CTP kazanmazsa sorun çözülemez - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
KıbrısManşet

CTP kazanmazsa sorun çözülemez

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili Havadis’e değerlendirmelerde bulunan 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorunu hakkında da konuştu:

ERHÜRMAN BU İŞİ GÖTÜRÜR: Talat, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı, kafası çalışan ve dünya görüşü sağlam biri olarak tanımladı. Talat, Erhürman’ın, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması durumunda, “İyi bir ekip kurar ve yönetirse, bu işi başarıyla götürür” dedi


TATAR İMKÂNSIZI İSTİYOR: Talat, UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar için, “Hele o hiç olmaz. Ersin Tatar’ın hiçbir tecrübesi yok. Ancak hamaset konuşuyor. Türkiye hariç hiçbir aktör ile teması yok, iki devletli çözümü, yani imkânsızı istiyor” dedi

 AYAKKABISINDA BRÜKSEL TOZU YOK: AB’nin, doğal olarak kendi üyesi olan Rum tarafının yandaşı durumunda olduğunu anımsatan Talat, “Bu koordinasyonu sağlamak ve Kıbrıs Türkü’nü görünür kılmak en başta Cumhurbaşkanının görevidir. Peki, bu durumda bizim ayakkabılarımızın Brüksel yollarında parçalanması gerekmez miydi? Hani, hiçbir şey yok” diyerek Cumhurbaşkanı Akıncı’ya yüklendi

ANCAK PANAYIRLARA KATILIRSINIZ: Talat, “Kıbrıs sorununun çözümünü istiyorsanız, Türkiye dâhil tüm aktörlerle koordinasyonu sağlamak zorundasınız. Türkiye karşıtı duruş sergilemek, onun istediklerine karşı çıkmak zor değil. Ama o zaman da ancak panayırlara katılırsınız” diyerek, ‘Türkiye’ye karşı dik durun ama düşman da olmayın’ mesajını verdi

 

Pınar BARUT

Tartışmaları geçtiğimiz seneden itibaren başlayan 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, geride bıraktığımız tüm Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha çetin bir mücadeleye sahne olacağı iyiden iyiye hissedilmeye başlandı.

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, gerek adaylar, gerekse seçim atmosferi hakkında Havadis’e konuşan 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, kendisinin neden aday olmadığı sorularına samimi bir yanıt vererek, “Hiç kimsenin seçilme garantisi yok ama benim seçilmemem bana çok ağır gelir. İlk defa Cumhurbaşkanı adayı olacak birisi için daha hazmedilir bir durumdur” açıklamasında bulundu.

CTP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacağı konuşulan Tufan Erhürman için, “Kafası çalışan, dünya görüşü sağlam biri” diyen Talat, Erhürman’ın iyi bir ekip kurması durumunda bu işi başarıyla götüreceğini söyleyerek, CTP geleneklerine göre de en uygun adayın partinin genel başkanı olduğunu ve tüm partililerin bölünmeden genel başkanlarını destekleyeceğini savundu.

Olası adaylar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Talat, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın, genç, dinamik, üstelik toplumun özlediği şeyleri Sol bir hava yaratarak söyleyen biri olarak parladığını ama çabuk söndüğünü ve seçilme şansının zayıfladığını söylerken, UBP lideri Başbakan Ersin Tatar’ın ise, çözüm istemeyen biri olarak Cumhurbaşkanlığı için uygun olmayan bir aday olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, 2020 seçimlerinde tekrar aday olması hakkında da konuşan Talat, Kıbrıs Türkü’nü görünür kılmanın en başta Cumhurbaşkanının görevi olduğunu hatırlatarak, “Akıncı’nın ayakkabılarının Brüksel yollarında parçalanması gerekliydi. Ama hani, nerde?” diye sordu.

 

Mehmet Ali Talat: “Kendi adaylığımı doğru bulmadım”

Geride bıraktığımız Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha sert bir atmosferde geçeceği söylentileri siyasi kulislerden sokağa kadar inen, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili Havadis’e konuşan 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, kendisinin aday olmaması sorularını birkaç neden sunarak yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığına aday olacak kişinin, eğer bir parti başkanı, bir milletvekili ya da bakan gibi günlük politikada aktif pozisyonda bulunan biri değilse, aday olabilmesi için uzunca bir zamana ihtiyacı olduğunu, üç-beş ayda Cumhurbaşkanlığı kampanyasının yürütülemeyeceğini ifade eden Talat, aday olmamasının nedenlerinden birinin bu olduğunu kaydederek “Benim aday olmam isteniyorsa idi, bu bana iki sene önceden bildirilmeliydi ki, ben her şeyi ona göre belirleyeyim” dedi.

Aday olmamasının diğer bir nedeninin ise, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimini, CTP’nin kesinlikle kazanması gerektiğine ve seçimi kazanabilecek birinin aday olmasının önemine bağlayan Talat, kendisinin aday olması ve seçilmesi durumunda bu görevi layıkıyla yürütebileceğini ama seçimi kazanamamasının, sağ’dan bir adayın ya da politikalarını beğenmedikleri birinin kazanması anlamına geleceğinden dolayı kendi adaylığını doğru bulmadığını belirtti.

“Hiç kimsenin seçilme garantisi yok ama benim seçilmemem bana çok ağır gelir. İlk defa Cumhurbaşkanı adayı olacak birisi için daha hazmedilir bir durumdur. Ben de geçmişte Cumhurbaşkanı adayı olup yüzde 10 oy aldım. Sonuçta Cumhurbaşkanı adayı olursunuz ve kaybedersiniz. Ama Cumhurbaşkanlığı görevi yapıp, bir seçimi kaybettikten sonra tekrar aday olup seçilememek rahatsız edici olur” diyen Talat, bütün bunların yanında bir de CTP geleneği olduğunu ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde, CTP genel başkanının aday olması gerektiğini söyledi

 

“CTP kazanamazsa Kıbrıs sorunu çözülemez”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, CTP’nin kendi içinde oylarının bölünmemesinin, genel başkanın aday olmasına bağlı olduğunu anlatan Talat, CTP genel başkanının aday olması durumunda, bütün partinin tartışmasız onu destekleyeceğini savundu.

Talat, ne kadar güçlü olursa olsun, CTP’den bir başkasının aday olması durumunda partide bölünmenin ortaya çıkacağını ifade ederek, “Beni de isteyen ve istemeyen kesimler var. Bana da geliyor bilgiler. Üstelik bu konuda parti olarak örneğimiz de var. Bundan önceki seçimde parti üyesi olmayan ve aday gösterdiğimiz milletvekili bir arkadaşımız, CTP’nin birinci parti olmasına rağmen iyi sonuçlar alamadı. Çünkü toparlayıp da CTP ruhunu arkasına alamadı. Sorun buradaydı” dedi.

Tufan Erhüman’ın, hem parti genel başkanı olduğunu hem de kurultayda karşısına aday çıkmadığını hatırlatan Talat, “Tufan gitsin, yerine ben geleyim” diyenler de dâhil, herkesin Erhüman’ı destekleyeceğini kaydetti.

“Bu seçimi kesinlikle bizim almamız lazım” diyen Talat, CTP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması durumunda, Kıbrıs sorununun yüzde 100 çözüleceği iddiasında olmadığını ama kazanamaması durumunda, yüzde 100 çözülemeyeceğinin kesin olduğunu belirtti.

 

“Erhüman, kafası çalışan, dünya görüşü sağlam biridir”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın, aday olup, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması durumunda, başarılı olmasının birkaç önemli noktaya bağlı olduğunu ifade eden 2.Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Erhürman’ın başlangıçtan itibaren bilgili, becerikli ve doğru bir müzakere ekibi ve aynı yeterlilikte bir de danışman ekibi oluşturması durumunda, bu işi başarıyla götüreceğini söyledi.

Talat, Erhürman için, “Ekibini oluşturmak zorundadır. Öyle ‘Ben seçildim, her şeyi ben bilirim’ olmaz. Kimse her şeyi bilemez, mutlaka danışman ekibi olacak. Biz Tufan Erhürman’la, Papadopulos döneminden başlayarak birlikte çalışmalar yaptık. Özellikle Hrisfosyas döneminde çok yakın çalıştık. O çalışma usulünü, oda benimsemişti” diyerek, o dönemki ekiplerinde Kudret özersay’ın da olduğunu hatırlattı.

Her ne kadar nihai kararı birlikte veya Cumhurbaşkanı olarak kendisi verse de, sonuç olarak farklı görüşlerin çok önemli olması hasebiyle, Özersay’ın görüşlerini de her zaman dinlediklerini söyledi.

Talat ayrıca, “Tufan Erhürman kafası çalışan, dünya görüşü sağlam biridir. Burada önemli olan bu ekibi kurabilmek ve o ekibi yönetebilmek. İyi bir ekip kurması durumunda bu işi başarıyla götürür” dedi.

 

 

 

 

“Akıncı, UBP ve CTP sayesinde seçilmişti”

Olası adayların seçimdeki şanslarını değerlendiren 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, kimse için seçimi kazanamayacağını söyleyemeyeceğini belirtirken, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, geçtiğimiz seçimleri nasıl kazandığının düşünülmesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Akıncı için kimisi karambolden seçildi diyor. Çünkü partisinin oy oranı en fazla yüzde 7 idi. Ama UBP bölünmüştü ve seçmen Derviş Eroğlu’na oy vermemişti. Hatta akıl alır gibi değil ama UBP içinden bazı insanlar, Akıncı’nın propaganda ekibinde bile yer aldı” diyen Talat, Akıncı’nın kazanmasının bir diğer nedeninin de CTP’nin üyelerini ve seçmenlerini kendi adayı etrafında toplayamaması olduğunu kaydetti.

Bazı CTP’lilerin, ‘Sol’cu odur’ diyerek Akıncı’ya oy vereceğini alenen ilan ettiğini hatırlatan Talat, bütün bunların da Akıncı’yı öne fırlattığını ve küçük bir oy farkı ile ikinci tura kalmasına sebep olduğunu ifade ederek, “Ama ikinci turda hepimiz açık bir şekilde oyumuzu ona verdik. Akıncı’nın bu işi başarıp başaramayacağı net değildi ama çözüm isteyen bir insandı. Kime oy verecektik ki zaten. Kendi adayımız yoktu ve diğer aday çözüm istemiyordu”

 

“Tatar hamaset yapıyor, Denktaş zamanında beni dinlemedi, Özersay’ın prestiji sarsıldı”

2020 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday olarak adı geçen bir diğer isim olan UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Talat, “Hele o hiç olamaz. Ersin Tatar’ın hiçbir tecrübesi yok. Ancak hamaset konuşuyor. İçi dolu şeyler söylemiyor. Türkiye hariç hiç bir aktör ile teması da yok. Üstelik Tatar çözüm istemiyor. Aslında istiyor da, iki devletli çözüm istiyor. Yani imkânsızı istiyor” diyerek Tatar’ın, federal bir çözüm istemesi ve bunu sağ bir siyasetçi olarak öne çıkarması ve barışçı bir sağ siyasetçi olması durumunda, Kıbrıs sorununa önem veren bir sürü insanın kendisine destek olacağı belirtti.

“Ben sol kökenli biri olarak belki destek olmam ama bir sürü çözüm isteyen insan destek olur” diyen Tatar, kendisinin Serdar Denktaş’a da zamanında, ‘Sen çözüm isteyen bir sağcı ol’ diye tavsiyede bulunduğunu, Denktaş’ın da “Doğru, haklısın” dediğini ama bunu yapmadığını anlatarak, “Çözüm isteyen bir sağcı olsa, bu gün serdar Denktaş’ın partisi birinci parti çıkardı. Çünkü oyların çoğunluğu sağdadır bizim memlekette. Bunu biliyoruz” dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda, seçilme şansı olmadığını söyleyemeyeceğini ama seçilme ihtimalinin geçmişe göre zayıfladığını öne süren Talat, Özersay’ın genç, dinamik, üstelik toplumun özlediği şeyleri Sol bir hava yaratarak söyleyen biri olarak parladığını ama çabuk söndüğünü iddia etti.

Talat, Özersay için, “UBP dışında bir koalisyon kurmayı kabul ettiği için dörtlü koalisyonu kurarken affedildi. Ama onun arkasından hükümeti terk ederek, apar topar UBP ile hükümet kurması prestijini epeyce sarstı. Dolayısıyla ben seçilme ihtimalini zayıf görüyorum” dedi.

 

“Çatı aday bu ülkede başarılı olmaz. Sağ’ın birleşmesi de öyle kolay değil”

Bir dönem kulislerde dolaşan, UBP ve HP koalisyonunun tek adayla seçmeni bir noktada toplayacağı söylentileri üzerine de Talat, sağ’ın birleşmesinin öyle kolay bir iş olmadığını, UBP ve HP seçmeninin bütününün, diğer parti için oy vermeyeceğini düşündüğünü söyledi.

“Tek adayda birleşmeler bu ülkede pek başarılı olamadı. Geçmişte biz de, Türkiye de yaşadı bunu” diyen Talat, “Biz İsmail Bozkurt’u aday göstermiştik. Hem genel seçimlerde hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde UBP’nin gerisinde kaldık. Doğru olan her partinin kendi adayını göstermesi. İkinci turda durum yeniden değerlendirilir” dedi.

 

“Türkiye’nin, benim onların adamı olmama ihtiyacı mı var?”

Son dönemlerde dillendirilen ‘Talat Türkiye’nin adamıdır’ eleştirilerine de Havadis aracılığıyla cevap veren, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, “Türkiye’nin buna ihtiyacı mı var bilmem. Ama olabilir de tabi, fazla ışık zarar vermez” diyerek ilginç bir yorumda bulundu.

Kendisinin, Türkiye ile ilgili görüşlerinin özellikle son beş-on yıl içinde hep eleştirel olduğunu, bunu diyenlerin de, hangi argümana dayandırabildiğini anlayamadığını dile getirdi.

Türkiye’nin Kıbrıs’a yönelik müdahalelerini de, kendi hukuk ve eğitim sistemini de, buraya yaptığı dayatma diye ifade edilebilecek yaklaşımları da eleştiren biri olduğunun altını çizen Talat, ‘Türkiye desteklemezse çözüm olmaz’ söylemini yineleyerek eleştirilere karşı net bir çıkış yaptı.

Talat, “Türkiye’nin olası bir anlaşmayı desteklemesi imkânsızdır diyorsanız, o zaman oturun oturduğunuz yerde. Ya da, biz anlaşmayı yaptıktan sonra Türkiye mecburen kabul eder diyorsanız, hiç öyle zannetmeyin. Çünkü bu uluslar arası hukukun gerektirdiği bir şeydir. Çünkü Türkiye ‘Ey Kıbrıslılar, bu çok tehlikeli bir anlaşmadır, bu yeniden Kıbrıslı Türklerin ikinci sınıf vatandaşlar olmasına neden olacak riskli bir anlaşmadır, güvenlik yeterli değildir’ diyebilir ve referandumdan da geçmez” dedi.

Kendisinin sadece gerçekçi olduğunu söyleyen Talat, gerçekleri söylemenin de Türkiye’yi sevmek ya da sevmemekle alakalı olamayacağını, Türkiye’nin hatalarını, dünde, bu günde, Cumhurbaşkanı olduğu dönemde de hep söylediğini belirterek, bunun yanında Türkiye halkını elbette sevdiğini, KKTC’nin bütçesine verdiği desteği de kimse unutamayacağını ifade etti.

 

“Türkiye karşıtı duruşla ancak panayırlara katılırsınız”

Kıbrıs sorununun bir numaralı aktörlerinin Kıbrıs Rum tarafı ile Türk tarafı, iki numaralı aktörlerinin, Türkiye ve Yunanistan, üç numaralı aktörünün İngiltere olduğunu ama işin bununla da bitmediğini ve gerek Birleşmiş Milletler, gerek Avrupa Birliği, gerekse ABD, Almanya ve Fransa gibi büyük ülkelerinde yan aktörler olduğunu dile getiren Talat, bu aktörlerin tümünün koordine edilmemesi durumunda çözümün imkânsız olduğunu savundu.

“Evet, bu zor bir iş ama bu koordinasyonları sağlayamazsanız, çözüm imkânsızdır. Hele Türkiye ve Yunanistan’ın, vardığınız anlaşmayı onaylayacağını düşünürseniz, bu ülkeler en önemli aktörlerdir” diyen Talat, referandumda kabul edilseydi, 6 bin sayfa olan Annan Planı’nı, onay için TBMM’ye sunacaklarını ve Türkiye’nin onaylamaması durumunda çözümün yine olmayacağını hatırlatarak, “Yunanistan mesela, 1960’ta meclisinden geçirmedi ama bakanlar kurulu kararı aldı ve yaptı. Bu defa da öyle yapacaktı herhalde. Türkiye’de de AKP kendi hükümet onayını göze alamıyordu” dedi.

Talat, “Kıbrıs sorununun çözümünü istiyorsanız bu koordinasyonu sağlamak zorundasınız. Türkiye karşıtı duruş ya da onun istediklerine karşı çıkmak zor değil. Ama o zamanda panayırlara katılırsınız, başka bir şey olmaz” diyerek, ‘Dik durun ama düşman da olmayın’ mesajını verdi.

 

“Akıncı’nın ayakkabıları Brüksel yollarında parçalanmalıydı”

Kıbrıs sorununu çözmenin bir koordinasyon meselesi olduğunu ve o koordinasyon hayat geçirilirse sorunun mutlaka çözüleceğini ama geçirilemezse muhakkak çözülemeyeceğini belirten Talat, Avrupa Birliği’nin şu anda Rum tarafının yandaşı olduğunu anımsatarak, “Bu durumda bizim ayakkabılarımızın Brüksel yollarında parçalanması gerekmez miydi? Bu koordinasyonu sağlamak ve Kıbrıs Türkü’nü görünür kılmak en başta Cumhurbaşkanının görevidir Hani, hiçbir şey yok” diyerek Akıncı’ya yüklendi.

UBP-HP hükümetinin de hasbel kader bir hükümet olduğunu. Bir partinin dörtlü hükümeti bozarak, diğer partiyle hükümet kurduğunu, üstüne bir de Cumhurbaşkanı hükümete uymak zorundadır imajını yaratmaya çalıştığını dile getiren Talat, “Yok, öyle bir şey. Cumhurbaşkanı, elbette hükümetle koordinasyon kurmaya çalışmalı ama uymak zorunda da değildir” dedi.

Talat, “Akıncı bunları yapmıyor demiyorum ama ne ölçüde başarıyor onu da görüyoruz. Dolayısıyla bütün bunları başarabilecek ve uluslararası aktörlerle de işbirliği yapabilecek bir Cumhurbaşkanına ihtiyacımız var” diyerek hükümeti de eleştirdi.

 

“İkinci tura CTP değil de Akıncı kalırsa, geçen defa yaptığımızın aynısını yaparım”

Talat, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili son olarak şunları söyledi: “Benim için Kıbrıs sorununun çözümü önemli ve hayatidir. Çünkü Türkiye bağımsız bir devlettir. Onu çok etkilemez. Rum tarafını da çok etkilemez. AB desteği de arkasında. En büyük sorunu Kıbrıslı Türkler yaşıyor. Ben bu seçimde, CTP’nin adayının önde olacağını düşünüyorum. Eğer birisi de ‘İkinci tura CTP değil de Akıncı kalırsa ne yaparsın?’ diye sorarsa, bunun düşünecek bir yanı yok. Geçen defa yaptığımızın aynısını yaparım. Ama onun öncesinde, bütün kapasitemizi kullanarak gerçekten çözümü kotaracak bir liderin seçilmesini sağlamamız lazım”

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar