantısında politika faizlerini aynı seviyede bırakarak, sadece geç likidite penceresi faiz oranını %13.25’ten % 14.75’e çıkardı.

Aslında döviz kurlarının TL karşısında artış yönünde hareketlenmiş olduğu bu ayda bir miktar daha politika faizinde artış, ekonomi çevrelerinde beklenmekte idi. Çünkü esas olan para piyasalarında politika faizidir. GLP faizi, yan önlem olarak etki enstrümanıdır.

Gerekçede; enflasyonun yükseliş trendi dolayısıyla kontrol altına alınması amacıyla risklerin sınırlandırılması için, para politikası ve likidite yönetimi kapsamında atılan adımlarla finansal koşullarda belirgin bir sıkılaştırma sağlandığı ve ihracatın toparlanmakta olduğu bu dönemde, cari işlemler dengesini destekleyeceği yönündedir. Ayrıca enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar temkinli duruş sergilenmesinin hedef alındığı görünüyor.

Ancak sabit kalan politika faizi kararının arkasından döviz kurlarının yükselişi arttı.. Piyasalarda beklenti kur yükselişleri karşısında faizlerin geçen ay yapılan faiz artışının bu ay da devam edeceği yönünde idi. Beklenti gerçekleşmeyince piyasalar tepki verdi. Kur artışları belli bir sürede maliyetleri yükselteceği ve yine fiyatlara yansıyacağı ve malûmdur.

Dolayısıyla kur artışlarını frenlemek yönünde halen Ülke döviz kazancını kısa sürede sağlamak mümkün olmadığına göre, TL alışını teşvik etmek ve döviz talebini düşürmek için politika faizlerinin reel getiri sağlayacak seviyeye getirmek ve kredilere de her alandaki kredi faizlerine değil de teşvik gerektiren üretim sektörlerine faiz sübvansiyonu vermek daha uygun olur görüşündeyim..

TC Hazine ve Maliye Bakanlığı kaynaklarına göre 2020  Bütçesi 9 aylık bütçe açığı 140.6 milyar TL olarak gerçekleşti. Bir yıllık hedef 138.9milyar TL idi.

Tabii bu yıl bütün dünya salgın covid19 dolayısıyla hedeflerden sapmıştır. Yapılan borçlanmaların faizleri,  bu bütçe açığı içinde 107 milyar TL civarındadır. Türkiye’de, ve KKTC’de de harcamalar bu yönde artmış gelirler de öngörülen tahminlere göre tahsilatlarda nispeten azalmıştır.

En son, bu hafta Türkiye Hükümetince, yurt dışına kayan mali kaynakları arttırmak için yurt dışında varlıkları bulunan vatandaşların/yerleşiklerin ülkeye bu varlıklarını getirmek amacıyla  bir hafta önce TBMM’ne Yasa tasarısı sunularak vergi muafiyeti verilecektir. Tahminlere göre bu vergi muafiyeti ve ‘vergi barışı’ ile yurt dışındaki varlıklarını beyan ederek getirenlere vergi incelemesi de yapılmayacaktır. Ülkeye bu yolla 500 milyar TL üzerinde varlık transferi yapılacağı yetkililerce ifade edilmektedir.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar