Bilindiği üzere tüm özel sektör çalışanları ile özellikle kamuda 2008 sonrası görev ifa etmeye başlayan tüm çalışanların birikimleri İhtiyat Sandığı’nda birikmektedir.
Yasa gereği çalışanın brüt maaşının %4’ü çalışandan, %4’ü de işveren tarafından yani çalışanın brüt maaşının %8’i çalışan adına İhtiyat Sandığı’na yatırılmaktadır.
Asgari Ücretli bir çalışan için aylık olarak sandığa, çalışanın birikimi olarak yatan para 306 TL’dir.
Asgari Ücretin bir yıl aynı kaldığını düşünürsek 1 yılda asgari ücretli bir çalışan için kendi hesabına yatan para 3 Bin 672 TL’dir.
Şu an İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu, çalışanların birikimlerine yıllık %10 faiz vermektedir.
Yani sizin şu an sandıkta birikmiş paranız 100 Bin TL ise 01 Ocak tarihi itibari ile bu paranız 110 Bin TL olacaktır.
Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok gibi gözükse de aslında bu nemalandırmanın bugünkü faiz ve enflasyon oranları dikkate alındığında çalışanların birikimlerinin eridiği sonucu ortaya çıkmaktadır.
KKTC İstatistik Kurumuna göre 2020 yılının ilk 10 aylık dönemindeki hayat pahalılığı oranı %11.86’dır ki henüz daha yıl bitmemiştir ve yıl sonuna bu rakamın daha da yükseleceği bir gerçektir.
Piyasada oluşan ve sandığın da birikimlerini değerlendirdiği banka faizleri ise yıllık %14’lere kadar çıkmıştır.
Tüm bu veriler ışığında konuyu değerlendirecek olursak çalışanın 100 Bin TL’lik birikimi reel olarak, alım gücü olarak hem de sadece 10 aylık dönemde %11.86’lık hayat pahalılığı sebebi ile 11 Bin 860 TL değer kaybetmiştir.
Buna karşın çalışanın yıl sonunda sandıktaki 100 Bin TL’sine alacağı faiz 10 Bin TL olacak olup çalışanın birikimi enflasyon karşısında 100 Bin TL’lik birikiminde 1.860 TL erimiş olacaktır.
Yapılması gereken ise bellidir.
Yönetim Kurulu derhal oturup %14 faiz oranından nemalandırdığı çalışanın parasına da yeni faiz oranı belirlemeli ve çalışanın birikimlerini enflasyon karşısında erimesini engellemelidir.
Aksi durumda çalışanların birikimleri enflasyon karşısında eriyecektir.
