Çevre ihbar hattı kapandı... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Çevre ihbar hattı kapandı…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Sosyal medyada bir duyuru;

 


“1 yıl önce oluşturduğumuz ÇEVRE İHBAR HATTI’nı hiç bir işe yaramadığı, sadece insanları birbirine düşman etmeye yaradığı için kaldırıyoruz. Bizden bu kadar”.

Ne utanç verici, ne cesaret kırıcı…

Bu ihbar hattını oluşturan arkadaşım, çevreye hepimizden çok duyarlı. Faal. Arkadaşlarını, öğrencilerini organize edip, çöp toplayacak kadar….

Ve bu internet sitesi de, duyarlı insanların mesajlarını gönderdiği, ilgilileri uyardığı bir site olmuştu.

Hatta bazıları yaşadıkları bölgeye, devletin takamadığı sokak kameralarından takmış, çevrenin nasıl kirlettiğini görüntüleriyle ortaya sermişlerdi…

Ama gördüler ki, uyarmakla bir şey olmuyor. Birkaç kişinin çabasıyla da sorunların üstesinden gelinmiyor.

Sonuç hüsran…

Bu ilanın yayınlandığı mesajın altına gelen yorumlar da aynı hayal kırıklığını paylaşıyor.

“Çevre Dairesi’ni defalarca aradık, ‘ne istersiniz’ diye bile dönen olmadı” diyor insanlar.

Oysa hiç de zor değil.

Bıraktım cezaların arttırılmasını, olanı uygulasalar caydırıcı olacak…

“Ha bugün, ha yarın” diyerek bir türlü beceremediğimiz mobese’leri taktırabilseler, olacak. Belediyeler zabıtalarını çevre korumaya da  kullanabilseler, olacak.

Turizm’le çevrenin aynı bakanlığın altında birleştirilmesinin bir anlamı var. Birinin çirkinliği, diğerini olumsuz etkiliyor.

Artık kapatılan Çevre İhbar Hattı’na gelen ihbarlardan çoğu da yabancıların çektiği fotoğraflardandı. Sayfamda sadece ikisini yayınladım. Biri Alagadi’den, diğeri bir kent merkezinden… Çıkıp sokağa binlercesini de siz çekebilirsiniz. Bizim gibi sürekli sayfanızda da yayınlayabilirsiniz. Ama olan bir şey yok… En ufak bir ilerleme olmuyor.

Bir kez daha safça yazalım, “Denetim, sadece denetim”… Çevre gününde çalıştay düzenlemek de boş, ülke ülke fuar gezmek de. Pis, bakımsız, pespaye bir ülkeye niye gelsin ki insanlar? Etrafın pisliğini gören, yemek, içmekten de çekinir. Ben mesela hayatımda bir kez, bir günlüğüne Tunus’a gittim, bir kere daha gitmeyi asla düşünmem. Kahveyi bile iğrenerek içtikten sonra…

Mesela bakın; hepimizin her gün gördüğü, ama görmezden geldiğimiz bir görüntü… Adanın her yerinde koca koca binaları olan marketlerin -sadece bir kaçı hariç- tümünde çevrenin pisliği, kapı önlerinin pisliği, park yerlerinin pisliği…Yine bir başka zincirin, üstelik de aralarında yiyecek, içecek bölümü de olan bir markalar zincirinin “turistik” Girne’deki park yeri. Sanki de on yıllık çöp dağı… Yurt dışından gelen misafirlerimizi götürüp, yerin dibine geçtiğimiz yerler…

Suçu başkalarına atmaya bayılırız. Ama bunlar bizim insanlarımız.

Biz bu pisliğimizle yaşamaya devam edeceğiz. Madem ki toplumun geneli ne kirletmekten utanıyor, ne temizlememekten, ne de devletin yetkilileri umursuyor. Başka çare yok. Ta ki pislikten boğulana kadar…

Yazık…

Ben en çok da, bu gönüllü insanların yaşadığı hayal kırıklığından utandım….

 

 

 

 

YERİN KULAĞI VAR

 

ÇAVUŞOĞLU’NUN ZİYARETİ ÖNEMLİ:

Yeni Türkiye yönetimi, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere geçtiğimiz günlerde KKTC’deydiler. Ancak bunlar protokol ziyaretleriydi. Bence, Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun bugün ve yarın KKTC’ye yapacağı ziyaret hepsinden önemli. Çavuşoğlu, Genel Sekreter’in temsilcisi Jane Holl Lute’un temasları sırasında Kıbrıs’ta olacak. Ortada Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “altına imza atarım” dediği Guterres belgesi ve bu çerçevede başlayacak yeni bir müzakere ihtimali var. İlginç bir şekilde Yunan Dışişleri Bakanı Kocias da, yeni turun Guterres belgesiyle başlayacak olmasından memnun, “Geçmişe göre, daha iyi şartlarda başlayacağız” gibi laflar ediyor. Bakalım Türk tarafı nasıl bir konsensus sağlayacak…

 

NASIL ANLARSANIZ ÖYLE: 

Rum tarafı, Erdoğan’ın 10 gün içerisinde ikinci kez “B” planından söz etmesini ve “Türkiye Kıbrıs Türk halkının çözümsüzlüğün kurbanı olmasına müsaade etmeyecek” sözünü “tehdit” olarak algılamış. Vallahi nasıl anlarsanız öyle. Siz adada adil bir çözüm konusunda ayak sürüdüğünüz takdirde gidilecek yol belli. Aklınızda “ayrılık” değil de gerçekten çözüm varsa, her iki tarafın da kabul edeceği bir anlaşma için zemin yaratın…

 

HALA UMUDUNUZ VAR MI?:

“Sürdürülebilir, işlevsel bir çözüme varılması için istediklerimizi, normal bir devlet kurulması için istiyoruz. Hedefim, garantilerin ve yabancı askerlerin olmadığı normal bir devlettir. Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızın da hakları olduğuna –ki bunu dostane bir mesaj olarak söylüyorum- duyarlılık gösterilmeli. Her kararda bir olumlu oy talebi neden kabul edilsin?”…Bu sözler Rum lider Anastasiadis’e ait. Hala bu kafalarla adada bir çözüme ulaşılacağına inanan varsa aklına şaşarım…

 

BİLAL EKŞİ, ANADOLU JET VE KTHY:

KTHY’nin kapısına kilit vurulduğu günlerde Genel Müdürü olan Bilal Ekşi, şimdi THY’nin Genel Müdürü. Harekat’ın 44. yılı dolayısıyla, Anadolu Jet’in KKTC uçuşlarında indirim yapıldığını açıklıyor. Hani KTHY’yi kurtarmaya çalışırken, birilerinin siyasi hesaplarıyla baş edememiş, kurtarmak için getirdiği paraları da alıp, istifa edip gitmişti. O siyasiler sonradan daha bir çok seçim kazandılar. Ama. KTHY’nin kara kutusu Bilal Ekşi hiç konuşmadı. Keşke konuşsaydı…

 

REKLAM ARASI:

İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı Osman Amca, inşaat kazalarının nedenlerinin başında denetimsizlik ve bunu yapacak personel yetersizliğinin olduğunu belirtti. Hatırlayın Çalışma Bakanı Çeler, bakanlıktaki ilk günlerinde inşaatlara yaptığı denetimler ve uyguladığı cezalarla gündem olmuştu. Ne oldu, aradan 5 ay geçti ve işler yine aynı hamam, aynı tas… Olmuyor mu, yapılamıyor mu?

 

 

“BU MEMLEKET BİZİM” DEĞİL:

Hep diyoruz ya, “bu memleket bizim, biz yöneteceğiz” diye. Aslında hiç de bizim değil. Eskidendi o söylenen. Şimdi artık, nüfusuyla, sosyal yapısı ve yaşamıyla, adet ve gelenekleriyle bambaşka bir ortamda yaşıyoruz. Ya da biz, artık “biz” değiliz… Kabul etseniz de, etmeseniz de gerçek olan bu…

 

 

ZİRVEDEKİLER

Sibel Siber: “Adada buluncak adil bir çözüm, iki halkın yararına olacağı gibi coğrafyamıza da olumlu yansıyacaktır. Kıbrıs Türk Halkını üniter bir devlette azınlık yapma riski taşıyan, güvencesiz, garantisiz, adil olmayan bir anlaşma ile çözüm sağlansa bile barış sağlanamaz”…

 

 

DİPTEKİLER

Anız Yakmak Yasakmış….: Yaz geldi, yangınlar arka arkaya. Çoğunun da anız yakmaktan kaynaklandığı belli. Fotoğraflara bakın, hep tarlalar… Oysa KKTC’de anız yakmanın cezası büyük. 3910 TL ile 23,459 TL arası para veya 1 yıl hapis… Kaç tanesine ne kadar ceza yazıldı? Hiç duydunuz mu? Ceza ne için, caydırıcılık için değil mi? Hadi diyelim ki ceza kesti de bizim haberimiz yok, neden kamuoyuna da duyurmuyor? Duyarsızlık, umursuzluk…

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar