Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in gayriresmî 5+BM konferansında, en azından konferansın başında izleyecekleri taktik ve stratejiye son rötuşları, dün Atina’da attığı haber verildi.
Politis, “‘5+1’ Arifesinde Referans Noktasını Belirlediler” başlıklı haberinde, Rum ve Yunan hükümetleri için tek çözüm şeklinin, “beklenmekte olan görüşmeler için net çerçeveyi oluşturan, BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde, iki bölgeli iki toplumlu federasyon” olduğunu yazdı.
Cenevre’den önceki son istasyonun da yarın toplanacak Rum Ulusal Konseyi olduğuna işaret eden gazeteye göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, muhalefet partilerinin eleştiri ve soruları arasında, konferansta ortaya koyacağı yaklaşıma dair kartlarını açması bekleniyor. Rum siyasi parti başkanlarının Anastasiadis’e desantralizasyon ve Cenevre’de izlenecek taktik konusunda ısrarlı sorular yöneltmesi bekleniyor.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ve Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in Yunan dengi Nikos Dendias ile dün Atina’da gerçekleşen görüşmelerinde attıkları son rötuşlarla Rum-Yunan tarafının konferansta, en azından başlangıcında izleyeceği taktik netleşmiş oldu.
RUM-YUNAN TAKTİK-STRATEJİ NOKTALARI
Gazete, Rum ve Yunan taraflarının uzlaştığı noktaları okurlarına şu şekilde aktardı:
“*Cenevre’deki görüşme çerçevesi, BM Güvenlik Konseyi’nin önceki karaları ile müktesebatı ve değerlerinde belirlenip desteklenendir.
*Kabul edilen tek çözüm; işgal askerlerinin ayrılması ve garanti çerçevesinin kaldırılması ile iki bölgeli iki toplumlu, tek egemenliği, tek vatandaşlığı, tek uluslararası temsiliyeti olan federasyondur.
*Cenevre’deki görüşmeler çok zorlu olacak, bu nedenle sürekli koordinasyon ve somut hareket çerçevesi belirlenesi gereklidir.
*Lefkoşa, Kıbrıs sorununu bir istila ve işgal sorunu olarak tanımlıyor, parametre olarak da 25 Kasım 2019 Berlin gayriresmî görüşmesinde yeniden teyit edilenleri belirliyor.
*Murad edilen, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dönüşmesi, herhangi üçüncü bir tarafa bağımlılıktan uzak işleyebilir ve sürdürülebilir bir devlet kurmasıdır.
*Atina ve Lefkoşa için olumlu sonuç, müzakerelerin 2017 yazında Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesine dair anlaşma olacak.”
NİKOS HRİSTODULİDİS
Fileleftheros’a göre Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, Yunan ERT televizyonuna verdiği röportajda “Kıbrıs sorununun çözüm zemininde değişiklik söz konusu değil. Çözüm zemininde değişikliği Türk ve Kıbrıs Türk tarafları istiyor. Kıbrıs Rum tarafı ile uluslararası unsur murat edilen hedefte nettir” dedi.
Rum tarafının Cenevre’ye “bütün olasılıklara karşı hazırlıklı gideceğini” söyleyen Hristodulidis, spikerin “bu olumlu bir sonuç çıkabileceği anlamına mı geliyor” sorusuna karşılık “Keşke. Biz olumlu sonuç hedefiyle gidiyoruz” dedi, özetle şunları ekledi:
“Kıbrıs Rum tarafı için olumlu sonuç, iki toplumlu iki bölgeli federasyon zemininde çözüm hedefli müzakerelerin 2017 yazında Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi kararıdır. Dört yıl önce bütün konular görüşüldü, yakınlaşmalar sağlandı ve bu kazanım değerlendirilmelidir. Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesidir ve çözümden sonra da olacaktır. Bu, kimsenin görmezden gelemeyeceği bir olgudur. Müzakere masasına konulacak bir dizi konudaki kırmızı çizgilerden biri de budur. Örneğin 2021’de bir AB ülkesine üçüncü ülkelerin yabancı garantilerinden söz edemeyiz. AB’nin alenen, Kıbrıs’ta iki devlet çözümünü kabul edemeyeceğini söylemesini olumlu buluyorum. Avrupa Birliği-Türkiye gümrük birliğinin geliştirilmesi Kıbrıs sorunundan geçer. Kıbrıs müttefikleri aracılığıyla herhangi birine karşı yönelmiyor, aksine Türkiye’nin bölgenin çıkarına iş birliklerine katılmasını istiyor.”
Fileleftheros haberi “Cenevre Arifesinde Ortak Çizgi… Kıbrıs ve Yunanistan Geyriresmî Beşli Konferans İçin Hareket Taktiklerini Belirledi” başlığını kullandı.
Gazete “Uçağa Binmeden Önce Zıtlaşıyorlar… Cenevre’ye Hareketlerine Birkaç Gün Kala İç Cephede Ses Tonları Yükseliyor” başlıklı haberinde ise muhalefetin Anastasiadis’e, Cenevre’den çıkacak sonuçta kendisinin de payı olacağı” uyarısında bulunduğunu, hükümet kanadının ise tepki gösterdiğini yazdı.
ANDROS KİPRİANU
Habere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprian “Başkan Kıbrıs sorununu taksimi yönetir gibi yönetmeye devam ederse, gerçekleşmesi an meselesi” dedi, özetle şunları ekledi:
“Anastasiadis Türkiye’ye Kıbrıs’ın geriye kalanını yönetme hakkı vermesinin söz konusu olmadığını söyledi. Türkiye, Kıbrıs’ın geriye kalanını yönetmeyi düşünmeye taksimin ertesi gün başlayacak. Başkan öncelikleri belirlemelidir. Biz Cenevre’deki birinci önceliğin, müzakerelerin yeniden başlamasına olanak tanıyacak şartları oluşturmayı başarmamız olduğu görüşündeyiz. Bu hedefi başaramazsak ikinci hedef, olası çöküşün bütün sorumluluğunun Türk tarafına kalması, bize sorumluluk yüklenmemesi olmalı.”
NİKOLAS PAPADOPULOS
DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ise Anastasiadis’e Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinin tutanaklarını ve ses kayıtlarını derhal yayınlaması çağrısında bulundu.
“Şahsının, başka bir zemin üzerinde, yani iki devlet veya iki devletin konfederasyonu zemini üzerinde görüşmeye niyetli olduğunu gösteren bilgilerin gerçeği yansıtmadığını uluslararası topluma artık göstermemiz için şu ses kayıtlarını derhal yayınlasın” diye seslendi. Papadopulos “Bunu yapmadığı sürece itibar boşluğu var olmaya devam edecek ve maalesef Kıbrıs sorununun çözüm zemininin değişmesini isteyenler bu yola devam edecek” dedi.
“GERÇEKLE BÜTÜN BAĞLARI KOPARDI”
Habere göre Kıbrıs Rum Yönetimi Sözcüsü Kiriakos Kusios, AKEL ve DİKO’yu, seçimlere yönelik maksatlara hizmet etmek için koordineli partizan eylemde bulunmakla suçladı. Kusios “AKEL ve DİKO görüşmenin varacağı sonuçla ilgili peşin hüküm veriyor ve iddia ettikleri üzere Kıbrıs’ın taksiminden Başkan Anastasiadis’i sorumlu tutuyorlar” dedi. Alithia’ya göre Kusios “Nikolas Papadopulos gerçekle bütün bağları kopardı” ifadesini de kullandı.
DİSİ, AKEL ile DİKO’yu son dakika Cenevre’deki konferansın başarısız olacağı ve bunun tek suçlusunun da Anastasiadis olacağı yönündeki görüşleri nedeniyle eleştirdi.
Vatandaşlar İttifakı, Kıbrıs sorununda ortaya çıkan gelişmelerden büyük kaygı belirterek “Türk planlamaları dışında iç cephede ortak bir stratejiye varamıyoruz” vurgusunu yaptı.
Ekologlar ise AB’nin Cenevre’deki konferansa katılmayacak olmasından yoğun kaygı belirtti.
Politis, Rum iç cephesinde ise muhalefet ile hükümet arasındaki ilişkilerde de, kamuoyu önünde Kıbrıs sorununa dair açıklamalar yapılması nedeniyle kaos yaşanmakta olduğuna dikkat çekti.
Fileleftheros başka bir haberinde, Brüksel’de bulunan ve Avrupa Halk Partisi Parlamento Grup Başkanı Manfred Ewber ile görüşen DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun “Bir çözüme varırsak, bu çözüm Avrupa Hukuku’na ve Avrupa ilkelerine saygılı olmalı. Bu nedenle AB’nin Cenevre’deki çok önemli görüşmelere katılması çok önemlidir çünkü bulunacak her çözümün Avrupa çerçevesi içerisinde olması gerekir” dediğini aktardı.
Habere göre Weber ise gerek Avrupa Halk Partisi’nin gerek AB’nin Türkiye’nin iki devlet önerisini kabul etmeyeceğini belirterek, Avrupa Parlamentosu’ndaki Avrupa Halk Partisi’nin Kıbrıs sorununda her zaman Rum yönetiminin yanında olduğunu söyledi.
