Çift yönlü bir uçuş - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Poli

Çift yönlü bir uçuş

Kalkış: GAM (Güç / Ağrı / Mod) – Varış: DURUŞ

Kalkış: (düzgün)DURUŞ – Varış:  (Mutlu)Mod / Ağrı(Toleransı) / Güç(Artışı)

Pınar Cavlan
Pınar Cavlan

Küçükken yüz ifadeleri ile ifade edilen duyguyu eşleştirme yapmışsınızdır büyük ihtimalle. Üzgün, kızgın, mutlu, heyecanlı, vb. bir sürü ifadeyi yüzden okumuşsunuzdur. Bedenden de okuyoruz aslında farkında olmadan.

Ruh halinizin postürünüzü etkilediğini hiç fark ettiniz mi bilmiyorum. Ancak muhtemelen, şu anda omuzları çökük boynu bükük birisini görseniz “aa ne kadar neşeli, enerjik bir insan” demezsiniz.


Kendine güvenli, gururlu veya baskın hissettiğiniz durumlarda, göğsünüzü gerip daha dik duruyorsunuz örneğin. Dolayısıyla duygusal durumunuzun vücut yöneliminizde kendini gösterdiği gayet açık… Ancak bu ilişki ters olsa yine çalışır mı acaba? Bir başka deyişle, vücudunuzun veya duruşunuzun duygularınızı ve düşüncelerinizi etkilemesi gibi bir olasılık da var mı sizce?

Yapılan son araştırmalara bakarsak cevap, kesinlikle evet! Dilerseniz bu konuyu biraz daha açalım; vücut kullanımı/duruşu ve duygunun GİDİŞ-DÖNÜŞ BİR UÇUŞ olduğunu gösteren yeni çalışmalara bakalım birlikte bu hafta…

Bir araştırmada, katılımcılar iki farklı oturuş pozisyonu ile bir kumar oyununa dahil edilmişler. Bir kişi kolları ve bacaklarının rahat ve geniş bir alana yayıldığı açık bir pozisyonla otururken, diğer kişi uzuvları bedenine bitişik sıkışık kapalı bir pozisyonda oturmuş.

Geniş rahat duruluşa sahip olan bireylerin 2 dolarlık bahis oyununda, risk alma ihtimalinin daha yüksek olduğu gözlenmiş. Aynı kişiler zar atarken de daha fazla güç ve kontrol hissine sahip olduklarını ifade etmişler. Ayrıca, daha geniş alanla oturan grupta rekabet ederken daha yüksek testosteron ve daha düşük kortizol hormonu tespit edilmiş. Vegas’a giderseniz aklınızda bulunsun!

Farklı bir çalışmada, öğrenciler yine geniş veya sıkışık duruşlarda oturan gruplara ayrıldı. Bir yöneticinin veya öğretmenin kontrolünde, çeşitli görevlere katıldıktan ve çeşitli soruları cevaplandıktan sonra, geniş duruştaki öğrencilerin kendinden emin ve güçlü hissettikleri bulundu.

Bu çalışmaların derinine indiğimizde, bazı ilginç sonuçlar da gündeme geliyor. Düşünsenize, ruh hali bedenin duruşundan ve kullanımından etkilenebiliyorsa, o halde hareket yeteneğinizin bir kısmını kullanmadığınızda veya kaybettiğinizde, bu durum, duygusal esneklik veya direnç kaybına neden olabiliyor. Öte yandan, bazı yüz kaslarına estetik amaçlı uygulanan botox enjeksiyonlarının, kasların kasılmasıyla ifade edilen duyguların azalması ile sonuçlanacağını gösteren bazı ilginç çalışmalar da bulunuyor.

Şimdi, artık duruşumuzun, postürümüzün fiziksel ve ruhsal sağlığımızı ne kadar etkilediğini; duruşumuzu bir şekilde değiştirmenin hormon seviyelerimiz ve davranışımız üzerinde ölçülebilir etkileri olabileceğini vurguladık. Peki, değişen duruşun aynı zamanda kuvvet ve ağrı toleransı üzerinde etkili olabileceğini söylesem ne dersiniz?

Bu konuda yapılmış çalışmalar da bulunuyor. Baskın ve özgüveni yüksek bir duruşun ağrı toleransını yükselttiğini, çekinik – itaatkar bir duruşta ağrının daha fazla hissedildiği saptanmış mesela. Ayrıca, farklı bir deneyde eşleştirmeler kullanılmış. Deneklerin dominant veya itaatkar duruş kullanan birisi ile eşleştirilerek, etkileşime girip girmediklerine bakılmış bu çalışmada. Buna bağlı olarak da farklı güç ve ağrı toleransı seviyeleri olduğu bulunmuş.  Baskın bir vücut diline sahip kişilerle eşleştirilen bireylerin, yanıt olarak itaatkar bir duruş benimsediği ve bunun da onları daha zayıf ve ağrı eşiği düşük kıldığı gösterilmiş.

Özetleyecek olursak, “postür” ya da duruş tamamen bizi temsil ediyor. Yapılan birçok araştırmada, hareketinizi veya duruşunuzu değiştirmenin duygularınızı değiştirmenin iyi bir yolu olması konusuna değiniliyor. Genellikle düşünceleri değiştirmenin, ruh halini toparlamak için olduğu kadar fiziksel iyileşme için de etkili bir yol olabileceğini sık sık dile getirmişimdir. Bakış açınız ve algınız sizin herhangi bir durum karşısındaki hislerinizi ve etkileniminizi de yönlendiriyor. Olumsuz düşünce ve endişelerin bedenimizde yarattığı negatif durum sadece kafamızın içinde kalmıyor, fiziksel olarak tüm bedenimizi etkiliyor. Kötü hissettiğiniz bir anda, düşüncenizi değiştirmenin iyi gelebileceği sıklıkla duyduğunuz bir şey şüphesiz. Buna ek olarak mutlu davranışları harekete geçirin! Gülümseyin, dik durun, başınız önünüze eğilmesin! Egzersiz daha yetenekli, canlı, hayati ve sağlıklı hissetmenizi sağlayabiliyor. Belki de beyninizi, vücutta olan bitenin o kadar da kötü şeyler olmadığına ve ağrının o kadar da gerekli olmadığına ikna edebilir. Bazen en iyi plan “yapana kadar taklit etmek” tir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar