İstihdamlar, bu ülkede insanları en çok yaralayan konudur.
Herkes “devlette” çalışmak ister.
Neden?
– Daha çok üretmek için mi?
– Kamuda çalışarak “devlete” hizmet etmek için mi?
Bunların böyle olmadığını hepimiz de çok iyi biliyoruz.
Devlette çalışma isteme nedenleri bellidir
– Garanti maaş
– Bol bol tatil
– İkinci yapma şansı
– Kendini garantiye alma
– Emekliliği garanti altına alma
Bu yazılanlara sahip olmak için neler yapmaz Kıbrıs Türkü?
İşte bu sorunun cevabı da bugün yaşadığımız çarpık durumdur.
Siyasinin kapısında “itaatkar” olmak
Kıbrıslı Türklerin “kamuda yer alma” hevesi, 1974 sonrası başlamadı.
“İngiliz’e önce asker, sonra da polisman” olmamız ve bunun yarattığı sonucu buradan tartışacak değilim.
Ama, “kamuda personel” olma adına, üretimden nasıl koptuğumuz da en yalın gerçeğimizdir.
Zanaatkar yetişen herkes, dükkanlarını kapattı.
Herkes kamuya koştu 1974 sonrası.
Siyasetçi de tepe tepe kullandı
Kıbrıs Türkü’nün bu “hevesini” de siyaset baronları tepe tepe kullandı.
Yukarıda saymıştım da kamuda olmak isteme nedenlerini:
– Garanti maaş
– Bol bol tatil
– İkinci yapma şansı
– Kendini garantiye alma
– Emekliliği garanti altına alma
Siyasetçi bunları vaat ederek “tepede” kaldı…
Vatandaş da bunlara sahip olma adına, “onurunu” verdi.
Sadece onurunu değil…
“Çağdaş bir insan olma” şansımızı da kaybettik.
Elimizle teslim ettik…
İrademizi de…
Geleceğimizi de…
“Sadece kendini” düşünen bir insan topluluğu haline geldik.
“Gemisini kurtaran kaptan” rolünü seve seve oynadık…
Kamuda yer alma adına…
İnanmadığı partilere oy verdi Kıbrıs Türkü…
İnanmadığı liderlerin peşinden koştu…
Bir “iş” uğruna her türlü insanı değeri ayaklar altına aldı…
Adaletli bir kamu düzeni sağlanamadıysa, bundandır…
Hakça, herkese eşit davranmadı devlet…
Neden?
Çünkü herkes, “adilane” bire dağıtım talep etmedi…
“Beni kamuya al, nesdersan yapayım” mantığı ile her şeyi siyasetçilere devrettik.
Kendi için…
Bunun için çevremizde ne döneklerle yüzleştik…
Kendi geleceğini de iradesini de “kamuda yer alma” adına satanlara şahit olduk.
Ülke kaynakları bu “kamudan nemalanma” mantalitesinden çok çekti…
Ülkenin geleceğini ise, “kamu kaynaklarını kendi çıkarlarını için pervasızca” kullananlara devretti.
Oyunu vererek…
Çevresinden de oy taşıyarak…
CTP-DP’nin kararı var
Tarih 29 Ocak 2004…
Başbakan Mehmet Ali Talat…
Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş…
UBP hükümetinden ülkeyi devraldılar…
Derviş Eroğlu başkanlığındaki UBP, yine kamu kaynaklarını “seçim” için harcadı…
Oyunu istediği binlerce kişiyi kamuda istihdam etti.
Kredi, arazi, arsa, vatandaşlık ona hiç girmiyorum…
Talat kabinesini topladı ve bir karar aldı.
Karar numarası: T- 59- 2004
İHTİYAÇ OLMADAN YASALARA AYKIRI BİÇİMDE HÜKÜMET İLGİLİ DAİRELER VE BAĞLI KURUMLAR TARAFINDAN İSTİHDAM EDİLEN KİŞİLERİN İSTİHDAMLARINA SON VERİLMESİ
Karar bunla da bitmedi
Devamında a- b- c diyerek üç karar daha aldı CTP- DP hükümeti…
Neydi?
a- 1 Ağustos’tan (2003) yeni hükümet kurulana kadar ilgili mevzuata aykırı olarak veya ihtiyaçlar dikkate alınmadan hükümet, ilgili daireler ve bağlı kurumlar tarafından istihdam edilen kişilerin istihdamına son verilmesi için gereğinin yapılması
b- Bu istihdamları yapanlar hakkında hukuki soruşturma başlatılması
c- Bundan böyle bu tür uygulamalara imkan vermeyecek yasal düzenlemelerin yapılması için çalışma başlatılması
30 Ocak 2003 tarihli Resmi Gazete’de bunlar yayınlandı.
Durduruldu
Hükümet, “a” maddesinden yola çıkarak yaklaşık bin 500 istihdamın durdurulmasına karar verdi ve uyguladı.
Peki “b” maddesi?
Tek bir hukuki soruşturma dahi yapmadı.
“c” maddesi ise tamamen unutuldu CTP-DP döneminde.
Ne mi yapıldı?
UBP’nin aldıkları durduruldu, yerlerine CTP ve DP’li “partililer” işe alındı.
Sadece kurultay için 400 kişi
Şimdi, CTP ve DP yeniden hükümet.
Sadece UBP kurultayı için, “CTP-DP hükümeti söz verdiği yasaları çıkarmadığı” için 400 istihdam yapıldı.
Hepimizin kasasından ödenmek üzere…
Maliye Bakanı diyor ki, “Kimse durdurulmayacak”…
Durdurulmasın…
Hükümet diyor ki, “Geçici istihdam yapılmayacak…”
İnanmıyorum…
İşte 2004’te alınan karar.
Samimiyet var mı?
Göreceğiz.
CTP ve DP’nin yaklaşık 10 yıl önce bu halka verdiği bir söz demektir bu belgede yazılanlar…
İstihdamın nasıl yapılacağı bellidir.
Bu “geçici istihdam” kepazeliği ile bu halk yeteri kadar rezil edilmiştir.
Hakça ve adalete bağlı biz düzen için…
“adama göre iş değil, işe göre adam bulunması” için…
CTP ve DP 2004’de söz verip de yapmadığını şimdi yapmak zorundadır.
A maddesi de…
B maddesi de…
C maddesi de…
Yüreğiniz varsa…
Popülizm için hükümet etmiyorsanız…
Yönetme erki elinizdedir…
