Çaresizliğin şubesi! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mayıs 10, 2024
Köşe Yazarları

Çaresizliğin şubesi!

Ahmet OkanAhmet Okan

Kıbrıs’ın 1960’lı yıllara kadarki yayınlarına bakılırsa özellikle gazetelerin, bir mücadelenin parçası oldukları anlaşılır.

O mücadele ada Türklerinin eğitimde, ticarette gelişmesin sağlamak; toplumsal varlığını koruyup siyasal haklar elde etmekti.


Bunu yaparken rehber “anavatan” dı.

Hangi gazete, hangi köşe yazarı ve o dönemlerin hangi liderlerinin yayınlanmış görüşlerine bakılırsa bakılsın durum buydu…

Hoş, her dönemde gazeteciler, liderler, kanaat önderleri ve aydınlar arasında çetin tartışmalar vardı.

“Halkçılar”, “Evkafçılar” gibi ayrılıklar toplumu geriyordu ancak asgari müşterekleri anavatanlarının yoluydu. Buna hiç kimsenin itirazı olamazdı, “İngilizci” denilen kesimlerin bile.

Günümüzde ada Türklerine büyük bir lütufmuş gibi söylenen “bizde ne varsa sizde de olacak” şeklindeki söylemler yoktu.

Tam aksine “Sizde ne varsa bizde de olsun” şeklindeydi…

Gerçekten de öyleydi.

Orda ne varsa burada da olsun isteniyordu ve orda ne gibi gelişmeler olursa burada anında izlenmeye ve hayata geçirilmeye çalışılıyordu.

Jön Türkler hareketi mi doğmuştu…

Burada da oldu…

İttihak ve Terakki hareketi mi oldu…

Anında burada da oldu…

Kuvayi Milliye heyecanı mı doğdu…

Anında burada da doğdu…

Fes ve çarşaf mı atıldı…

Şapka mı giyildi…

Burada da yapıldı…

Latin harflerine mi geçildi…

Hemen…

Halkçılık, Türkçülük, milliyetçilik mi önemliydi…

Burada da izlendi…

Bayrak yeni ölçüleriyle mi kullanılmaya başlandı…

Hemen burada da uyuldu…

Okullarda “Türküm, doğruyum…” mu söyleniyor…

Burada da söylenmeye başlandı…

Her yerde “Altıok” mu kullanılıyor…

Burada da kullanıldı. Kibritlerin, sigara paketlerinin üzerine altıok basıldı. İlerleyen zamanlarda bile siyasal amblem olarak kullanıldı…

Orada çok partili rejime geçilince, Kıbrıs’ta buna müsait rejim yoktu. Ama ahali kitabına uydurarak CHP’liler ve DP’liler diye bölündü…

Hani koşullar uygun olsa, o partilerin şubelerini açacaklardı!

Okullara Menderes’in, Celal Bayar’ın isimleri verildi…

Türkçe ezan yerine Arapçası mı okunmaya başlandı…

Biraz direniş olsa da uyuldu…

Baskıyla değil üstelik!

Gönüllü. Evet, gerçekten gönlünden geliyordu insanların, günümüzdeki gibi değil…

Baskı varsaydı, buradakiler oradakilere yapıyorlardı, bunun için kaleme sarılıp anavatanlarının niye kendileri ile ilgilenmediklerini yazanlar ve hatta sıkı eleştiri yapanlar vardı…

Bütün bunları gönülden yapıyordu tek bir şey dışında, o da gericilik.

Buna geçit verilmez; yobazlık yapan imamlara sempati duyulmazdı.

CHP’ci oldu, DP’ci oldu, 60 ihtilalinin destekleyicisi olup Cemal Ağa’nın resimlerini duvarlara astı ama yobazlığa, din istismarcılığına geçit vermedi…

Kısacası orada ne varsa burada da oluyordu, dediğimiz gibi tek bir şey dışında.

Gün geldi o tek bir şey anavatanlarında iktidar oldu.

Akepe şubesinin Kıbrıs’ta açılmış olması o tek bir şeyin ahali tarafından izlenmemesi oluşundandır bir bakıma.

Çaresizliğin şubesidir!

Bir ayıbın, bir hukuksuzluğun, bir yayılmacı zihniyetin şubesi!

Üstelik Vakıflar dururken, şubeye ne gerek vardı!

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar